30 AĞUSTOS ZAFERİ'NDEN SONRA ADIM ADIM CUMHURİYETE DOĞRU

30 Ağustos Zaferi'nin kazanılması ile iki önemli anlaşmanın yolu açıldı. Bu anlaşmaların biri MUDANYA ANLAŞMASI idi. Mudanya Anlaşması'nı yenilen Yunanistan adına İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetleri istemişti. Mustafa Kemal bu isteği kabul etti. Yeni doğan şartlar savaştan çok barış görüşmelerini gerekli kılıyordu. Nitekim Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'ya Mudanya Ateşkes Anlaşması için görevlendirdi. Mudanya görüşmeleri İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümet temsilcileri ile yapıldı. Yenilen düşmanın Anadolu ve Trakya'dan belli bir sürede, güvenli bir ortam içerisinde çekilmesini, Anadolu ve Trakya'nın düşmandan arındırılmasını öngörüyordu. Mudanya Anlaşması yapılmasaydı Mustafa Kemal savaşı Trakya'da sürdürmeye kararlıydı. Mudanya Anlaşması bir ay içerisinde düşmanın Anadolu'da kalmış bir tamı unsurlarının ve Trakya'da bulunan 60-70 bin kişilik Yunan işgal ordusunun çekilmesini sağlamıştır. Aynı zamanda LOZAN ANLAŞMASI'nın yolunu açmıştır.
Lozan Anlaşması 1923 yılının Temmuzunda İsviçre'de toplanmış olan uluslararası bir konferanstır. Burada Türkiye'nin özgür, bağımsız, sınırları belli bir ülke olduğu görüşmeleri yapılmış, görüşmeler sonunda Anadolu ve Trakya'dan oluşan Türkiye'nin tapusu Ankara Büyük Millet Meclisi Hükümetine verilmiştir. Lozan Barış Anlaşması Türkiye'nin uluslararası varlığı hukuken kabul edilmiş, Anadolu ve Trakya'dan oluşan coğrafya Bölgesi'nin Türkler'in yurdu olduğu, bu topraklarda yaşayan halkın hür ve bağımsız olduğu kabul ve tescil edilmiştir.
Lozan Anlaşması Yeni Türkiye'nin hür ve bağımsız bir devlet olduğunun kabulü yanı sıra yeni bir idarenin yani CUMHURİYET'in yolunu açmıştır. Ancak 29 Ekim 1923 yılında ilan edilmesi Mustafa Kemal tarafından öngörülen Cumhuriyetin ilanı kolay olmamıştır. İttihatçı Milli Mücadele Paşaları, İnönü hariç, tümü Cumhuriyetin ilanına karşı çıkmışlar, çetin bir mücadeleye girmişlerdir. Bu Paşaların başında Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Rafet Bele gibi kumandanlar gelmektedir. Zira onlara göre düşmanla savaş, Halife Padişah ile vatanı düşmandan kurtarmaktan ibarettir. Osmanlı Hanedanı devam edecektir. Oysa Mustafa Kemal daha Selanik'ten beri YENİ İDARE'yi CUMHURİYET'i düşünmüştür. Esasen baştan beri Anadolu'ya geçmiş olan, milli mücadele kadrosu içinde yer almış olan İttihatçı subay ve paşalar Mustafa Kemal'e karşıdırlar. Onun Cumhuriyet'i ilan etmesinden, idarenin başına gelmesinden, Halife Padişahın tasfiyesinden korkmuşlar, açık gizli olmak üzere Mustafa Kemal ile mücadele etmişlerdir. Nitekim Cumhuriyetin ilanı ile ilgili son toplantıya ilgi göstermemişler Mustafa Kemal'i İsmet İnönü ile baş başa bırakmışlardır. Bunun üzerine 28 Ekim 1922 tarihinin gecesinde Mustafa Kemal ile İsmet İnönü baş başa vererek 4 maddelik bir kanun tasarısı hazırlayarak sonraki gün yani 29 Ekim'de Cumhuriyetin ilanını Büyük Millet Meclisine teklif etmişler, Cumhuriyetin ilanını öngören kanun tasarısının kabulünü istemişlerdir. Meclis çoğunlukla ve alkışlarla Cumhuriyetin ilanını kabul etmiştir. İttihatçı Paşalar Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Mustafa Kemal- İnönü ikilisi CUMHURİYET ile mücadele etmek için Serbest Cumhuriyet Partisi'ni kurmuşlardır. Mustafa Kemal'in çevresi yazarlarından Yakup Karaosmanoğlu'nun dediği gibi, "CUMHURİYET MUHALEFETİ İLE DOĞMUŞTUR." O muhalefet, bugün de vardır. Mesele bu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol