1930'LU YILLARDAKI EVLENME CÜZDANINDA BULUNAN BILGILER

Göksal Çidem'i taniyanlar çoktur. Havsa'nin Necatiye Köyü'ndendir. Kirklareli Toprak Mahsulleri Ofisi'nden emekli olmustur. Buraya yeni Kirklareli'ne yerlesmistir. Kirklareli'nde benim de yakindan tanidigim degerli bir kisidir. Sosyal aktivitesi olan biridir. Mesela Kirklareli Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesidir. TEMA'cidir. Bilgili ve bilinçli bir ÇEVRECI'dir. Bütün bunlarin, bu özelliklerin önüne çikardigi ATATÜRKÇÜ'lügüdür. Düsüncelerini eyleme çeviren HALK AYDINLARI'ndan biridir. Yani GÖKSAL ÇIDEM yapabilecegini düsünen, düsündügünü yapan bir aydin kisidir. Kendisini öyle taniyorum. Onun Ugrak Yerleri'nden biri Kirklareli Açik Ögretim Fakültesi Il Temsilciligi Bürosu'dur. Anadolu Üniversitesi Il Temsilcisi Ögretim Görevlisi Münür Saygin, Yardimcisi Ögretim Görevlisi Ibrahim Bolçelik Göksal Çidem'in ziyaret ettigi TEMACILAR'dir. Rastlastigimizda orada görüsürüz.
Göksal Çidem geçenlerde bize 1930'lu yillarda dedesi Hüseyin Çidem'le ninesi Ayse Çidem'in evlenme cüzdanlarini gösterdi. Dedesi ve Ninesi 14/02/1930 tarihinde evlenmisler. Evlilik cüzdani Eski Türkçe. Dedesinin isi nikah cüzdaninda RENÇPER (Çiftçi) olarak geçmis. Tabii cüzdanda bekar olduklari bilgisi var. Bakire olduklari, ilk evlilikleri oldugu kayda geçmis bulunuyor. Nikahta Göksal Çidem'in Ninesi Ayse Hanim'a 2 ikibuçukluk altin, 20 tane küçük altin, bir tane yarimlik yüzük, 2 tane yarimlik küpe ve bunun disinda 2 bakir, 2 bakircik, 2 tepsi, 2 tencere verilmis. Mal varliklari ise 2 tava, 5 sagan, taslar ve legen ile galiba 600 kurus da paralari var. Evlilik cüzdani Tayyare Cemiyeti'ne (Hava Kurumu'na) katki olmak üzere bir sayfaya not düsülmüs. Ve tabii nikah sözlesmesinin altinda eski Türkçe yazi olan bir mühür okuma yazma bilmedigi için de parmak basilmis. Hepsi bu kadar. Burada ilginç olan insanlarin yeni bir yuva kurarken ellerinde, avuçlarinda ne varsa onu yazmis olmalaridir. Bir baska husus da evlilik cüzdaninin Harf Devrimi yapilmis olmasina ragmen degismemis olmasi, elde kalan matbu cüzdanlarin kullanilmaya devam edilmesidir. Bu konuda bir üçüncü husus daha medeni nikah sözlesmelerinde her seyin açik seçik yazilmis olmasidir. Cumhuriyetin getirdigi yeniliklerin uygulanmis olmasi dikkat çekicidir.
Necatiye Köyü'nde medeni nikah olmasaydi çiftler her halde imam nikahi yapacaklardi ve pek bilmiyoruz ama cüzdanin bir sayfasinda erkegin kadina söyleyecegi BOÅzSUN sözü yer alacakti. Cumhuriyetten önce erkegin evlendigi kadini mahkemesiz, sorgusuz sualsiz bosama hakki vardi. Erkegin kadina BOÅzSUN demesi bosanmanin, birbirlerinden ayrilmanin gerçeklestigi anlamina geliyordu. Türk kadini MEDENI NIKAH uygulamasina geçildiginden beri süphesiz ki BOÅzSUN sözünü duymamistir. Bu bir anlamda devrimdir, evlilikte taraflar arasindaki sözlesmeyi yasalara dayandirmis olmalaridir. Türk kadini bu medeni evlilik usulüne Atatürk sayesinde kavusmustur. Atatürk'ün yaptigi yenilik kadinin evliligini kanuni güvenceye almistir.
Size 82 yil önce yapilan bir evlilikten, evlilik cüzdanina yazilanlardan bilgiler aktardim. 1930 yilinda evlilik sözlesmesi, bu sözlesmeye yansiyan köylü insanlarin ekonomik durumu asagi yukari böyleydi. Bugün bakir, legen, bakircik yerine baska seyler yaziliyordur. Nereden nereye?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol