Bir gün yerli ve yabancı gazeteciler Mustafa Kemal Atatürk'e "Cumhurbaşkanlığından emekli olduktan sonra ne yapacaksınız?" Diye sormuşlardır. Kültür Bakanı olacağını söylemiştir. Gazeteciler kenara çekilip rahat edeceğini, anılarını yazacağını söyleyeceğini beklerken Kültür Bakanı olacağını söylemesi karşısında şaşırmışlar, "Kültür Bakanı olursanız ne yapacaksınız?" Sorusunu yöneltmişlerdir. Mustafa Kemal gazetecilere yine şaşırtıcı cevap vermiş, "İçtimai Darbe yapacağım" diye söylemiştir. Bu cevaplarla Mustafa Kemal'in kendileri ile dalga geçtiğini düşünmeye başlayan gazeteciler, "Toplumu mu değiştireceksiniz?" Diye sorduklarında Atatürk, "Evet" demiş, toplumu değiştireceğim halkın yönünü, yörüngesini, kafasını değiştireceğim, bu bir "ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ OLACAK" diye söylemiş. Mustafa Kemal'in Kültür Bakanı olmak istediğini biliyoruz da diğer hususları söylediğini bir yerlerde şimdiye kadar okumadık.
Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Celal Bayar dönemlerinde Cumhuriyet Hükümetlerinde Kültür Bakanı yoktu. Cumhuriyet tarihinin ilk Kültür Bakanı 1970'li yılların başında Prof. Talat Halman idi. O, Bakan olduktan bir süre sonra ben Halkevleri Kurultayı için Ankara'ya gitmiştim. Talat Halman da kurultaya gelmişti, o sıra tanışmıştık.
Atatürk ve İnönü Dönemleri hariç, Türkiye'nin ciddi anlamda bir KÜLTÜR POLİTİKASI olmamıştır. Kültürle ilgisi olmayanlar da Bakan yapılmışlardı. Bugün Türkiye de Kültür Bakanlarını tanıyan, isimleri bilen insan çok azdır. Politikacıya Makam, önde tutulmuştur. Oysa Türkiye'nin kültür sorunu vardır. Kütüphaneler, Devlet Tiyatro ve Operaları, Müzeler Kültür Bakanlığına bağlıdır. Kütüphanelere kitap alım işi Kültür Bakanlığının işleri arasındadır.
Mustafa Kemal Atatürk, "CUMHURİYETİN TEMELİ KÜLTÜRDÜR" demiştir. Mustafa Kemal kültürü 1 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli Türk Ocağı'nda anlatmıştır. O'na göre Kültür ile Medeniyet aynı anlama gelmektedir. Kültür, bir toplumun bütün hayat biçimidir. "Nasıl yaşıyorsak, sosyal ilişkilerimiz, tutum ve davranışımız, yaptığımız iş ve elde ettiğimiz değer bizim kültürümüzdür. Veya insan tarafından yaratılmış herşey insanın kültürüdür." Diyelim ki bugün Kırklareli'nde hayat nasıl geçiyorsa, sokaklar, caddeler, trafik, parklar, kaldırımlar velhasıl gördüğümüz güzel ve çirkin herşey Kırklareli'nde kültürün bu olduğunu gösterir. Bugün ülkemizde gördüğümüz manzara nasılsa Türkiye'nin kültürü öyledir. İnsanın kendini idare etmesi, yatıp kalkması, konuşmaları onun kendi kültürüdür. Kültür bizim yaptıklarımız, yaşadıklarımız, çalışıp ortaya koyduklarımızdır. Giyim tarzımız, davranışlarımız, karşılıklı ilişkilerimiz bizim kültürümüzün bir yansımasıdır.
Daha büyük boyutta düşünürsek, mesela çiftçiliğimiz, hayvan bakıcılığımız, ticaretimiz, halk, devlet ilişkileri, memuriyette çalışma şeklimiz bizim o biçim bir kültüre sahip olduğumuzun göstergesidir.
Türkiye'nin diğer milletlerin kültürleri gibi Türkiye'nin de bir kültürü vardır. Ülkemizi iyi gösteren bir kültürse yabancılar bu kültürel görüntüyü takdir eder. İnsanlar bağıra bağıra konuşuyorlarsa, birbirleri el şakaları yapıyorlarsa, bulundukları yerleri kirletiyorlarsa, alışverişi sorunlu yapıyorlarsa yani aldığını ödemiyorsa, yediğinin çöpünü yere atıyorlarsa, yaşlı insana yer vermiyor, zorda olduğunu gördüğü halde yardım etmiyorlarsa, kültürüne göre hareket etmiş oluyor ki bu kültür bizi çirkin gösteren kültürdür. Eğitimle düzeltilmesi gereken kültürdür. Bu nedenle insanın arada bir kendisini kontrol etmesi, neyi yanlış yaptığını düşünmesi ve düzeltmesi gerekir. İnsan iyi hareketler yaparsa, iyi davranışlar sergilerse, iyi bir seçim yaparsa yani kibar ve centilmen hareket edip yaşarsa ona EFENDİ İNSAN derler ki bu ifade onun kültürünün takdir edildiğini gösterir. Cumhuriyetin Temeli Kültürdür demişse Mustafa Kemal, o kültür Cumhuriyet Kültürüdür.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol