AMERİKALI UZMANLARIN TÜRKİYE TAHMİNLERİ

Amerikalı uzmanlar 2008 yılında Türkiye ve Ortadoğu üzerinde hazırladıkları bir raporu yayınlamışlardı. Bu raporda 2025 yılına kadar Türkiye ve Ortadoğu'da ne gibi gelişmeler, değişmeler olacağı tahmininde bulunmuşlardı. "KÜRESEL EĞİLİMLER 2025" başlığını taşıyan bu raporda: " Endonezya, İran ve Türkiye ülkelerin siyasi ve ekonomik güçlerinin artacağını tahmin ettiklerini söyleyen ve rapora geçiren uzmanlar bazı tespitlerde bulunmuşlardır.” Uzmanların tahminlerinde ne kadar yanıldıklarını anlamak için Elçin Poyrazlar'ın 25 Kasım 2008 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı yazıyı buraya alıntı yapmayı bilgilenmek bakımından gerekli gördüm.
"KÜRESEL EĞİLİMLE 2025" raporunda yer alan bilgiye göre bu süreçte Türkiye'nin Avrupa Birliği’ne girmesi, girmemesi belirsiz. Diğer hususlar ise şöyle sıralanmıştır:
AB üyeliği belirsiz
Konsey tarafından her beş yılda bir hazırlanan raporda küresel zenginliğin ve ekonomik gücün batı'dan, Doğu'ya kayacağı, küresel krizle birlikte ekonomide yeni dengelerin oluşacağı ve ABD Doları'nın gücünün azalacağı ve "eşitler arasında birinci" duruma geleceği belirtildi. Raporda Türkiye'ye ilişkin tahminler şöyle:
- Ortadoğu'da İslami partiler yükseldikçe ve hükümetleri yönetmeye başladıkça Batı modelinin ayrılmaz bir parçası olarak görülen laiklik giderek gündemden düşebilir. Bugünün Türkiye'sinde olduğu gibi hem artan bir İslamlaşma hem de ekonomik büyüme ve modernleşme vurgusu görebiliriz.
- Arap olmayan Müslüman ülkeler olarak Endonezya, Türkiye ve dine dayalı yönetimden sıyrılmış bir İran daha fazla uluslararası rol için uygun görünüyor.
- Türkiye'nin ekonomik zayıflıkları ve dış enerji kaynaklarına bağımlılığı, Türk yetkililerini enerji sağlayan yakın komşuları Rusya ve İran'la bağlar kurmaya itebilir. 15 yıl içinde Türkiye İslami ve milliyetçi özelliklerini harmanlayarak Ortadoğu'da hızla modernleşen ülkeler için bir model haline gelebilir.
- Türkiye'nin AB üyeliği Avrupa'nın 2025'e kadar dışa bakışı konusunda bir sınav olacak. Türkiye'nin şansı konusunda giderek artan kuşkular, siyasi ve insan haklarına yönelik reformların uygulanmasını azaltabilir. AB'nin Türkiye'yi açıkça reddetmesi Müslüman dünyasında İslam ve Batı'nın uyumsuz olduğu savlarını güçlendirecek, AB Balkan ülkelerini ve belki Ukrayna ve Türkiye’yi üye olarak alırsa Avrupa’nın çevresine siyasi istikrar ve demokratikleşmeyi destekleyebilecek konuma ulaşacak.
- İran'ın nükleer silah geliştirme yeteneği, bölgede diğer ülkeleri kendi nükleer silah programlarını geliştirmeye itebilir. Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Suudi Arabistan, Mısır ve Libya yeni nükleer elektrik santrallerine olan ilgilerini açıkladılar.
- 2025'te Irak'ta hala farklı gruplar arasında siyasi çekişmeler yaşanıyor olabilir. Irak'ta yaşananlar komşularını da etkileyeceği için İran, Suriye, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın buna ilgisiz kalması zorlaşacak. İç istikrarını koruyamayan bir Irak bölgede huzursuzluğa neden olacak.
Amerikan uzmanlar raporun sonuçlarını her beş yılda bir gözden geçirip değerlendirmektedirler. Buna göre raporun ilk beş yılı geçmiş olduğu için değerlendirilmiştir. Geriye kalan ikinci beş yılın sonuçları 2018'de değerlendirilecektir. Bana göre ülkemizde insanlarımız artık laiklikten söz etmemektedir. Muhafazakarlık ise yaşam biçimi haline gelmektedir

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol