12 LİSENİN EĞİTİM VE BİLGİ DÜZEYİ SIFIR

Türkiye'yi yönetenlerin geçmişten bugüne gurur duyacakları çok şey vardır. En son gurur vesilesi birkaç gün önce hizmete giren MARMARAY olsa gerek. Unutmayın ki Cumhuriyeti kuranlar Demirağlar'la övünüyorlardı. Ünlü şair Faruk Nafız Çamlıbel ile şair Behçet Kemal Çağlar'ın birlikte yazdıkları ONUNCU YIL MARŞI'nda bu vardır. "Yurdu demirağlarla ördük, her yaşta 15 milyon genç yarattık" Bunların birçoğunun fotoğrafları okullarda okutulan kitaplara konmuştu. Cumhuriyeti ilan edenler halkı içinde bulunduğu yokluk ve yoksulluk duygusundan kurtarmayı amaçlamışlardı. Osmanlı'dan CEHALET'ten, YOKSULLUK'tan başka ne devralmıştılar? Söyler misiniz? 2 milyon bilgisiz, hastalıklı, yoksul bir toplum teslim almışlardı, değil mi?
Bugün Türkiye'de halk çok farklı bir yere gelmiştir. Sevineceğimiz, gurur duyacağımız çok şeylerimiz vardır. Tarım ürünü satan Türkiye sanayi ürünü satmaya başlamıştır. Birçok alanda başarılı insanlarımız bulunmaktadır. Okullarımızda 17 milyon civarında öğrencimiz okumaktadır. Çok sorunu çözmüşüz. Ancak yeter mi? Hatta bazı alanlarda uluslararası boyutta seviyeyi, standardı, kaliteyi yitirmişiz. Onlardan bir tanesi de eğitimdir.
Cumhuriyetin 90'ncı yıldönümünde Elmacıklı Hasan Tuna Şairler Kıraathanesi'nde anlatıyordu. Bayram tatili dolayısı ile köye gelmiş olan lise ve Yüksek Okul öğrencilerinden 12'sine Cumhuriyetle, Atatürk'le ve devrimlerle ilgili sorular sormuş fakat hiçbir soruya yanıt alamadığını, söyledikleri şeylerin sorularıyla ilgisi olmadığını üzüntüyle anlatıyordu.
Hasan Tuna kendisini yetiştirmiş, İstanbul'da çalışmış, Japonya'yı görmüş, çeşitli kesimlerden çeşitli insanları tanımış, kendini anlatmış biridir. Tuna, aynı zamanda kadınları da camiye giden dini bütün bir köyün insanıdır. Köylerde böyle HALK AYDINI tipinde insanlar vardır. Hasan Tuna köyünden şehre geldiğinde dostlarına evinin bahçesinde yetiştirdiği çiçeklerden getirir, anlamlı bir davranışta bulunur, çiçek sunduklarından bazılarını da şaşırtır. Çiçek neyin nesidir? İnce bir uygarlık olduğunu çok az kişi bilir.
Hasan Tuna'nın soru sorduğu, yanıt alamadığı liseli öğrenciler gerçeğine dönersek, görüyoruz ki ülkemizde eğitimin kalitesi düşmüştür. Bunu söylemenin de bir faydası yoktur. Zira veliler de bu konuda pek duyarlı değildirler. Çocuklarına ders aldırmayı ayrıcalıklı görür, gurur duyarlar. Eğitimi, okulu sorgulamazlar. Devletin okulu, yetersiz kaldığı için oğluna, kızına ders aldırdığını düşünmez. Durum böyledir. Ben de öğretmenim. Açık söyleyeyim karanlığa karşı davayı kaybettik. Cumhuriyetin temeline kültürü koyamadık. Bugün Türkiye'de sorulara yanıt veremeyenler, okuduğunu anlayamayanlar, anlatamayanlar, bilgi ve kültür zafiyeti içersinde olanlar kimin eseridirler? Burada biraz durup düşünmemiz gerekir. Eğitimimizde böyle sorunlar kalmamalı, ortaya çıkmamalıydı. Yukarı da değindiğimiz gibi birçok alanda ilerlemiş, bazı alanlarda hızımız kesilmiştir, geriye gitmeye başlamışız. Oysa Türkiye'nin şu bu alanda duraklamasına, gerilemesine tahammülü yoktur… Tarih bunu göstermektedir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol