AMERIKA ERMENI KILICI'NI ENSEMIZDE TUTUYOR

1947-48 yillarinda Amerika'ya kaptirdigimiz paçamizi sunca yildan beri kurtaramadik. Kibris dolayisiyla uyguladigi silah ambargosunu, subaylarimizin basina çuval geçirmesine, 1914 Birinci Dünya Savasi'nda Ermeni hamiligine, ulusumuza yönelttigi SOYKIRIM suçlamasina ragmen Amerika halâ dostumuzdur. Ismet Inönü, Amerika'nin düsmanligini kastederek, "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerini alir" demistir ama bu mümkün olmamistir. Hatta ondan yillar sonra Amerika bizim Stratejik Müttefik'imiz olmustur. Her devletin ve iktidarin basina gelenler Amerika'ya gitmeden de edememislerdir.

Amerika yillardan beri Ermeni Kilici'ni kullanmakta, 24 Nisanlar geldikçe bizi bir korku almaktadir. Ya Ermeni Soykirimi'ni kabul ederse, 24 Nisan'i Türkiye'nin Ermeniler'e soykirim yaptigi tarih olarak ilan ederse.. Nihayet Temsilciler Meclisi Komitesi Ermeni Soykirim Tasarisi'ni birkaç gün önce kabul etmistir. Amerikan Cumhurbaskani, Ermeniler'e verdigi sözün ilk kismini yerine getirmis, ilk adimi atmis, sözünde duran devlet adami imajini yaratmistir. Ermenistan'i ve Amerika'daki Ermeniler'i sevindirmistir. Dostlugunu, sadakatini övdügü Türkiye'yi ise üzmüstür. Amerika çikari için her seyi yapacagini bir kez daha belli etmistir. Bizim buna tepkimiz alisik oldugumuz seyleri söylemek, Büyükelçimizi istisare için çagirmak olmustur. Bunu biz hep yapiyoruz. Amerika da bu yaptigimizi ciddiye almis degildir. Eski Büyükelçilerden Inal Batu'nun dedigi gibi bu "Haysiyet Kirici" bir durumdur. Türkiye büyük devletse, Türkiye'nin elinde dengeleri sarsacak imkanlar varsa, manevra alani görüyorsa Amerika'ya tepkisini anlayabilecegi biçimde koymali, tavrini kesin olarak belli etmelidir. Amerika Türk ulusunu yargilayamaz, Türk ulusuna Cinayet Islemis Bir Ulus yaftasini vuramaz.

Bir kez daha görüldü ki bizim bütün ülkelere karsi Kisilikli bir dis politika uygulamamiz, karsilikli çikar esasina dayali politikada israrli ve duyarli olmamiz gerekmektedir. Bilmeliyiz ki yeryüzünde ebedi dostluk yok, ebedi düsmanlik da yok, fakat ebedi menfaat vardir. Amerika gibi FAYDACI bir yasam biçimi bir ülke karsisinda bizim ayni karti oynamamiz gerekir.

Rahmetli Ismet Pasa, "Büyük devletlerle dostluk ayi ile yataga girmeye benzer" demisti. Yani büyük devletlerle iliskilerde çok dikkatli olmak lazimdir. Biz övgüyü seven, pohpolamadan hoslanan, AFERIN dendiginde bir teneke su içmeye hazir insanlariz. Çünkü sirtimizin oksanmasini seviyoruz. Oysa bunun bir tuzak oldugunu dikkate almamiz lazimdir. Batili ülkeler övgüde, yergide çok ölçülüdürler. Ama kim neden hoslaniyorsa onu da söylemekten çekinmezler.

Åzairin dedigi gibi, "Kestim siyah saçlarimi simdi ne olacak? Kongre Komitesinin kabul ettigi bu Soykirim Tasarisi ilerde bir gün kabul edilirse Türkiye, Dünya'ya Soykirim yapmis bir ülke olarak ilan edilmis olacaktir. Arkasindan Ermenilerin tazminat istegi gelecektir. Daha sonra da Türkiye'den toprak talepleri olacaktir. Amerika bunu bilmektedir. Ermenileri memnun etmeyi gözetirken Türkiye'ye de aba altindan sopa göstermekte, "Benim dediklerimi yapmaz, isteklerimi yerine getirmezseniz Soykirimi tanirim" demek istemekte, Türkiye'yi köseye sikistirmaya çalismaktadir. Karsiliginda baska tavizler almaya bakmaktadir.

Amerika'ya düsman mi olalim? Hayir. Düsmanlik yok. Ama dostlugun da dengesizligi üzücü olmaktadir. Amerika'ya ne kadar veriyorsak o kadar almaliyiz. Uluslararasi iliskiler böyledir. Bir sey vermeden bir sey almak yoktur. Bu nedenle yeri gelmisken Amerika ile dostlugumuzun bu türünü gözden geçirmeliyiz. Mecliste bunu tartismaliyiz. Türk halkinin Amerika'ya olan mesafesini dikkate almaliyiz. Halka dayanmayan dostluklar tartismalidir. Bunu da unutmayalim. Amerika dostumuz ve müttefikse ona göre hareket etmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol