Kirklareli, Babaeski ve Alpullu Atatürk Heykellerini yapmis olan Rahmi Artemiz anlatmisti. Simdi sag midir bilmiyorum. Sag ise 98 yasinda olmalidir. 1992 yilinda Istanbul Arz Plastik Sanatçilar Grubu ile Kirklareli’ne gelmis, sergi açmislardi. Bir hafta açik kalan o sergi büyük ilgi görmüs, sanatçilar da Kirklareli’nden memnun kalmislardi. Rahmi Artemiz bir sorun üzerine o zaman anlatmisti Sevket Dingiloglu Parki’ndaki Atatürk Heykelinin öyküsünü. Ancak bugün söz konusu edecegim Atatürk’ün Kirklareli’ndeki bir baska büstüdür.
Rahmi Artemiz’in verdigi bilgiye göre Atatürk’ün 1928 yilinda ilk defa yapilan üç heykelinden biri Kirklareli Sevket Dingiloglu Parkindaki haykeldir. Bu heykellerden biri Kirklareli, digeri Tekirdag, öbürü Amasya’ya dikilmislerdir. Bu nedenle heykeller büyük önem tasimakta, masklari Harbiye Müzesinde bulunmaktadir. Ancak geçen gün ünlü Çevre Gönüllüsü Muzaffer Demirbas, Kapakli köyünde kayin pederi Ahmet Aga’nin evinde bir Bulgar Sanatçi tarafindan 1927 yilinda yapilmis Atatürk’ün küçük bir büstünü muhafaza ettigini söyledi. Büstün boyun kismindan kopuk oldugunu, büstü böyle buldugunu ekledi. Büstü getirip görmemizi saglarsa memnun olacagimizi söyleyince alip getirdiginde büstün yan tarafinda yapilis tarihi (yili) ile yapan Bulgar sanatçinin adi yaziliydi.
Kirklareli’nin Kapakli Köyü’nde Atatürk’ün 1927 yilinda yapilmis çok orjinal büstünü bulmak sasirticidir. Demek ki Atatürk’ün büstleri 1928’den önce yapilmistir. 1927 yilinda yapilan bu büstün halen Kirklareli’de, bir Çevre Gönüllüsü’nün elinde bulunmasi tarih için önemli bir bilgidir. Muzaffer Demirbas büstü Isbanbul’da bir üniversitenin Güzel Sanatlar Bölümüne elden geçirtecegini söylemektedir.
Bu vesileyle tarihi bir notu da geçmek istiyorum. Türkiye’de Atatürk’ün ilk heykelini diken Kirklareli olmustur. Atatürk 1930 yilinda Kirklareli’ne gelmeden önce Sevket Dingiloglu Parkindaki heykeli o yil dikilmistir. Bu Atatürk’ün 1928 yilinda yapilan üç büst heykelden önce bir tarih tasidigina göre bu büst Atatürk’ün ilk büstü olmaktadir. Trakya’da Ismet Inönü’nün de ilk büstünü diken Kirklareli olmustur. Bunlar bir tesadüf degildir. Bunlar Kirklareli halkinin ulusal duygu, düsünce ve ilgi baglaminda çok hassas oldugunu göstermektedir. Mesela Kirklareli halki 1930’lu yillarda bir uçak satin alip Türk Hava Kurumunun Etimeskut’taki merkezine teslim etmistir. Muzaffer Demirbas’in da bu özgür büstü Kirklareli’nde bir yere, müze bagislamasi beklenebilir. Çünkü Muzaffer Demirbas ulusal konulara duyarli bir kisidir. Çalisma bürosu milli degerler müzesi gibidir. Özellikle Çevre’ye son derece ilgilidir ve bu konuda mücadelecidir. Hatta onun Tekirdag’da katildigi bir çevre toplantisinda, Çevre Bakanligi yetkililerine, “ÇEVRE BAKANLIÄzI NE ISE YARAR” diye sordugunu, yetkililerin de “Ne ise yaradigini bir bilsek” yanitini aldigini gazeteden okumustum. Böylesine de yesile, çevre temizligine, görsel ve isitsel kirliliklere karsi olan bir kimsedir. Ve ona göre ÇEVRECILIK bir heves, bir reklam isi degildir. Çevrecilik dogayi sevmek, onun mücadelesini yapmak, karsiliginda bir sey beklememektedir. Çevreye duyarli olmak yeterlidir. Ancak bizde bu konu henüz anlasilmis degildir. Gönüllü çevreciler bir doga katliamini ilgililere duyurmus olsalar çok zaman “sanane” cevabini alip tersyüz edilmektedirler. ”Sana ne, bana ne” dersek biz dogayi koruyamayiz.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol