"AKP krizlerin faturasini çiftçiye kesti"

MHP Kirklareli Il Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarim Komisyonu Baskani Uysal Cengiz, 2002 yilinda iktidara gelen AK Parti Hükümeti'nin yasanan tüm krizlerin faturasini çiftçiye kestigini söyledi. Çiftçinin borçlandigini, kredi ile is yapabilir duruma geldigini belirten Cengiz, çiftçinin borçlar ve icra nedeniyle elinden çikartmak zorunda kaldigi tarlasinin kimlerin eline geçtiginin arastirilmasi gerektigine isaret etti. Hükümetin tarim politikasini elestiren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kirklareli Il Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarim Komisyonu Baskani Uysal Cengiz, AK Parti Hükümeti'nin iktidara geldigi 2002 yilindan bugüne uyguladigi tarim politikasi ile tarimin "katili" oldugunu dolayisiyla çiftçiyi bitirdigini öne sürdü. 2002 yilindaki fiyatlarla bugünkü fiyatlari karsilastiran Cengiz, "Iktidara geldikleri gün serbest piyasada bugday 41 krs, gübre 24 krs, mazot 91,7 krs idi. 1 kg. bugdayla 2 kg gübre, 2,5 kg bugdayla 1 litre mazot alabilen çiftçi bugün 1,5 kg bugdayla 1 kg gübre, 7 kg bugdayla 1 lt. mazot alabilir duruma geldi.       

Kullandigi ekipman fiyatlari 4 kat artti. 2010 hasat sezonu bugday taban fiyati sadece 55 krs olarak açiklandi. Tarim Bakanligi cinslerine göre olan fiyatlari Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) göndermistir. T.M.O 55 krs.'dan bugday almamaktadir. Ayrica bu fiyatin altinda alim yapan T.M.O birde çesitli namlar altinda kesinti yaparak üreticinin eline 50 krs.'un altinda para geçmektedir" dedi.

Çiftçi tasarrufa yöneldi, verim yetersiz

Kirklareli'nde hasatin diger bölgelere nazaran daha geç yapildigini belirten Cengiz, verimin yüzde 60 oraninda oldugunu kaydetti. Cengiz, maliyetlerin yüksek olusunun bir neticesi olarak çiftçinin tasarruf yapmak zorunda kaldigini ve kisitlamalara gittigini bununda verim kaybina neden oldugunu öne sürdü. Cengiz, "Gübresiz ekim, zamaninda ilaçlama yapamama veya hiç ilaçlamama, kaliteli tohumluk alamama gibi sebepler, bunlara bir de iklim sartlari eklendiginde yeterli verim alinamamaktadir. AKP Hükümet oldugundan bu güne 'çiftçi batiyor, çiftçi bitiyor' dedigimizde kimse önemsemedi. 7,5 yilda bugdayin fiyati sadece 8 krs. artti. Bu girdilere göre bugün bugday 120 krs., ayçiçegi 198 krs. olmali. Çiftçi 7 harcayip 5 almaya basladi. Avucundakini harcadi. Tarlasini bos birakmamak için kredili döneme girdi.

Tarlalar kimlerin

eline geçiyor?

Üreticilerin tarlalari ipoteklidir. Kullandigi kredinin faizini dahi çikaramamaktadir. Tarlalari bir bir elinden gitmektedir. Mecburiyet veya icra yoluyla satilan tarlalarin kimlerin eline geçtigi arastirilsin. Maliyetin altinda satilan tarim ürünleri üreticiyi zor duruma düsürdü. Mali ipotekli, ipotekli mallar haciz. Borçlulari jandarma yakalayip hapse atiyor. Üretici köylü AKP iktidarindan önce 20 ton bugdayla tüm borçlarini kapatiyordu. Åzimdi ise 100 ton bugday satmadan isin içinden çikamiyor. O kadarda bugday yapamayacagina göre delik büyük yama küçük kaliyor" diye konustu.

Köylü önce referandumu ardindan seçimleri bekliyor

Hükümetin çesitli açilimlar yaparken köylüyü unuttugunu ifade eden MHP Kirklareli Il Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarim Komisyonu Baskani Uysal Cengiz, sözlerini söyle sürdürdü;

"Açilim yapma özentisi içinde olan AKP Hükümeti, üretici köylü ile hiç ilgilenmedi. Var olan destekleri budadi. Bazi yeni destekler yaratti. Onlar da göstermelik, hiç faydasi yok. Köylülerimizin üzerine ölü topragi serpildi. Onurlu üreticiler yokluga mahkûm edildi. Alacaklilardan kaçar hale geldi.

Anneler ve babalar evlatlarinin karsisinda ezilip büzülmektedir. Gelinlik çaginda ki kizini gelin, damatlik çagindaki oglunu evlendiremez, ögrencisinin okul masrafini karsilayamaz, askerdeki ogluna harçlik gönderemez durumda ve çok çaresizdir. Geçmiste vatan için hayatinin baharinda canini seve seve veren ecdadimiz gelecek nesiller rahat ve huzurlu basi dik hiçbir ülkenin esiri olmasin düsüncesi ile bu vatani bizlere emanet etmistir.

Ne yazik ki biz bu topraklara ekonomik kosullardan dolayi sahip olamamaya basladik. Biz topraklarimizda sebze, meyve, hububat, bakliyat, yagli bitkiler ve sanayi ürünleri yetistirip ülkemiz insanina sunarken yetistirici bugün kendisi aç kalmak üzeredir. Çiftçi öfke, kin, nefret doludur. Köylü kispetini giydi. 12 Eylül 2010 referandumu ve sonrasi gelecek seçim sandiklarini beklemektedir. Tarimda çok acil önlemler alinmazsa sonu bir felaket olacaktir. Disaridan ithalat bu ülkenin insanina yazik eder. Allah insani açlikla terbiye etmesin."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol