2 "evet", 1 "hayir"

Hükümet tarafindan hazirlanan Anayasa Degisikligi Paketi, 12 Eylül'de halkoyuna sunulacak. Yapilacak referandum öncesi kimi siyasi partiler yaptiklari açiklamalarla "evet" oyu vereceklerini açiklarken kimi partilerde oylarini "hayir" olarak kullanacaklarini belirtiyor. Büyük Birlik Partisi (BBP) Kirklareli Il Baskanligi "Eksikte olsa 'evet' diyoruz" derken, "AKP zihniyetine hayir, referandumda evet" diyen Esitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Kirklareli Il Baskanligi referandum ile seçimin birbirine karistirilmamasina vurgu yapiyor. Demokratik Sol Parti (DSP) Kirklareli Il Baskanligi ise referandumda verilecek "evet" oylarinin "fasizme" kapi aralayacagi gerekçesi ile kesin bir dille "hayir" oyu vereceklerini belirtiyor. 

Il Baskani Yasar Mert “Anayasa teklifi, üniter devlet anlayisina kastediyor” 

DSP Il Baskani Yasar Mert, yarin Tekirdag’in Kapakli Beldesi’nde parti Genel Baskani Masum Türker tarafindan gerçeklestirilecek olan mitingle ilgili olarak gazetemize bilgi verdi. Bunun yanisira referandumla ilgili degerlendirmeler de yapan Yasar Mert, referandumun bir seçim meselesi degil, bir gelecek meselesi oldugunu vurguladi. ‘Evet‘ denildigi takdirde ortada hukuk devleti kalmayacagini söyleyen Mert, anayasa degisiklik paketinin amacini; parti diktatörlügü, sendikaciligin ortadan kaldirilmasi ve fasizme açilan kapi olarak nitelendirdi.

Demokratik Sol Parti Genel Baskani Masum Türker, demokrasi ve Anayasa mitingi için Trakya’ya geliyor. Tekirdag’in Çerkezköy Ilçesi’ne bagli Kapakli Beldesi’ni Pazar günü ziyaret edecek olan Türker, burada referandumla ilgili açiklamalar yapacak ve partinin ‘Hayir’ olan tercihini bir kez daha kamuoyu ile paylasacak. DSP Kirklareli Il Baskani Yasar Mert de, gazetemize ziyaretle ilgili bilgi vererek, DSP’nin referandumla ilgili görüslerini açikladi. Il Baskani Yasar Mert açiklamasinin basinda il çapinda köy çalismalarina devam ettiklerini kaydederek, referandum degerlendirmesiyle iligli olarak sunlari söyledi: “12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasina sunulacak olan anayasa degisiklik paketine, hangi partiye oy vermis olursa olsun, yani bu siyasi iktidara oy vermis olsa dahi; ülkesini, milletini seven, üniter devletten yana olan her yurttas ‘Hayir’ demelidir. Bu bir genel seçim veya parti meselesi degil, ‘ülkenin gelecegi’ meselesidir. Biz demokratlar; Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler ve toplumun tüm kesimleri bu Anayasa degisikliginin halkimiza hiçbir iyilik getirmedigini biliyoruz. Unutulmamalidir ki, 12 Eylül de yapilacak olan referandum, rejimin ve Cumhuriyet’in gelecegidir. ‘Hayir’ denilmezse; ortada ne hukuk devleti kalir, ne insan haklari, ne de özgürlükleri. Fasizme kapi açilmis olur. Iste bu nedenle, yeni 12 Eylül’Iere 12 Eylülde ‘Hayir’ diyecegiz, ‘Hayir’ demeliyiz, ‘Hayir’ demek zorundayiz. AKP’nin uzlasma saglamadan meclisten geçirip, halk oylamasina sundugu bu Anayasa’ya ‘Hayir’ diyoruz. ‘Evet’ler diktatörlük için onay, ‘Hayir’lar Cumhuriyet ve Demokrasi anlami tasir. Cumhuriyet ve Demokrasi için halk oylamasinda Hayir.

Niçin Hayir?

8 yildir ülkeyi iyi yönetemeyen, biten terörün yeniden hortlamasina yol açan, ekonomik gelismeyi saglayamayan, AKP iktidarina ‘Kendine gel’ demek için, issizlige, yoksulluga, çözüm bulamayan AKP hükümeti, emeklilerin maasinin her yil artmasini saglayan DSP uygulamalarini yok ettigi için R.T.E. Anayasasi yargi bagimsizligini yok edecegi, hukukçu olmayan yargiçlar yaratacagi, siyasi diktatörlüge yol açacagi için, halk oyuna sunulan anayasa degisiklikleri mecliste ve toplumda uzlasma saglanmadan bir tek Recep Tayyip Erdogan’in dayatmasi ile hazirlandigi için R.T.E ‘dedigi dedik’ tutumuyla, sivil yada siyasal kurumlarla uzlasmaya gitmeden, her konuda huysuz huzursuzca dayattigi için, her konuyu sulandiran, kavram kargasasi yaratan deger yargilarinin içini bosaltan, olaylari ve konulan çarpitan AKP iktidari bu kez de Anayasa diye ‘dumanli hava’ yarattigi için ‘Hayir’ diyoruz.

5 generalin anayasasina da 1 RTE anayasasina da Hayir

12 Eylül Anayasasi bes generalin dayattigi bu degisiklik de bir R.T. Erdogan’in dayattigi Anyasadir. Her ikisine de Hayir. 12 Eylül Anayasasina darbeci ruhuyla, ‘Evet’ diyenlerin bugün de demokrasinin yargida bagimsizlik ve tarafsizlik ilkesini ayni anlayisla dinamitleyeceginden ‘Hayir.’

Bu Anayasa degisikligi ile Evren Pasa Anayasasinin birbirinden farki yoktur. Bu degisikliklerle aslinda ‘Dikta rejimi’ getirilmek isteniyor. Bir partiye ‘Diktatörlük’ yolu açilacagindan ‘Hayir.’ Memurlar ve Kamu görevlileri sendikalarinin Anayasal temeli ortadan kalkacagi için ‘Hayir.’ Sendikasizlasma hareketi baslayacagi için ‘Hayir.’ Kisacasi ‘Evet’ denildiginde, bunun geri dönüsü olmayacaktir. Çünkü artik denetim yapacak, hesap soracak, üniter devleti ortadan kaldiracak bölücü talep ve düzenlemeleri iptal edecek bagimsiz bir Yargi, anayasa mahkemesi, bagimsiz ve korkusuzca görev yapabilecek hakim ve savcilar olmayacaktir. 12 Eylül’de oylanacak olan Anayasa paketine ‘Hayir’ diyecegiz. Ülkesini ve vatanini seven herkesi de ‘Hayir’ demeye davet ediyoruz.

Masum Türker Kapakli’da

Yasar Mert, yarin Tekirdag’in Kapakli Beldesi’nde düzenlenecek olan mitingle ilgili olarakta su bilgileri  verdi: “Pazar günü köylerden gelecek katilimcilarimizla birlikte hepimiz saat 14:00’da Atatürk Stadyumu’nun yaninda toplanacagiz. Buradan konvoy halinde Vize’ye hareket edecegiz. Diger ilçelerden gelen araçlarla birlikte burada bulusarak Kapakli’ya hareket edecegiz. Miting saat 17:30’da gerçeklesecek.”

"Eksik de olsa 'evet' diyoruz" 

Referandumda partilerin degil, anayasa degisiklik paketi oylanacagini belirten ve bu bilinçle hareket edilmesi gerektigini ifade eden BBP Kirklareli Il Baskani Kemal Åzar, verilecek oyun paketin içindeki maddelere bakilarak verilmesi gerektigine isaret ederek, "Bu degisiklik paketini sivil anayasa için olumlu bir adim olarak görüyor, eksik de olsa 'evet' diyoruz" dedi. 12 Eylül'de halkoyuna sunulacak Anayasa Degisiklik Paketi ile ilgili parti binasinda bir basin açiklamasi yapan Büyük Birlik Partisi (BBP) Kirklareli Il Baskani Kemal Åzar, referandumda "evet" oyu kullanacaklarini açikladi. BBP'nin öncelikli hedefinin milleti ve insani hedef alan milli ve evrensel degerlere uygun, toplumsal mutabakatin saglandigi sivil ve demokratik bir anayasa yapmak oldugunun altini çizen Åzar, "Milletimizin ve devletimizin asil ihtiyaci öncelikli olarak yamali bohçaya çevrilmis olan mevcut 'cunta Anayasasindan' kurtulmaktir.  Amaç anayasali bir devlet olmak degil, anayasal bir devlet olmaktir" dedi.  Anayasa degisikligine neden "evet" dediklerine iliskin olarak hazirladiklari birde "24 saat kesintisiz demokrasi için evet" isimli kitapçik bulundugunu belirten Åzar, kitapçik içinde neden "evet" dediklerinin anlatildigini kaydetti. 

Mevcut Anayasa'nin millet iradesi ile degismesini önemsediklerini vurgulayan Åzar, referandumun siyasallastirilmasini da dogru bulmadiklarini dile getirdi. 

Referandumda partilerin degil Anayasa Degisiklik Paketi'nin oylanacagini belirten Åzar, "Burada partiler degil anayasa degisiklik paketi oylanacaktir. Bu suur dogrultusunda söz konusu degisiklik paketinin maddelerine bakmak ve ona göre tercih yapmak gerekir. Büyük Birlik Partisi olarak "söz konusu olan devlet-vatan-millet-demokrasi ise gerisi teferruattir" anlayisi ile bu degisiklik paketini sivil anayasa için olumlu bir adim olarak görüyor, eksik de olsa "evet" diyoruz" diye konustu. 86 yildir sivil olmayan darbe mahsulü anayasalarla yönetiliyoruz Ülkenin 86 yildir sivil olmayan "darbe mahsulü" anayasalarla yönetildigini söyleyen Åzar, ülkenin artik insan merkezli, demokratik ve sivil bir anayasaya kavusmasi gerektigini vurguladi. Bu anlamda hazirlanan Anayasa Degisikligi Paketi'ni bazi noktalarda "olumlu" genel olarak ise "yetersiz" bulduklarini kaydeden Åzar, bu yönde bazi önerileri de oldugunu söyledi. Åzar, demokrasi disi askeri vesayet altinda hazirlanan 12 Eylül Anayasasi'nin tamamen degismesi, 27 Mayis, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Åzubat müdahalelerinin faillerinin yargilanmasi gerektigini, anayasanin yalnizca AKP ve ona oy verenlerin degil, tüm milletin ve devletin anayasasi olacagi bilinci ile hareket edilmesini, hukuku siyasallastiracak hareketlerden kaçinilmasini, siyasi partilerin etkisi ve yaptirimi makul seviyede tutulmak kaydiyla milli iradenin temsil edildigi TBMM'nin yüksek mahkeme üyelerini "seçebilmesi" gerektigini söyledi. Åzar, YÖK ile ilgili olarak ta, "YÖK'ün mevcut yapisi, yani 130 ve 131. maddeler Anayasa'dan tamamen çikarilmalidir. 'Üniversiteler yasalar çerçevesinde özerktirler' seklinde genel bir ifade Anayasa'da yer almalidir. Söz konusu taslaga yeni bir madde olarak ekleme yapilip, üniversitelerde kilik kiyafet dâhil hiçbir ayrim gözetilmeksizin herkesin egitim hakkina sahip olmasi temin edilmelidir" seklinde konustu.

BBP Kirklareli Il Baskani Åzar, yine seçim barajinin düsürülmesi, seçim sisteminin ve "lider sultasi" olusmasina yol açan Siyasi Partiler Kanunu'nun degismesi, memurlara sendikal haklar ve toplu sözlesme hakki yaninda grev hakkinin da verilmesi, YAÅz kararlarina yargi yolunun açilmasi gerektigini anlatti. Åzar, son olarak, "Iktidar ve muhalefetiyle bütün TBMM üyelerini muhatap alarak sunu söylemek istiyoruz; Asli görevlerini yapamayacak durumda iseler, yani yasa ve anayasa yapamayacak durumda iseler milletten aldiklari emaneti hiç zaman kaybetmeden millete iade etmelidirler" ifadelerini kullandi. 

EDP, referandumda ‘Evet’ diyecek, ama...

Mecliste grubu bulunmayan muhalefet partilerinden Esitlik ve Demokrasi Partisi, referandumda ‘Evet’ diyecegini açikladi. Partinin bu karari da, geçtigimiz aksam EDP Kirklareli Il Baskanligi tarafindan bir basin açiklamasi ile kamuoyuna sunuldu. Sloganlarini “AKP zihniyetine ‘Hayir’, referandumda ‘Evet’” olarak belirten partililer, Türkiye’nin eninde sonunda demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya kavusacagini belirttiler. Iktidarin Türkiye’deki degisim hizina ayak uyduramadigini söyleyen EDP Il Baskani Åzevket Basgelen, AKP’yi ayni zamanda yönetim yetersizligi yasayan bir parti olarak nitelendirdi. Baskan Basgelen, ‘Evet’ demelerine en büyük sebep olarakta degisiklik paketinin ülkeyi simdiki anayasa gibi geriye götürmekten uzak oldugunu gösterdi.

Esitlik ve Demokrasi Partisi Kirklareli Il Baskanligi tarafindan geçtigimiz Persembe aksami Karaumur Caddesi Costur Ishani’ndaki parti bürosunda bir basin açiklamasi yapildi. Saat 20:30’da yapilan açiklamada referandumda ‘Evet’ diyeceklerini belirten partililer, buna ragmen AKP iktidarini da istemediklerini söylediler. Parti Il Baskani Åzevket Basgelen, Merkez Ilçe Baskani Ibrahim Cebeci, Merkez Ilçe Yöneticisi Ertugrul Öksüz, Lüleburgaz Ilçe Baskani Nevzat Dalgiç ve bir grup partilinin yer aldigi açiklamada sunlar kaydedildi:

AKP zihniyetine ‘Hayir’, referandumda ‘Evet’

“Partimiz, Anayasa Mahkemesi’nin anayasa degisikliklerine iliskin ‘esasa girerek’ verdigi kararini açikladiktan sonra tabaninda yürütülen tartismalar ve son olarak Parti Meclisi’nde yürütülen görüsmeler sonucunda, 17 Temmuz 2010 tarihinde, ‘Referandumda Evet, AKP Iktidarina Hayir’ yönünde karar almistir. Anayasadaki degisiklikler sözde demokrasi sahnesinin perdelerini tamamiyla kapatacak ve Türkiye’nin diger acil ve yakici sorunlarina çözüm getirecek yeterlilikten yoksundur. Esitlikçi, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ihtiyacini ortadan kaldirmamaktadir. Bununla birlikte, maddelerin mevcut ve degisik halini karsilastirdigimizda, bugün yürürlükte olan durumu demokratik açidan daha geriye götürdügünden söz etmek de mümkün görünmemektedir. Vesayetçi güçlerin, Türkiye Demokrasisinde en küçük bir ileri adimi dahi engellemeye yönelik tutumlari asla kabul edilemez. Susurluk’tan Ergenekon’a ulasan süreçte yasadigimiz deneyimler, bu güçlerin, iktidarda AKP degil, her kim olursa olsun statükoyu degistirmeye yönelik tüm girisimleri engelleyeceklerini, süpheye yer birakmayacak sekilde zihnimize kazimistir. Referandumda ‘Hayir’ tutumunu almanin, bu statükocu güçlere ve zihniyete destek olmak anlamina da gelecegi kanaatindeyiz.”

“AKP, tek güç olduguna inana bir kibirdedir”

EDP Il Baskani Åzevket Basgelen, referandumda ‘Evet’ demelerine karsilik AKP iktidarina ‘Hayir’ demelerini de; “AKP, toplumu dönüstürebilecek tek güç olduguna inanmanin kibriyle, toplumun magdur kesimlerinden gelen baska hiç bir öneriye de kulak kabartmamistir. AKP’nin bu duyarsizligi; ister ‘kendine demokrat, ben yaptim oldu’ zihniyetinin, demokratik politik kültürü içsellestirememesinin eseri olsun, isterse de siyasi cesaretsizliginden, demokratik toplumun ihtiyaçlarini kavrayamamis olmasindan kaynaklanmis olsun; bu partinin Türkiye’deki degisimin hizina ayak uyduramayacagi ve degisimi yönetme yeterliliginden uzak oldugunu göstermistir. Bu nedenle, ‘AKP iktidarina Hayir’ diyoruz” cümleleriyle açikladilar.EDP’nin, bu kararini açiklayarak son sözünü de söylemis olmadigini ifade eden Baskan Basgelen, Türkiye toplumunun, er ya da geç hak ettigi esitlikçi, demokratik ve özgürlükçü anayasaya ulasacagina inançlarinin tam oldugunu da sözlerine ekledi. Partililer, basin açiklamasinin sonunda referandumda neden ‘Evet’ dediklerini de su maddelerle açikladilar:

“EDP’nin mücadelesi devam edecek”

“EDP, kadinlar, çocuklar, yaslilar ve engelliler için pozitif ayrimcilik istiyor. EDP, hak grevi, dayanisma grevi, hak yollarina konan yasaklarin kaldirilmasini istiyor. EDP, YAÅz VE HSYK kararlarinin yargi denetimine açilmasini istiyor. EDP, askerlerin de sivil mahkemeler de yargilanabilmesini istiyor. EDP, 12 Eylül’ün tüm sorumlularindan ve suçlularindan hesap sorulmasini istiyor. EDP, bunu yapabilmek için, toplumsal muhalefet örgütleri, sivil toplum kuruluslari, sendikalar, yurttas girisimleri ve siyasi partiler ile birlikte mücadelesini sürdürecektir. Türkiye toplumu bu özellikleri tasiyan bir anayasaya er ya da geç ulasacaktir.” 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol