Bugün Atatürk'ün Kirklareli'ne gelisinin 81. yildönümüdür. Atatürk Kirklareli'de iki gün kalmistir. Iki günde birçok temaslarda, ziyaretlerde bulunmus, konusmalar yapmistir. Yurttaslarin kendilerine soru sormalarina, dilekçe sunmalarina imkan vermistir. Bu arada bazi memleket sorunlarini da öne çikarmaya özen göstermistir.
Atatürk 1930'da çok partili siyasi hayata geçisin iç yüzünü ilk defa Kirklareli'nde anlatmistir. Muhalefet kanadi olan bir Millet Meclisi istedigini, muhalefetin hükümet çalismalarini denetleme görevi oldugunu, ancak memleketin, vatandaslarin çok partili hayata hazir olmadiginin görüldügünü, bu yüzden Fethi Okyar'in partisini kapattigini söylemistir. Kirklareli'nde kendi partisine mensup olanlarin da iyi çalismadiklarini açiklamistir.
Atatürk, belediyeyi ziyaretinde burada Belediye Meclis Üyeleri ile görüsmüs, konusmalarinda Yerli Mali Kullanimi üzerinde durmus, bunun memleket için önemine dikkati çekmis, HARDALIYE'nin milli mesrubat haline getirilmesini istemistir. Halkin giydigi ÅzAYAK ELBISE ÖZLEMI çektigini söylemek suretiyle evlerdeki dokuma tezgâhlarinin kullanilmasini tesvik etmistir.
Buradan Halk Firkasi Il Merkezine giden Atatürk parti ileri gelenleri ve partinin köy temsilcileri ile görüsmüs, Kirklarelililerin yerel yönetimden sikayetlerini dinlemis, memleketin kalkinip gelismesi için çok çalismak gerektigini vurgulamis, Kirklareli'nde yurttaslarin memleket meselelerine ilgisinden memnun kaldigini belirtmistir. Atatürk ilk günün ziyaretlerini burada noktalayip gece kalacagi tren istasyonuna gitmistir.
Ikinci gün Atatürk, Türk Ocagi merkezine gitmis, burada toplanmis olan Türk Ocaklilar ve Kirklarelili aydinlarla KÜLTÜR ve UYGARLIK kavramlarini tartismis, sorunlarina dogru ve tam yanit alamadigini belirterek, kendilerinin Kültür ve Uygarliktan ne anladigini genis biçimde anlatip açiklamistir. Atatürk burada, Türk Ocaklari'nin politikaya bulastiklarini söylememistir. Ama bunun isaretini vermis, nitekim Ankara'ya döndükten sonra yakinlarina Türk Ocaklarinin kapatilmalari, Halkevlerinin açilmasi üzerine çalismalar yapilmasini istemistir. Bir süre sonra Türk Ocaklari kapatilmis, 1932 yilinda Halkevleri ve Halkodalarinin açilmasi gerçeklestirilmistir. Atatürk, Halkevlerinin açilmasini DEVRIM olarak nitelendirmistir. Atatürk'e göre kültür ile uygarlik ayni anlama gelmektedir. KÜLTÜR, devletin ve halkin faaliyet alanlarinda, mesela tarimda, ticarette, egitimde ve diger alanlarda elde ettigi sonuçlarin ülkenin kültürünü ifade ettigini belirtmistir. Buna örnek olarak da Türklerin, Bizans'i alisini göstermis, "Türkler Bizans'tan daha bilgili, daha teknik olduklari için Istanbul'u almislardir" demistir. Bazi fikir adamlari sonra da bunun Atatürk'ün, Cumhuriyetin KÜLTÜR DEVRIMI'ni Kirklareli'nde baslattigi anlamina geldigini söylemislerdir.
ATATÜRK, ikinci günün son ziyaretini Yayla'daki Ziya Gökalp Ilkokulu'na yapmistir. Burada siniflari gezmis, ögretmenlerle görüsmüs, sorular yöneltmis, Köfteci Ali'nin çocugunun, Nazmi'nin sirasi üzerinde duran kitabin kapaginda saha kalkmis atlarin saha kalktiklarini söylemesi üzerine, "INSANLAR DA ÅzAHA KALKAR MI" diye sormus, çocuk "INSANLAR ZATEN ÅzAHTADIR" demesi üzerine memnun kalan Atatürk, çocukla ilgilenilmesini buyurmustur.
Atatürk, bu okula ziyaret etmeyi özellikle istemistir. Çünkü 1921 yilinda isgal altindaki Kirklareli'ne gelen Yunan Krali bu okulun balkonundan yerli Rum ve isgalci Yunan askerlerine Büyük Yunanistan'dan söz etmistir. Atatürk 9 yil sonra Yunan Krali'nin Büyük Yunanistan'dan söz ettigi yerde ona varligi ile sessiz bir yanit vermistir. Atatürk Yayla'da izini birakarak, buradan Edirne'ye gitmistir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol