Laik devlet herhangi bir dine öncelik veya üstünlük saglamaz. Aksi durumda dinler ve mezhepler arasinda ayricalik yapmis olur ki, insan haklarina, esitlige ters düser. Bunun tarihteki aci örnekleri ibret verici olup, yüz yillarca süren ve kitalari kana bulayan din ve mezhep kavgalarina, jenositlere kadar varmistir.
Laik devlet yapisinda devlet herhangi bir dinin veya mezhebin kurallarini vatandaslara benimsetmek için otoritesini kullanmaz, kullanmamalidir da.
Laik devlette bütün dinler kanun önünde esittir. Bu esitlik ayni dine mensup mezhepler için de söz konusudur. (4, 5). Laiklik dini inançlarindan dolayi kisilerin ayricalikli muamelelerle karsilasmamasidir. Inanci ne olursa olsun kisilerin yasalar karsisinda esit olmasidir. Bu baglamda laiklik din konusunda kisilerin özgürlüklerinin diger kisiler, toplumlar ve devlet tarafindan taninmasi, saygi gösterilmesi ve yaptirimlarla korunmasidir. (6).
Laikligin kisa vadede öz görevi din ve mezhep çatismalarina son vererek toplumsal barisi gerçeklestirmektir. Uzun vadedeki görevi ise toplumu çagdaslastirmaktir. Laik devlet özgür kafalar yetistirecek, sosyal ve siyasal gelismeyi önleyen bos inançlardan toplum ve devleti arindiracaktir. (2).
Türkiye'de laiklik ilkesini saglam temeller üzerine oturtmak için hukukta, egitimde, dilde, kültürde, kilik-kiyafette bir dizi köklü reformlar ve yasal düzenlemeler gerçeklestirilirken, dönemin içisleri bakani Sükrü Kaya, laiklik ilkesini su sekilde açiklamistir "Onunla biz dinin devlet isleri üzerinde nüfuz sahibi olmasini engellemek istiyoruz. Dinler vicdanlarda ve mabetlerde kalmali, maddi hayatin ve dünyanin islerine karismamalidir." (9).
Laiklik ilkesi ile devletin siyasal, sosyal ve ekonomik düzeyi ulusumuzun ihtiyacina göre çizilmistir. Hukuk alaninda teokratik uygulama tarihe karismistir. Milli egitimde pozitif bilimlerin bütün dallarinda akilci girisimler baslamistir. Kadinlarin okumasi, özel ve devlet sektöründe bütün kademelerde görev yapmasi, seçme ve seçil-
mesi saglanmistir. Çok evlilik tarihe karismis, imam nikahi yerini resmi nikah almistir. Böylece evliligin tek tarafli ve sadece erkegin iradesi, yani onun iki dudagi arasindan çikacak "Bos ol" kelimesi ile sona erdirilmesi önlenmis, kadinin tüm haklari yasal güvence altina alinmistir. Bugünlerde Afganistan'dan kaçanlarin yük oluyor diye kizlari açliga, susuzluga ve ölüme terk etmelerine bakarak Atatürk'ün Türk insanina ve özellikle kadinlara sagladigi haklari hayranlikla ve sükranla karsilamamak mümkün degildir.
Laiklik ilkesinin kadin ve erkege bu denli genis haklar ve özgürlükler getirmesini, bu hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altina alinmasina ragmen (T. C. Anayasasi madde 24) kötü niyetli, örümcek kafali çevrelerin laikligi dinsizlik ve bu ilkeyi Türkiye'de yerlestiren kadroya dinsiz demeleri dinsizligin ta kendisidir. Kisilerin inanç ve ibadet özgürlügünü anayasal güvenceye almayi dinsizlik olarak nitelemek cehaletin, bagnazligin, yobazligin daniskasidir.
Atatürk hemen her konusmasinda dine olan saygisini dile getirmistir. Nitekim Atatürk "Din gerekli bir kurumdur. Bizim dinimiz en makul dindir. Dinime bizzat gerçege nasil inaniyorsam, öyle inaniyorum." (3) derken dini reddediyor diyen art niyetli yobazlara, softalara, örümcek kafalilara en güzel cevabi vermektedir. Atatürk dine bu kadar deger verirken, yobazlarin O'nu din disi göstermelerinin altinda yatan gerçek sudur Atatürk dinsel dogmalarin toplumun tüm yasamini egemenligi altina alinmis olmasi ve siyasal iktidarin da dine dayali bulunmasina karsi idi. Bu nedenle iktidarin kaynagini degistirip egemenligi gerçek sahibi olan halka teslim edince, din adamlari bundan çok tedirgin oldular. Atatürk toplumda din adamlarinin siyasal, toplumsal ve kültürel yetkilerini azaltmistir. Çünkü, gerçekten din yozlasmis uygulamalar Yüzünden, o dönem için tutucu bir ideoloji niteligine bürünmüstü. (10).
Nitekim Osmanli Imparatorlugunda her yenilige karsi çikarak, degisik zaman ve yerlerde ayaklanmak suretiyle Imparatorlugu zayiflatan, onu çagin gerisine birakan gerici, seriatçi güçlere karsi genç cumhuriyeti korumak gerekiyordu.
Devam edecek
mustafaermis@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Trakya Birlik Ramazan Bayramı sonuna kadar yağ ve margarin fiyatlarında değişikliğe gitmeyeceğini açıkladı:
17 Şub 2025 -
Gökçeada'da rahatsızlanan kişi askeri helikopterle Çanakkale'ye getirildi
20 Şub 2025 -
Başkan Bulut: "Kırklareli'nin Geleceği İçin Detaylara Odaklanıyoruz"
19 Şub 2025 -
Orta Çağ’dan Bir Gelenek; Çamlıca’da ‘Korku Dolu’ Gece!
13 Şub 2025 -
Kırklareli'nde Osmanlı dönemine ait mezarların bilgilerine QR kod ile ulaşılabilecek
23 Şub 2025 -
Kırklareli Bel. FBO, Edirne DSİ'yi 78-68 Yenerek Galip Geldi
26 Şub 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da "Aşk-ı İlahi" konseri düzenlendi
14 Mar 2025 -
CHP’den Üye Atağı; ‘Siyasetin Yeni Yüzleri’ Rozetlerini Taktı
13 Şub 2025 -
Atılan Gübrelerin Büyük Çoğunluğu Boşa Gitti…
13 Şub 2025 -
Belediyeden Sevgililer Gününe Özel Gece…
13 Şub 2025 -
Huzurevinde ‘Uyuz’ Karantinası
13 Şub 2025 -
CHP İl Başkanı Taybıllı Uzunköprü’de Vatandaşla Buluştu
13 Şub 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol