Atatürk yasadigi zamanlarda dünyada en sik giyinen Devlet Adami idi. Yakisikliydi ve mavi gözleri denizlerden, gökyüzünden alinmis gibiydi. Çok da etkili bakislari vardi. Belki sikligi ile dönemde moda yaratan bir insandi. Mesela Kenan Evren Cumhurbaskanligi sirasinda Atatürk’e benzemeye çalisanlardan biriydi. O’nun gibi giyinmeye özen gösteriyordu. Tabii Atatürk’e benzemek mümkün olmadigi için onun gibi giyim kusamda bulunmak sey konusu oluyordu.
Can Dündar tartisma yaratan “MUSTAFA” filminde Atatürk’ün bu yanini da yansitmis, buna ek olarak Atatürk’ün çerçevesinde kadinlar bulunduguna dikkati çekmis. Ben filmi görmedigim için anlatilanlari filmi görmüs olanlara dayandiriyorum. Bu konuda Can Dündar’a elestri yöneltmiyorum. “Atatürk’ün çevresinde kadinlar vardi” demisse bilgi yanlis degildir. Çünkü Atatürk’ün hayatina girip çikan kadinlar üzerine çok kitap yazmistir. Ancak ben bu yazimda Atatürk’ü seven, ona âsik olan yabanci kadinlarin bazilarindan söz etmek istiyorum.
1912 yilinda Balkan Savasi’nda Vize Muharebelerinde sehit düsen Yüzbasi Ömer Lütfü’nün yabanci kökenli dul esi Corinne, Mustafa Kemal’e dostlugun ötesinde sevgi besleyenlerin basinda geliyordu. Corinne yüksek kültür sahibi, sanatçi bir kadindi. Piyona çaliyordu. Ömer Lütfü, Mustafa Kemal’in yakin arkadaslarindan oldugu için tanisiyorlardi ve hatta evlerine gitmisligi de vardi. Mustafa Kemal’in bu kadinin piyano ve kemanini dinlemek için evlerine gitmisligi olmustur. Mustafa Kemal, Istanbul disinda ve cephelerde oldugu vakit dahi birbirlerini arayip sormuslar, mektuplar göndermislerdir. Mesela Mustafa Kemal, Sofya’da Askeriatese iken oradan Corinne yazdigi mektuplarda gelecekte yapacagi yeniliklerden, kuracagi cumhuriyetten söz etmistir. Ancak Mustafa Kemal’in Corinne yazdigi mektuplar arsivlerden kaybolmuslardir.
1912 yilinda Balkan Savasi’nda Sarköy cephesinde Türk Ordusuna karsi Rodop Birligi Komutani olarak savasan ve daha sonra 4. Bulgar Ordusu Komutanligina getirilen General Kovaçev’in kizi MITI 1913 yilinda Bulgaristan’da Askeriatese orarak bulunan Mustafa Kemal’e asik olmustur.
Miti, Avrupa’da okumus, güzel, kültürlü bir Bulgar kizidir ve Sofya sosyetesi arasinda “BALKAN GÜLÜ” olarak taninmaktadir. Yillar sonra Balkan Gülü Miti’nin bu dillere destan aski Bulgar yazar Liliana Serafimova tarafindan yazilan “MUSTAFA KEMAL ve MITI KOVAÇEVA/ Umutsuz Bir Askin Öyküsü” olarak anlatilmistir. Kisa bir süre Bulgaristan’da görevli kalan Mustafa Kemal için Bulgarlar, Mustafa Kemal’in Bulgarca bildigini, Bulgar Türkülerini dinleyip Türkçe’ye çevirdigini, müzikten anladigini, siirden, yasamin anlamindan söz ettigini anlatirlar. Onun centilmen, kibar, kalici ve derin duygular uyandirdigindan, güvenilir bir kisi oldugundan söz ederler.
1922 de Afyon Cephesi’nde Büyük Taaruzu takip eden Amerikali kadin gazeteci Katherina Gavin de savasta Mustafa Kemal’e asik olan yabanci kadinlardan biridir. O sira Katherina Gavin evli bir kadindir. Mustafa Kemal’i esinden bosanacak derecede sevmistir. Sonradan yazdigi “ASKTA ve SAVASTA MUSTAFA KEMAL” adli kitabinda hem savasi hem Mustafa Kemal’i ve özelliklerini ve hem de ona olan duygularini, hayranligini anlatmistir. Mesela kitabinin bir yerinde Mustafa Kemal’in her subayin savas kabiliyetini bildigini, 15 dakika içinde dus alip seferi vaziyette geldigini, cephede kitap okudugunu anlatir.
Ingiliz gazeteci yazar GRACE ELLISON da 1922-1923 yillarinda Ankara’da bulunmus, Mustafa Kemal’in hayatina, çalismalarina, özelliklerine yakin olmus bir kadindir. O da tipki Katherina Gavin gibi anilarini, Mustafa Kemal’e ait düsüncelerini “ANKARA’DA BIR INGILIZ KADINI” kitabinda yazip anlatmistir.
Mustafa Kemal’i bir Türk diplamatla evli olan Macar Film yildizi Zaza Gabor’da seven yabanci kadinlar arasindadir.
“MUSTAFA” filmini görmüs bir entelektüel Türk kadini bütün bunlari da içeren yaptigi bir degerlendirmede “Kadinlar Için Mustafa Kemal’i Sevmemek Mümkün mü” diye söylemistir. nazifkaracam@gazatetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol