ATATÜRK'ÜN KIRKLARELI'NDE YUNAN KRALINA YANITI

Atatürk’ün 20 ve 21 Aralik 1930 Kirklareli ziyareti birçok yönden önem tasimaktadir. Bu SESSIZ YANIT’i Kirklareli’ndeyken sehrin Yayla Semti’ndeki Ziya Gökalp Ilkokulunu ziyaret ederek Yunanlilar’a vermis, Bulgarlar’a da 1937 TRAKYA MANEVRALARI sirasinda Bulgar Hududuna kadar giderek onlarin tarihsel emellerini cevaplandirmistir. Isgal sirasinda Bulgarlar’in 1912 de Çatalca’ya kadar gitmelerine, Bulgar Krali veya Kraliçesinin Kirklareli’ne gelisine yanit olmustur. Atatürk’ün, cumhuriyetin ilanindan sonra bu tür sessiz yanitlari, davranislari olmustur. Çok ince bir diplomasi ve çok yumusak hareketle komsularimizin tarihteki söylemlerine karsilik vermistir. Mustafa Kemal’in 21 Aralik 1930 tarihinde Türk Ocagi’nda konferans niteligi tasiyan konusmalarindan sonra oradan Yayla’daki Ziya Gökalp Ilkokulunu Ziyareti Yunan Krali Kostantin’in 1921 Yunan isgali sirasinda Kirklareli’ne gelip bu okulun balkonundan yerli Rumlar’a ve isgalci Yunan askerlerine, Trakya’nin Büyük Yunanistan’in bir parçasi oldugunu söylemesine Mustafa Kemal’in 9 yil sonra buraya gitmesi Yunanlilar’a karsilik olmustur. Atatürk bu okula ziyareti özellikle seçmistir. Zira okul binasi hem bir Rum yapisi hem de isgal sirasinda Yunan çilginliklarinin, Türk’e hakaret söylemlerine sahne olmus bir yerdir. Cumhuriyet bastan beri bu binayi okul olarak kullanmistir. Atatürk’ün okulu ziyareti dolayisiyle Kirklareli halki Yayla Meydani’ni hinca hinç doldurmus, Mustafa Kemal’ e son bir tezahüratta bulunmustur. Bu olayi 20 Aralik Toplantisi’nda anlatamamistim. Simdi Atatürk’ün Kirklareli’nde son UÄzRAK YER’i olarak seçtigi, okulu ziyaret nedenini anlatmis oldum. Zaten Kirklarelililer de Büyük Önder’i buradan Edirne’ye ugurlamislardir.

Mustafa Kemal’in 23 Aralik’ta yani 78 yil önce bugün Edirne Türk Ocaginda konusmaya hazirlanirken, Ankara’da Basbakan Ismet Pasa’dan aldigi sifre haber O’nun Trakya gezisini yarida birakmasina neden olmustur. Zira Menemen’de gericiler, Yedeksubay Ögretmen Mustafa Fehmi Kubilay’in basini gövdesinden bag testeresi ile ayirmislar, Bekçi Hasan ve Sevki’yi de sehit etmisler, yedi yillik cumhuriyete bas kaldirmislardir. Ne yazik ki Menemenliler de bu olayi alkislamislardir. Basbakan Inönü bu olayi Mustafa Kemal’e haber vermistir. Haberi alan Mustafa Kemal olayla ilgili olarak devletin ve ordunun önde gelenlerini acele Istanbul’a çagirmis, kendisinin de Edirne’den Istanbul’a gelecegini bildirmis ve buradan yetkililere, sonradan üzerinde durmadigi o meshur emrini vermistir: “MENEMEN’I YAKIN, ORTASINA SIYAH BIR TAS DIKIN” demistir. Menemen’e siyah bir tas dikilmemistir ama cumhuriyete bas kaldiranlar Kubilay’i sehit ettikleri yerde siddetle cezalandirilmislardir. Menemen’de dikilen anitin üzerine de sunlar yazilmistir:

“INANDILAR, DÖÄzÜSTÜLER,ÖLDÜLER/ BIRAKTIKLARI EMANETIN BEKÇISIYIZ”

Devrim Sehidi Kubilay ve Menemen Irtica Olayi üzerine çok seyler yazilmis, çok seyler söylenmistir. Fakat 1931 yilinda Kubialay’i anma töreninde Istanbul Ögretmenler Birligi adina konusma yapan ünlü fikir ve toplumbilimci Hilmi Ziya Ülken, Menemen Olayi’ni yani Kubilay’in öldürülmesini “ULUSAL BIR KERBELA” olarak nitelendirmistir. “Bagnazligin ve Karanligin ne oldugunu bilelim” demistir.

Kubilay’in öldürülmesi cumhuriyetin ilk irtica hareketidir. Hilmi Ziya Ülken “ASK AHLAKI” adli kitabinda bu Kerbela benzetmesini yenilige olan düsmanligi, kin ve nefreti sevgiyle eritmek gerektigini anlatmistir.

Tarih yasayanlara ders vermek içindir. Tarih kendisinden ders almayanlar için tekerrür eder. Onu da Mehmet Akif söylemistir. Bilelimki cumhuriyet için su bu tehlike ama en büyük tehlike CEHALET ve IRTICA.