Dünya ile birlikte Türkiye de ekonomik kriz yasamaktadir. Hatta Tüekiye ekonomik krizi dünyada en fazla yasayanlardan biridir. Aslinda Türkiye ekonomik krizleri siksik yasayan bir ülkedir. Cumhuriyetin ekonomi ve maliye tarihine bakin bunu görürsünüz. Bazilari dis nedenlere bagli olsa da halkin yasadigi bazi ekonomik sikintilar ülkeyi yönetenlerin politikalarindan kaynaklanmis bunalimlardir. Ülkeyi yönetenlerin niçin yanlis yaptiklarini da Mustafa Kemal Atatürk, vatani kurtardiktan sonra kendisine, “Simdi Ne Yapacaksiniz” diye soran yabanci gazetecilere söylemistir. “Simdi halki kurtaracagim” yanitini verirken, ekonomiyi bilmedigimizi de söylemistir. Atatürk biliyordu ki Osmanli, ekonominin içinde degildi. Osmanli Devleti imparatorluktu ama imparatorlukla orantili bir ekonomi büyüklügü yoktu.
Süphesiz ekonomik kriz, büyüklügüne göre, bir ülkenin bütün kesimlerini etkiler. Örnegin,1929 Dünya Ekonomik Bunalim birçok ülkenin çökmesine, birçok bankanin batmasina, fabrikalarin kapanmasina, çalisanlarin issiz kalmasina neden olmustur. Alti yillik Yeni Türk Devleti’ni de kriz vurmus, ülkeyi sikintiya sokmustur. Zaten o sira ülkemiz süre gelen savaslar nedeniyle ekonomisini kaybetmis, halk fakir ve yoksul duruma düsmüstü. Bunun üzerine Atatürk, ekonomik krizin boyutunu ve tahribatini bizzat yerinde,halkin üzerinde görmek için, halk gitmistir. O yillarda, yani 1929 ve 1930 ‘lu yillarda çok partili hayata geçis denemesi de yapiliyordu. Ekonomik bunalim ve Çok Partili Hayat genç cumhuriyetin aleyhine uç verince Atatürk partiyi kapatmis, hem bunu açiklamak hem de ekonomik krizi görmek üzere 3 ay sürecek memleket gezisine çikmistir. Atatürk’ün gezi heyetine ekonomist Ahmet Hamdi Basar da katilmistir. Aslinda Gezi Heyeti’nde her meslekten insan vardir ve bunlar Atatürk’ün bir çesit gezi sirasindaki danismanlaridir.
Ahmet Hamdi Basar bir ekonomist gözüyle ve de bilgisiyle bu seyehati degerlendiren bir raporu Atatürk’e sunmustur. Bu raporun içinde Atatürk’ün Trakya seyehatinin Kirklareli ve Edirne bölümü de vardir. Türkiye’nin 1929 Dünya ekonomik Bunalimi,ekonomik sikintiyi diger ülkelere oranla daha hafif atlatmasi nedeni ekonomik bagimsizligi ve halkin Atatürk’e duydugu güven sayesinde mümkün olmustur. Türkiye o sira disardan gelen mallara gümrük kapilarini kapamistir. Türkiye’nin simdi öyle bir sansi ve imkani yoktur. Çünkü, Avrupa Birligi ile imzaladigi Gümrük Anlasmasi Türkiye’den o imkani almistir ve kaldiki Türkiye’de, Atatürk’ün yaptigini yapacak, halka gidecek bir karizmatik lider de yoktur. Dikkat ederseniz Türkiye’yi yönetenler halka gitmekten kaçinmakta, halkin anlamadigi seyleri, örnegin “ Demokratik Açilim” i konusmaktadirlar. Demokratik Açilim neyi kapsamaktadir ? içinde ne vardir, kimse bilmemektedir. Neyse, onlar Ankara’da halka yabanci seyleri konusa dursunlar, ekonomik sikintiyi, ekonomik krizi yasayan halktir. Çiftçi, esnaf, memur, isçi ve yoksul insanlardir krizi yasayanlar. Halka da bunun nedenlerini, çarelerini anlatan yoktur.
Konumuzun basina kaldigimiz yere dönersek 1929 Ekonomik Kriz Türkiye’de planli, programli bir Devletçilik Politikasi’nin dogmasina neden olmustur. Yatirimlari devlet yapmis, ekonomik önlemleri devlet almistir. Bugün Türkiye’nin bu baglamda da sansi ve imkani yoktur. Çünkü Türkiye Çok Partili hayatta Devletçiligi tu kaka etmis, devletçilik sayesinde cumhuriyetin kazanimlarini satmistir. Su an devlet çivi dahi çakamaz haldedir. Onu özel tesebbüsün yapmasini beklemektedir. Özel girisimcilerin de simdilik yatirim yapmaya niyetleri yoktur. Herkes batmaktan korkmakta, daralmaya bakmaktadir. Uluslararasi karizmatik bir üne sahip olan Kemal Dervis, bugün Türkiye’nin yasadigi krizin, kriz dolayisiyla isini gücünü kaybetmislerin, isten çikarilmislarin tekrar islerini kazanmalarina, islerine dönmelerine ve de Yeni issizlerin, is arayanlarin yeni is sahalari bulmalarina kadar devam edecegini söylemektedir. Yani kriz dolayisiyla isini kaybetmisler tekrar islerine kavusurlarsa, yeni is arayanlar da is bulurlarsa Türkiye’de ekonomik kriz bitmis olacaktir. Öyle anlasiliyor ki Türkiye uzun yillar bu krizi ve tahribatini yasayacaktir. Herkes buna hazir olmali, halki oyalayanlara dikkat etmelidir.
Ancak bugün onlar nerede?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol