ALMANYA VE FRANSA'DA ÜÇ ŞEYE VERİLEN ÖNEM

Almanya ve Fransa Avrupa'nın sanayileşmiş ülkeleridir. Bu iki ülkenin halkları Endüstri ve Bilgi Toplumu olarak dünyada yerlerini almışlardır.
Almanya tarihte iki şeyi öne çıkarıp önlem almıştır. Bu iki şeye güvence sağlamıştır. Bu iki şeyden birisi YURTTAŞLIK EĞİTİMİ, ikincisi ise Almanya Birası'na Anayasal bir güvence sağlamış olmasıdır. Bilindiği üzere Almanya Birası dünyaca meşhurdur.
Almanlar disiplinli bir ulustur. Bir başka ifade ile Almanlar "YURTTAŞLIK EĞİTİMİ" etrafında organize olmuş bir halktır. Eğitim ve çalışmak onlar için önde gelen eylemlerdir. Her şeyden önce Alman halkı eğitimi öne çıkarmak, eğitime önem vermek suretiyle bilgiyi işe dönüştürmede başarılı olmuştur. Bugün Avrupa'nın sosyal, kültürel ve ekonomik yönden, teknoloji üretmek bakımından önde gelen bir ulustur. İkinci Dünya Savaşında her şeyini yitirmiş olmasına rağmen kısa sürede toparlanmış, endüstrisini yeniden kurmuş, refah düzeyini yükseltmiş, Bilgi ve Endüstri Toplumu haline gelmiştir.
Almanlar için NİTELİKLİ İNSAN yetiştirmek, KALİTELİ ÜRÜN üretmek büyük önem taşımaktadır. Dünyada da öyle tanınmışlardır. Nitekim dünyaca meşhur biralarının kalitesini korumak için BİRANIN ANAYASASI'nı yapmışlardır. Yıllar önce bunu bir yerlerde okuduğumda şaşırmıştım. Bira imalatı yapan firmaların biranın kalitesini düşürmeleri ihtimaline karşı önlem almıştır. Zira Alman birasının ekonomiye büyük katkısı vardır.
Bilmem, biliyor musunuz Fransa dünya bağcılığında, şarap imalatında önde gelen bir ülkedir. Bağcılıkları teknik olduğu için yetiştirdikleri üzümler de kalitelidir ve bu üzümlerden kaliteli şarap elde etmek mümkün olmaktadır. Şarabın kalitesini, bağcılığın üretkenliğini koruyabilmek için Fransa ŞARAP BAKANLIĞI kurmuştur. Yani şaraplık üzüm yetiştirmek, şarabın kalitesini koruyabilmek Fransa'nın ulusal davasıdır. Osmanlılar zamanında Fransa şaraplık üzümü  Kırklareli'nden alırdı. Kırklareli Balkan ülkelerinde bağcılığı ve Büyük Salkımlı Üzüm yetiştirmekle tanınmıştı. Hatta bu yüzden Bulgarlar Kırklareli'ne ÜZÜM KASABASI anlamında Lozangrad demişlerdir. Bağbozumu sıralarında Fransız Üzüm Uzmanları Kırklareli'ne gelirler, şaraplık üzümleri tespit ederlerdi. Tekirdağ, Kıyıköy limanlarından Fransa'ya, Marsilya limanına gönderilirlerdi. O yıllarda Kırklareli ekonomisini ayakta tutan bağcılığı ve şarap imalatı idi. İkinci derecede HARDALİYE ve üzüm şırasından elde edilen mamuller(Sirke, Bulama, Pestil, Rakı) gelirdi.
Kırklareli'nde ticaret amaçlı üzüm yetiştiriciliği 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra arka arkaya çıkan savaşlar yüzünde bağlar bakımsız kalmış, bağcılığın ekonomik ağırlığı kaybolmuştur. Ancak son yıllarda Avrupa Birliği Üyeliği umudu ile Kırklareli'nin tarihsel bağcılığına ciddi biçimde dönüş olmuştur. Büyük çapta bağcılık yapmak için Kırklareli'ne gelenler, bu alana yatırım yapanlar çoğalmıştır. Beş on yıl içerisinde Kırklareli bu işin gerek ve gerekçelerine göre alınacak önlemler varsa bu konuda bilgilenmelidirler. Bağbozumu Şenliği için de tarihsel özelliğine göre dizayn edilmelidir. Bu konuda Avrupalı köylülerin tarihsel Bağbozumu Şenlikleri incelenmelidir. Göstermelik şeylerden kaçınılmalıdır. Yapılacak girişimlerde İlk Adım'ın sağlam atılması gerekir. Çin Atasözüne göre "İLK ADIMI ATAN DÜNYAYI DOLAŞIR."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol