Türkiye'de nüfusun yaridan biraz fazlasi kentlerde yasamaktadir. Kentlerde nüfus artisinin nedeni daha ziyade köyden gelenlerle ilgilidir. Köyler, sehirlere göç etmektedir. Köyün büyük çiftçileri de kentte oturup, buradan çiftini çubugunu idare etmektedir. Tabii köylünün kente gelip yerlesmesi kentli olma ihtiyacindan baska nedenlere de baglidir. Kentte oturup köyü idare etmenin verdigi baska keyifler, mesajlar vardir. Ancak, hemen ilave edelim ki köyden kente gelenler köyün agzi laf yapan, yari aydin tipinde olan insanlardir. Ünlü Italyan toplumbilimcisi Antonio Gramsci bunlara, köy kökenli okumuslar, KÖYLÜ TIPI AYDINLAR demektedir ve bunlarin genelde muhafazakar olduklarini söylemektedir. Tabii KÖYLÜ AYDIN tipinin karsisinda ÅzEHIRLI AYDIN tipi insanlar da vardir. Onlar yani Åzehirli Aydinlar genelde liberal yani serbest düsüncelidirler. Laik olduklarini söylemeseler de öyledirler.
Cumhuriyeti kuranlarin karsilastiklari sorunlardan biri de AYDIN yetistirmekti. Çünkü, Osmanli Aydini ile Cumhuriyetin hedeflerine varmak zordur. Nitekim Atatürk ve Ismet Inönü'den sonra yani 1950 sonrasinda Cumhuriyetin hizini onlar kesmislerdir. O zaman söylenmese de Osmanlilik baslamistir. Tabii Türkiye'nin sikintisi CUMHURIYETIN AYDINI'ni yaratmakti ama halk kendi aydinini yaratmis olsaydi bugün Cumhuriyet ve Atatürk anlasilmis olacakti. Köy Enstitülerinin bir hedefi de köyün ihtiyaç duydugu aydini yaratmakti. Bu ayni zamanda Cumhuriyetin Aydini olacakti. Fakat ilahlar buna izin vermediler.
Bugün Türk Aydini'na sosyal tabakalardan birine mensuptur demek zordur. Åzartlara göre onu her kesimde görme sansi vardir. Zaman gelir köylü kesimdendir. Zaman gelir kentli aydindir. Siyasi yelpazenin saginda, solunda ve ortasinda vardir. Liberal oldugu kadar yeri geldiginde devletçidir. Yani demek istiyorum ki Türk Aydini'nin sinifi yok gibidir. Bu da tabii toplumsal gelismenin eksik tarafidir.
AYDIN, siradan insan degildir. Toplumun içinde davasi, kavgasi ve yarasi olan insandir. Bizim burada söz konusu ettigimiz aydin HALK AYDINI'dir. Hedefine Arizona Karincalari gibi gider. Atesböcegi kadar bir aydinligi varsa onu karanligin üstüne tutar. Cumhuriyet Projesi'nde Yeni Aydin tipi böyle öngörülmüstür. Fakat ne yazik ki aydinlarimizin çogunlugu bu ölçüde degildir.
Bir süre önce Prof. Dr. Dogan Kuban, Cumhuriyetin Bilim Teknik ekinde çikan yazisinda "AYDIN KIM" diye soruyor ve yanit veriyor. Diyor ki, "Aydin bir ögreti ya da liderin takipçisi degildir. Aydin bir örgüt adami da degildir. AYDIN BAÄzIMSIZ BIR DÜÅzÜNÜRDÜR. Düsüncenin çesitliligine inanir. Bilgiye de, cahile karsi da, inançlari ne olursa olsun hosgörülüdür."
Amerikan Cumhurbaskanlarindan biri "CEHALETIN OLDUÄzU YERDE DEMOKRASI OLMAZ" der. Yani demokrasinin bilgiye, bilgili insanlara dayandigini söylemek ister. Bilgili Insan, eskilerin "MÜNEVVER" dedikleri insandir. Ona okumus insan anlaminda "Mürekkep Yalamis Insan" dedikleri de olmustur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol