AYDIN KİM? MÜŞTERİ AYDINI KİME DENİR?

Osmanlı'dan beri ülkenin gündeminde, toplumun içinde, halkın günlüğünde "AYDIN SORUNU" vardır. Osmanlı aydın sorununu çözememiştir. Aslında Osmanlı Aydınları, halkı bilmezlerdi, halka gitmezlerdi. Ancak Osmanlı Aydınları, 1839'da Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra hareketlenmeye başlamış, dava adamı olarak ortaya çıkmışlardır. Halk Ozanları'nın üstünde ve dışında kendilerini tutanlar, Fildişi Kule'de ahkam kesiyorlardı. Sonra Osmanlı Aydınları'nın sorunu halk ve ümmet değildi. Çünkü Osmanlı Devleti 1878 yılından sonra can, mal ve toprak kaybı sürecine girmişti. Savaşlar birbirini takip ediyordu, Reform gibi görünen düzenlemeler, devletin çatısıyla ilgiliydi. Oysa devlet temelden çöküyordu. Süreç Cumhuriyet'in ilanına kadar böyle gitmiştir. Milli mücadele ve İstiklal Savaşı sırasında, Mustafa Kemal'in yanında ve çevresinde bulunan aydınlar, bir elin parmak sayısı kadardı.
    Türkiye'de Aydın Sorunu ile Cumhuriyet meşgul olmaya başlamıştır. Halka gitmeyen, halkı bilmeyen okumuşlarla, davanın çözülmeyeceği, Cumhuriyetin savunulamayacağı ortadaydı. Yeni Türkiye, Laik Cumhuriyet kendi aydınını yetiştirmeliydi. Öncelikle köye aydın insan lazımdı. Bu sorun Köy Enstitüleri ile çözülmek istenmiştir. Köy Enstitülü hem köyün öğretmeni, hem KÖYÜN AYDIN KİŞİSİ idi. Cumhuriyet ona bir görev ve bir misyon vermişti. Onun davası köyü, köylüyü cehaletten kurtarmak, köyde YENİ DÜŞÜNCELER'in insanı olmaktı. Köy Enstitülü bu vasıf ve özellikleri ile Türkiye'ye özgü YENİ BİR AYDIN TİPİ idi.
    O halde AYDIN KİMDİR?
    Aydın'nın birçok tanımı vardır. O, her şeyden önce ocağında alevini yanık tutan, halkın içinde halkla beraber olan insandır. Bir başka anlamda ve Prof.Dr.Erol Göka'nın bir yazısında yazdığı gibi, "AYDIN,BİR TOPLUMUN EN YÜKSEK KOLEKTİF ZİHİNSEL ÜRÜNÜDÜR." Toplum adına düşünen insandır. Aydınlıktan, halktan yana tavır alan, tavır koyan kişidir. Aydın dediğimiz insana eskiden MÜNEVVER denirdi. Söz konusu ettiğimiz bu aydın halka-Devlet arasında köprü kuran, yenilikleri, yeni-düşünceleri, bilgileri halka taşır. Buna Prof.Dr. Erol Göka "MİLLETİN ORGANİK AYDINI" diyor. Bu aydın halka göbeğinden bağlıdır.
    Görülüyor ki okumuş insanın, kendisi AYDIN İNSAN gören milletin aydınıdır.
    İtalyan sosyolog ve fikir adamı bu aydın yanında bir "MÜŞTERİ AYDINI" ndan söz eder. Müşteri Aydını halka hizmeti para ile yapan kişidir. Halkla arasındaki bağ para ile iş görmektir. Halkla teması paralı danışmanlıktan ibarettir. Bugün ülkemizde AYDIN dediğimiz insanlar bu konumdadır. Halkın içinde görünmeleri pek seyrektir. Çalışma saatleri dışında vakitlerini ya Şehir Kulübünde ya da Meslek Odalarında geçirirler. O nedenle bugün ülkemizde halka karşılıksız hizmet eden, aydınlığını halka götüren insan pek yoktur. Yani "HALKIN AYDINI YOKTUR". Cumhuriyeti kuranlar halk için düşünen, halk için tavır koyan insanı öne çekermişler, ona HALK AYDINI demişler, halka hizmetlerini HALKÇILIK olarak vasıflandırılmışlardır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol