Türkiye Ikinci Dünya Savasi bitiminde yani 1940’li yillarin ortasina dogru ATLANTIK BEYANNAMESI ile Bati Demokrasileri cephesinde yer almis, 1945 yilinda da çok partili hayata geçmistir. Gerçi Batililasma Hareketimiz 1839 yilinda baslamistir ama bir türlü Batili olamamisizdir. ATATÜRK DEVRIMI Türkiye’yi yapisal olarak bir Batili Zemin’e, Batili bir yörüngeye oturtmustur fakat bu Türkiye’nin Batili olmasina yetmemistir. Devrim yarim kalmis, Uygarlasma Yasalari uygulanmamis, çok partili hayatla birlikte Gelenekçi Kültür oksanmaya baslanmis, ülkenin gerçeklerine göre yönetim yerine HALKA GÖRE YÖNETIM uygulanmis, Türkiye Avrupa Birligi yolunda fazla ilerleyememistir.
Buna Karsilik Avrupa ülkeleri 1940’li yillarda kendi aralarinda önce Avrupa Çelik Birligi’ni kurmuslar, daha sonra bu birligi Ortak Pazar adi ile Ekonomik Birlige, beraberlige çevirmisler, 1960’li yillarda da bu birlege Avrupa Birligi adini vermislerdir. Türkiye bu birlige 1963-1964 yillarinda talip olmus ve rahmetli Ismet Inönü’nün Basbakanligi sirasinda cephede yer almamiz kesinlesmistir. Avrupalilar o yillarda bize 22 yil sonra Birlik Görüsmeleri’ne baslama süresi tanimislardir. Yani Avrupa bize derlenin, toparlanin 22 yil sonra sizi birlige alalim demistir. Yunanistan’a da ayni seyi söylemistir. Ancak onlar hazir olduklari için birlige müracaat edip girmisler, biz hazir olmadigimizdan dolayi müracaat yapamamisizdir. Bunda geçmis bütün iktidarlarin vebali ve ihmali vardir. Avrupa’nin zaman içersinde büyük bir Federe (Birlesik) Devlet olma yoluna gittigini görememisler. Dönüsümü, yapilanmayi kenarda birakmislardir. Avrupa bakti ki Türkiye giderek bir Tüketim Ülkesi olmaktadir, onu Avrupa Birligi’nin içine degil, ekonomik tarafina alalim, Türkiye’yi pazar olarak kullanalim dediler ve Tansu Çiller’in Basbakanligi sirasinda bizi arka kapidan Gümrük Birligi’ne üye yaptilar. Avrupa’da birlige arka kapidan giren hiçbir devlet yoktur. Onu bize reva gördüler ve biz de bu muameleye eyvallah dedik. Kendimizi sömürüye açik biraktik. Daha sonra herhangi bir tarafa kaymayalim diye bizimle Resmi Görüsme’ye razi oldular, Simdi o süreç kör topal devam ediyor. Ediyor ama Avrupa Birligi’nin önde gelen iki devleti Almanya ve Fransa, “Biz, sizi birlige almayiz” demeye basladilar. Önerdikleri sey Imtiyazli Ortaklik. “Siz disarda kalin ama bize bagli olun biçiminde bir yerdir bu önerileri. Türkiye buna razi olacak midir olmayacak midir bunu zaman gösterecektir.
Avrupa, Türkiye’yi birlige niye almak istemektedir? Bunun birçok nedenleri vardir. Birincisi, Türkiye büyük, fakat geri bir ülkedir. Büyüklügü ile birlik içersinde ikinci derecede söz sahibi olacaktir, geriligi dolayisiyle de birlik paralari Türkiye’ye harcanacaktir. Türkiye’nin issizleri, yoksullari açik kadrolari dolduracaktir ve nihayet Türkiye Amerika’ya göbeginin ötesinde, çok yönden baglidir, bagimlidir ve ayrica Avrupa Birligi bir Hiristiyan Birligi’dir. Bir müslüman ülkenin aramizda yeri yoktur, düsüncesindedirler. Sirplar Avrupa’nin ortasinda Bosna-Hersek’te, Kosova’da soykirim yaparken bunun için seyirci kalmislardir. Oralarda çalisan isçi müslümanlari da zaman içersinde asimile etmeyi yani kendi içlerinde eritmeyi düsünmektedirler. Bu durumda Avrupa Birligi Türkiye için hayal olmustur. Bunu herkes bilmektedir. Avrupa Birligi ile müzakereler iç politikaya dönük kullanilmaktadir. Önce Avrupa Birligi’ne Uyum Yasalari çikarildigi halde hangileri uygulandi, söyler misiniz? Avrupa’ya çok tavizler verdik, karsiliginda bir sey almadik. Kibris’in bile Avrupa topragi olmasina fazla bir ses çikarmadik. Simdi kendi içimizde üniter yapimizi gölgeleyecek çalismalar gündemdedir. Amerikali’nin, Avrupali’nin önündeki Türkiye Haritasi’ndaki isaretlere göre politikalar olusturulmaktadir. Bu nereye varacaktir? Allah bilir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol