ATATÜRK'ÜN ÇEVRESİ YAZARLARINDAN YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Türk Edebiyatında önemli bir kişidir. Milli mücadelede Mustafa Kemal'in Çevresi Yazarları'ndan olmakla tanınmıştır. Ancak onu edebiyatta ünlendiren "YABAN" adlı romanı olmuştur. Ayrıca milli mücadeleyi ve Cumhuriyetin ilk yıllarını yazıp anlatan biri olarak da şöhret yapmıştır. "ANKARA" ve "ATATÜRK" adlı kitaplarının ayrı bir özelliği vardır. Onu, Atatürk'ü iyi tanıyıp anlatan biri olarak da, Milli Mücadele Yazarı olarak da bir yere not etmek gerekir.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu "Kültür İnsanı" olarak bazı hareketlerin fikri cereyanların içinde olmuş, "Kadrocular Hareketi" içinde yer almış, Milletvekilliği, diplomatlık yapmıştır. İsviçre Büyük Elçiliği'ni "ZORAKİ DİPLOMAT" adlı kitabında anlatmıştır. "Kadrocular Hareketi" içinde ünlü yazar Şevket Süreyya Aydemir ve Vedat Nedim Tör ile beraber çalışmıştır. Vedat Nedim Tör de bir Cumhuriyet yazarıdır. Fikir insanıdır. Edirneli Şevket Süreyya Aydemir ise milli mücadele ve Cumhuriyet yıllarında liderlik, Devlet adamlığı ile öne çıkmış olan ATATÜRK ve İNÖNÜ'yü "TEK ADAM","İKİNCİ ADAM" olarak yazıp anlatmış olmakla cumhuriyet aydınlarının bildiği bir şahsiyettir. Şevket Süreyya birçok kitabın yazarıdır. "SUYU ARAYAN ADAM", "TOPRAK UYANIRSA". Enver Paşa, Adnan Menderes gibi son yüzyıla damgasını vurmuş bilinen şahsiyetleri yazmakla tanınmıştır. Yakup Kadri edebi kişiliği ile bu çemberin içinde ayrı çizgisi ve dünya görüşü olarak dikkati çekmiştir. Onun "Erenlerin Bağı" ve "Nur Baba" kitapları ayrı çizgide olan eserleridir.
Şuraya gelmek istiyorum:
Yakup Kadri Karaosmanoğlu hayata veda ettiğinde geride cumhuriyete, devrimlere ilişkin çok önemli notlar ve tespitler bırakmıştır. Mesela bıraktığı notlardan birinde "Cumhuriyet Muhalefeti İle Doğdu" yazılıdır. Cumhuriyetin muhalefeti ile doğduğunu Yakın Tarihi okumuş olanlar bilirler. Yeni Türkiye'yi beraber yaratmak için yola çıkanlar, sıra Cumhuriyetin ilanına geldiğinde ondan ayrıldıklarını cümle alem bilmektedir. Mesele bu değil. Mesele Yakup Kadri gibi bir edebiyatçı yazarın, bu cümleyi tarihe not etmiş olmasıdır. Bulgar diplomat Paruşev de yazdığı "ATATÜRK/Demokrat Diktatör" adlı nefis kitabında bunu ima eder ve der ki:
"Mustafa Kemal yola silah arkadaşları ile çıktı. Cumhuriyetin ilanına sıra geldiğinde dönüp arkasına baktığında arkadaşlarından kimse yoktu. Yalnızdı. Çalışmalarına gündüzler yetmedi, geceleri de ekledi. Yalnızlığını gidermek için içti. Türk göğünden bir yıldız gibi kayıp geçti."
Hayatta her yeniliğin muhalifleri vardır. Bundan sonra da olacaktır. Önemli olan yeniliklerin kısa ve uzun vadede halkın, memleketin yararına olmasıdır. Devrimlerin tabiatında halkın yararı vardır. Mustafa Kemal Atatürk'ün halkın, ulusun yararına yaptıkları yüzüncü yıla dayanmıştır. Ama onun çağdaşı olan rejimlerin tümü tarih olmuşlardır. Yukarda kendilerinden söz ettiğim Cumhuriyetçi yazarlar Mustafa Kemal'in akılcı ve gerçekçi, Pragmatik(Faydacı) düşüncelerle devrim yaptığını söylerler. Akılcı ve gerçekçi Mustafa Kemal Atatürk bunları ulusuna miras bırakmıştır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu "ATATÜRK" adlı kitabında bunlara gönderme yapar. Tavsiye ederim. Bu kitabı okuyun derim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol