Tesislerimizde kendilerini karsilayan Önadim Medya Grubu Sahibesi Öznur Tüzün’e beraberinde getirdigi çiçegi sunarken bu ziyaretten memnuniyetini de ifade eden Kamuran Dingiloglu ve arkadaslari, kirklartv.com kameralarinin karsisinda ‘Geçmisini bilmeyen, gelecegini göremez’ dedirtecek çok önemli açiklamalarda bulundular.
10 Kasim 1922’de (Kirklareli isgalden kurtuldugu tarihte) Belediye Baskanligi görevini yürüten Sevket Dingiloglu’nun gelini, emekli Iskan Müdürü Dogan Dingiloglu’nun esi Kamuran Dingiloglu, Cumhuriyet Ilkokulu’ndan emekli olmus, Mehmet Özkan’in esi Nedret Özkan, Türkan Sezgin, Kirklareli’nin meshur terzilerinden Konyali Terzi’nin esi Nuriye Deresoy, Edirne Is Bankasi Müdürlügü görevinde bulunmus Nihat Helvacioglu’nun esi Müzeyyen Helvacioglu, Fettah Gürdal’in esi Mukaddes Gürdal, Devlet Hastanesi önceki bashekimlerinden göz doktoru Zafer Aksöz’ün annesi Mukaddes Aksöz ve Sümerbank eski Müdürü’nün esi Perihan Kahyaoglu’nun bulundugu grubu tesislerimizde agirlamakta büyük mutluluk duydugunu ifade eden Önadim Medya Grubu Sahibesi Öznur Tüzün, “Böyle bir bulusmanin tesislerimizde gerçeklestirilmesi bizleri gururlandirdi. Kirklareli’de Cumhuriyet’in ilk yillarina taniklik eden konuklarimiz, davetimizi kirmayarak son bulusmalarini kirklartv.com kameralari karsisinda yapiyorlar. Amacimiz, Kirklareli gençligine ilimizdeki geçmis yasami anlatmak. Bunun için de tarihimizin canli taniklarini agirlamayi uygun bulduk. En dogru, en eksiksiz bilginin onlardan alinabilecegine inaniyoruz. Geldikleri için hepsine teker teker tesekkür ediyorum” dedi.
Samimi bir dille yasamlarindan örneklerle Kirklareli’nin geçmisini anlatan konuklarimiz yaslarina ragmen güzellikleri, zerafetleri ve sikliklari ile Önadim Medya Grubu’nun genç kadrosunun hayranligini kazandilar. Geçmiste kalan örf ve adetleri ile ilgili bilgiler veren davetliler, kadromuzdaki genç muhabirlerimize de önemli tavsiyelerde bulundular. Yaklasik 2 saat süren sohbet boyunca 50 yil öncesini hatiralarla adeta bizlere de yasattilar. Bir dahaki bulusma yerlerini belirlerken bizlerle birlikte olmaktan duyduklari mutlulugu ifade ederek gazetemiz tesislerinden ayrildilar.
Iste bu ziyaretten akillarda kalan en ilginç notlar
Kirklareli’de dün ve bugün
Örnegin, Kirklareli’nin tozu, kizi, buzu ve karpuzunun meshur oldugunu ögrendik. 1940’li yillarin son yillarinda evlenmis bir çogu. Dügünleri o yillarin Halkevi binasi (su anda Milli Egitim Müdürlügü) ile, sonradan Gençlik Sinemasi olan Gençlik Kulübü’nde (su anda Daim Restorantin bulundugu yer) yapilmis. Dügünlerinde caz esliginde eglenceler yapiliyormus. Birçogu görücü usulü ile evlenmis. Eslerini bir yada iki kez görme firsati bulmuslar evlenmeden önce. O dönemlerde 17-18 yaslarinda evleniliyormus. Perihan Kahyaoglu “Ben ise evlendigimde 25 yasindaydim” diyor. Kamuran Dingiloglu; “Esim bir baska kiza bakmak için Kirklareli’ne geldiginde ondan, önce beni görmesini istemisler. Ramazan ayi idi. Ben bahçedeydim. Bahçenin disindan bir adam kafasi görünüyordu. Erkek kardesim, bu adam neden ablama bakiyor? diye hiddetlenmisti. 17 yasindaydim. Bu olaydan hemen sonra beni istemeye geldiler” diyor.
Kirklareli’de Rum, Bulgar, Yahudi ve Türk kardesçe yasiyormus
Kirklareli o dönemlerde Bulgarlarin, Rumlarin, Yahudilerin ve Türklerin kardesçe yasadigi bir sehirmis. Yayla’da bulunan ortaokul’da okumus bir çogu. Halen o yillardan hatirladiklari Yahudi ve Bulgar aileler var. Kirklareli’ni Kirklareli yapan degerler ise bu degerli hanimefendiler anlattikça bir bir siralaniyor. Gerek anne-babalarina, gerek eslerine karsi davranislari tam bir karsilikli sevgi ve saygi çerçevesi içersindeymis.
Atatürk’ün ölüm haberini duyduklarinda sapkalarini çikarmislar
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm haberini duyduklarinda çogu ilkokul siralarindaymis. “Okul yillarimizda sapka takiyorduk, Atatürk’ün ölüm haberini duyunca sapkalarimizi çikarmistik” diyorlar. Hanimefendilerin konusma tarzlarindan o yillarda yasayanlarin çok düzgün ve akici bir Türkçe ile konustuklarini anliyoruz. Birçogunun anisinin hatirasinin, yasadiklarinin sakli oldugu Kirklareli’de Istasyon Caddesi yine gezinti ve eglence yeri imis. Kara trenin yolcu getirip götürdügü yillarda, kizlar ve erkekler birbirlerini Istasyon Caddesi’nde görüp begenirlermis.
Mart Dokuzlari’nda Inci Dere’ye mutlaka gidilirmis
Kirklareli’de Mart Dokuzu ve Hidrellez eglenceleri de bir baska senlik havasinda yasanirmis. Mart Dokuzlarinda kollari güllü yeni basma elbiseler mutlaka yapilirmis. Mart Dokuzlarinda Istasyon Alti ve Bademlik Mahallesi (Inci Dere) tercih ediliyormus. Sonralari ise Çamlik’ta kutlamalar yapilmaya baslanmis. Oysa simdi o güzelim Inci Dere’nin hali ne yazik ki içler acisi. Hidrellez gününden bir gün evvel Asilbeyli Deresi’nin bulundugu mevkiye gidilir, yer kalmaz endisesiyle çadirlar kurulurmus. Seytan Dere’de ise Hidrellez kutlamalari daha sonra yapilmaya baslanmis.
Köyden gelin alacaklarin eline kiz tarafi alinmasini istediklerinin listesini verirmis
Kirklareli’nin köylerinden gelin alacak olan ailelerin eline, kizin tarafindan bir liste verilirmis. Erkek tarafi bu listede yazilanlari gücü yettigince almaya çalisirmis. Kina gecesi ve müteakiben de dügünler, eglenceler yapilirmis.
Yemek pisirmek için maltizlar kullanilirmis
Kirklareli’nin geçmisinde meshur olup da, bugün çok fazla bilinmeyen yemeklerinin basinda ise ciger sarma ve güveç geliyormus. Uzak yada yakin bir yerden misafir geldiginde sofrada mutlaka ciger sarma yada güveç bulundurulurmus. Herseyin simdiki gibi hazirinin bulunmadigi o yillarda hanimlar, evlerinde kislik gidalarini hazirlarlarmis. Ev makarnalari (eristeler), tursular, degisik meyvelerden yapilan reçeller, ev tarhanalari büyük bir özenle hazirlanirmis. O yillarda tüplü, dogalgazli ocaklar bulunmadigi için yemeklerin odun atesinde ve bakir kaplarda pisirildigini ögreniyoruz. Ve bugün kimsenin adini dahi fazla bilmedigi maltizlar kullaniliyormus yemek pisirmek için. Maltiz, o dönem yemek pisirmekte kullanilan içi pismis toprakla sivali izgarali ve ayakli tasinabilen ocakmis.
Teknoloji henüz yeni ve pratik ev aletlerini gelistirmedigi için de çamasirlar elde yikanir, yemekler maltizlar da pisirilirmis. Ve en büyük mutluluklari yeni çikan çamasir makinalarinin rahatligini yasamak olmus.
Evet iste böyle sevgili okurlarimiz, bir dönem Kirklareli’ne damgasini vuran ünlü ailelere mensup Kirklarelili saygideger hanimefendileri ve o eski dönemin Kirklareli’sini sizlere bir parça da olsa anlatmaya çalistik. Dolu dolu ve mutlu bir hayat yasadiklarini her firsatta bizlere anlatan hanimefendilerden inanin ögrenecek çok seyimiz var. Hepsinin, bizi onurlandirdiklari için ellerinden öpüyor, saglikli ve esenlikli geçirecekleri nice seneler diliyoruz.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol