Dünya AKLIN HÜKMÜNDE olduğuna göre, Türkiye Cumhuriyeti de uygarlaşma, çağdaşlaşma hareketinde akılcı olmak zorundadır. "Zira dünyada hiçbir toplum akıl ve bilimdışı bir düşünce ile kalkınmış değildir?" Yok böyle bir olay. Bu nedenle cumhuriyetin kurucusu halkına "BENİM MANEVİ MİRASIM AKIL VE BİLİMDİR" demiştir. Mustafa Kemal hayatında en çok halkın arasında, halk çocuklarının savaştığı cephelerde onlarla beraber olmuş bir kimsedir. Bu yüzden O "Türk köylüsünün gerici olmadığını görmüştür. Aksine Türk insanının faydacı ve gerçekçi olduğunu gözlemlemiştir. Yeryüzünde "Ben Değişmek istemem", "İlerlemek günahtır" diyen insan çıkmamıştır. Türk halkında da böyle bir şey olmamıştır. Bizim cumhuriyetimizin bir başka temel özelliği de şudur: "Cumhuriyet korunup, kollanması gereken, halkı kucaklamayı savunan bir toplum düzeni örgörmüştür.” Bu nedenle cumhuriyeti başka kültürlerle şekillendirmeye kalkmak, onun temel vasfını bozmak olur. Buna izin vermemek gerekir. Son yıllarda böyle bir gelişme, çalışma görülmektedir. Bazı politikacılar cumhuriyetin geçmişine göndermeler yaparak, cumhuriyetin fazla bişey yapmadığını söylemektedirler. Bu külliyen yanlıştır. Cumhuriyet her alanda başarılı olmuştur. İktidarların ihmal ettikleri hizmetlere, sorunlara el atma imkanı olmamıştır. Mesela doğu Anadolu'da, Güney Anadolu'da var olan feodal yapı değiştirilmemiştir. Bir daha tekrar edelim, Toprak Reformu yapılmamıştır. Bugün için ülkenin birçok probleminin kaynağı budur.
İkbal ve iktidar için ele alınmamış sorunlar vardır. Bu vesileyle Atatürk'ün cumhuriyet tanımlamalarına da değinmek istiyorum. Cumhuriyeti kuran, ona yorum da getirmiştir. Hatta bütün kesimlere cumhuriyetle ilgili haber vermiştir. Örneğin: “Öğretmenler, yeni nesli, cumhuriyetin fedekar öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Öğretmen cumhuriyet idaresinde çok özel bir konumda olan insandır.
“Cumhuriyet, fikren, ilmen, bedenen kuvvetli ve yüksek muhafızlar ister. Yeni nesli, bu evsaf ve Kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır. Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, kültürü hür” nesiller ister. Öyle değil mi sevgili dinleyiciler. Temeli kültür olan cumhuriyet yeni kuşaklarda kalite ister. Bugün cumhuriyet, Atatürk'ün zamanında ki cumhuriyet midir? Bazı çevreler bunu tartışıyorlar. İçi boşaltılmış cumhuriyetten, laik yanı erazyona uğramış bir cumhuriyetin varlığından söz ediyorlar. Hatta daha ileri giderek, Cumhuriyet Ruhu'nun kaybolduğundan bahsediyorlar. Şüphesiz Türkiye gibi cumhuriyetin kendisi de "Atatürk'ün zamanındaki cumhuriyet değildir. Anlamına, yorumuna, ruhuna uymayan bir görüntü yansıtmaktadır. Cumhuriyet bir başka çeşit kimliğe, yapıya dönüştürülmek istenmektedir. Siyasi çevreler, yazarlar bunu tartışarak cumhuriyetin 85. yıldönümüne gelmişlerdir. Ancak istense bile, cumhuriyet bir başka kılığa, yapıya dönüştürülemeyecektir.
Buna halk izin vermeyecektir. Çünkü cumhuriyetin sahibi halktır. Zira cumhuriyet Türk insanını kulluktan almış, yurttaş yapmıştır. Mustafa Kemal bu konuda şöyle der:
“Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen, çağdaş ve bunun anlam ve biçimi ile uygar bir toplum haline ulaşmaktadır. Devrimimizin (yani cumhuriyetin) temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen düşünceleri yok etmek zorunludur. Şimdiye kadar ulusun beynini paslandıran, uyuşturan bir düşünüşte (fikirde) bulunanlar olmuştur. Yazının devamı var...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol