"Italya'nin Montova kasabasinda kazilar sirasinda bulunan "birbirine sarilmis bir çift iskeleti" bilimcileri sasirtmistir. Bu iskeletin 5000 yillik oldugu tahmin-iskeletin ve iskeletlerin, TARIHIN EN BÜYÜK ASK hikayesinin kahramanlari olan Romeo ve Jüliet'e ait olabilecekleri iddia edilmektedir. Görenlerin, birbirine sarilmis iskeletlerden o kadar çok etkilendigi ve ÖLÜMSÜZ ASK olarak niteledikleri vede yorum yaptiklari öne çikmistir."
-Bence ölümsüz ask vardir. Ölenlerin askinin sürüp sürmeyecegini sorsalar, ne yanit veririm bilmem. Söyle sorular da sorulabilir. Hangi ask 5000 yil sürer? Yasasalardi aceba asklari-iliskileri nasil yürürdü? ASKIN ÖMRÜ NE KADARDIR?
-Bu sorulara çok degisik ve her biri dogru olarak cevap verilebilir. Ama biten asklar da ölümsüzdür. Ya da ayrilan sevgililerin bir zaman yasadiklari ask da ÖLÜMSÜZDÜR. Yeterki bunun sigortasi "SAYGI" bitmesin. Ölmesin. Bunun için aradan 5000 yil geçmesine ne gerek varki. Iliski biter, ask yasamaya devam eder. Ayrilik da sevdaya dahildir. Ayrilanlar yinede hâlâ sevgilidir. Bazilarina göre ask güzel ve kisadir. Ama sevdayi yasayanlar biliyorlar.
ASK Tanrisal varligi içten gelen bir egitimle sevmek olarak tanimlayabilirim. Devamla Tanrisal sevginin insani bütünüyle egemenligi altina almasiyla belirgin, -sevenin sevilenle kendini yok etmesi-sevenin yok, yanlizca sevilenin var olmasi- sevenle sevilenin bir olmasi durumunu saglayan sevginin son asamasi da kabul edebilir.
ASK OLSUN Selamlasmasi da var. Açilimi, "Ödülünüz ilahi ask olsun" temennisidir. Yaratilmislarin en yücesi insandir. Ama insan gibi insandir diyorum...
ASK OLSUN
Dolumuzu ask ile içenler
â?~Kudret Kelami'ni' duyunca
ser-hos olurlar.
Bizi müptela olan derbederler sanma,
â?~Demhane'mizden
sevmek ve sevilmek sirrini alirlar...
Dolumuz çiçek açilirken
Canan ile birlikte,
Ikilikten kurtulup birlige varirlar.
Dirilik için,
Kadehe dudak dokundururken
â?~Veren el'i gönlünce öperler...
Sabir bizimle cömert
Büyükle büyük,
Küçükle küçük dost muhabbetiyle
Ney sesinde o yüce sirri bulurlar...
Kinlerin ayriliklarin ötesinde
Dostun olsam, gönüllerde yer tutsam.
Benim de hür düsünceli siirlerim olsun.
Dost oldun da,
Isterse karincadan olsun...
Dolumuz çiçek çiçek açilirken,
Bizi müptela olan derbederler sanma
Demhanemizde Ermis'çe
Sevgi doldurur sevgi içeriz.
Ask ile sevgi ekeriz,
Dost ile sevgi biçeriz...
Uzun Yol
Mustafa Ermis
ELINIZE NE GEÇTI?
Haksizlik mi ediyorum acaba diye bir kusku da var içimde.
Aslinda bu is bu kadar mi olur?
Ülkemin ögretmeni ne kadar basarili olabiliyorsa.
Ülkemin soförü ne kadar.
Futbolcusu ne kadar basariliysa.
Çiftçisi, hayvancisi, insaatçisi, çobani, çiragi, yol yapimcisi.
Ülkemin ormanlarini korumasi gerekenler ne kadar basarili olabiliyorsa.
Sehrin merkezindeki bir cami avlusunda suçsuz günahsiz ömür tüketen çamlari ne kadar sahiplenebiliyorsa bir sehrin insanlari.
Sehirdeki, hemen yani basindaki ögrenci yurtlarini ne kadar denetleyebiliyorsa, ne kadar müdahale edebiliyorsa.
Tüm bunlari düsündügümüzde.
Sirtimizdaki elbiseye bakiyoruz, bizim elbisemiz. Begenmeyecegimiz tutuyor. Elbiseyi horluyoruz.
Aklimiza bir sey geliyor Bu elbiseyi bizim kumastan yapmistik.
Kumasina bakiyoruz... Ya!.. Bu kumas bizim.
Bu kumastan yaptigimiz elbiseye bir daha dönüp bakiyoruz.
Kumasi dövemiyoruz.
Elbiseye gücümüz yetmiyor.
Ne kumasa söz geçirebiliyoruz, ne elbiseye.
Dönüp kendimize kizmamiz gerekiyor.
Kiyamiyoruz.
"Buralara biz getirdik sizleri
Sürü gibi melettiniz bizleri
Dört bes yilda verdiginiz sözleri
Yuttunuz da elinize ne geçti
Dalastiniz hem de hiçi hiçine
Iyi ama vatandasin suçu ne
Utanmadan güzel yurdun içine
Ettiniz de elinize ne geçti
Pek cakali kuruldunuz tekkeye
Sekiz elle sarildiniz sikkeye
Her firsatta Avrupa'ya Mekke'ye
Gittiniz de elinize ne geçti
Yüreginiz pas baglamis ve hem de
Hiç payiniz kalmamistir erdemde
Kastederek canimiza her demde
Yettiniz de elinize ne geçti
Kandirarak girdiginiz özlerden
Utanmayip verdiginiz sözlerden
Bulut gibi uzaklasip gözlerden
Yittiniz de elinize ne geçti
Bizi keklik bellediniz tavada
Yargiç ta siz savci da bu davada
Son deminde buharlasip havada
Bittinizde elinize ne geçti"
mustafaermis@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Trakya Birlik Ramazan Bayramı sonuna kadar yağ ve margarin fiyatlarında değişikliğe gitmeyeceğini açıkladı:
17 Şub 2025 -
Gökçeada'da rahatsızlanan kişi askeri helikopterle Çanakkale'ye getirildi
20 Şub 2025 -
Başkan Bulut: "Kırklareli'nin Geleceği İçin Detaylara Odaklanıyoruz"
19 Şub 2025 -
Orta Çağ’dan Bir Gelenek; Çamlıca’da ‘Korku Dolu’ Gece!
13 Şub 2025 -
Kırklareli'nde Osmanlı dönemine ait mezarların bilgilerine QR kod ile ulaşılabilecek
23 Şub 2025 -
Kırklareli Bel. FBO, Edirne DSİ'yi 78-68 Yenerek Galip Geldi
26 Şub 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da "Aşk-ı İlahi" konseri düzenlendi
14 Mar 2025 -
CHP’den Üye Atağı; ‘Siyasetin Yeni Yüzleri’ Rozetlerini Taktı
13 Şub 2025 -
Atılan Gübrelerin Büyük Çoğunluğu Boşa Gitti…
13 Şub 2025 -
Belediyeden Sevgililer Gününe Özel Gece…
13 Şub 2025 -
Huzurevinde ‘Uyuz’ Karantinası
13 Şub 2025 -
CHP İl Başkanı Taybıllı Uzunköprü’de Vatandaşla Buluştu
13 Şub 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol