AZIZ NESIN KIRKLARELI IÇIN NIYE ÖYLE SÖYLEDI

Aziz Nesin 1995 yillarinda Kirklareli’ne gelmisti. Onu Kirklareli’ne davet etmisler miydi yoksa bir vesileyle mi gelmisti bilmiyorum. Ancak onun Kirklareli ziyaretini ben de izlemistim. Aziz Nesin’i çagirmis olanlar yada konuk edenler sohbet için onu istasyondaki bir bahçeye götürmüslerdi. Eski gümrük binasi olan bugünkü Kültür ve Turizm Müdürlügü binasina gelindiginde Aziz Nesin bu binanin yaninda küçük bir bahçenin bir kösesine konmus Kültür Parki ve çiçekleri koparmayin, tabelalarini görünce yanindakilere elestiride bulundu ve “Avuç içi kadar bir yere park denir mi” diye söyledi.

Aziz Nesin, Istasyon Bahçe’de hayranlari ile ne kadar kaldi, ne söyleside bulundu bilmiyorum. Ancak Aziz Nesin’in burada yaptigi söylesinin tam metnini 1908 yili Temmuzunda çikan bir dergide gördüm. Bu sohbet dergide 16 sayfa tutuyordu. Süphesiz ki Aziz Nesin’in Kirklareli’nden geçmesi, Kirklareli’nde konusmasi önemli bir olaydir. Türk edebiyatinin, Türk mizahinin seçkin bir zekasini Kirklareli’nde görmek ve dinlemek bir ayricalik olsa gerektir.

Aziz Nesin’e Kirklareli’nde yirmi dolayinda soru sorulmus. Kirklareli’nin sagcisi solcusu Aziz Nesin’i soru yagmuruna tutmus, kendisini didik didik etmisler. O da her soruya yanit vermis. Kim oldugunu bilmiyorum ama birileri kendisine Kirklareli’ni nasil buldugunu sormus. O da “Berbat Buldum” demis. Fakat Kirklareli’nin nesini berbat buldugunu söylememis. Soru soranlarin bazilarina nasil soru sorulacagini ögretmis. 1938’de Kirklareli’nde asker oldugunu söylerek, “Elli yil önceki Kirklareli çok daha güzel degildi demiyorum ama, bu kadar çirkindi de degildi” Öyle tahmin ediyorum ki Aziz Nesin’e soru yöneltenlerin çogu onu okumamislardir. Çünkü sorulardan bu anlasilmaktadir. Tabii okumayanin, bilgi sahibi olmayanin soru sormasi da zordur. Soru soruyorsa saçma sorular soruyordur ki Aziz Nesin’in tepkisi buna olmustur.

Ben yillar sonra aklimi Aziz Nesin’in Kirklareli’nin “BERBAT” oldugu sözüne taktim. Bunu söylemesi için acaba Kirklareli’nde bir “CEHALET” mi gördü? Yoksa sehirde çarpik yapilasmayi mi kastetti? Yada avuçiçi kadar bir bahçeye “PARK” denmesini mi mizah ve elestiri konusu yapti, bilmiyorum. Çünkü onunla söylesi yapanlarin yaninda yoktum. Çok gerilerde kaldigim için toplantidan ayrilmistim.

Aziz Nesin, cumhuriyet tarihinin Türk ve dünya kültür sahnesine çikardigi ünlü bir yazardir. Sivri bir zekaya sahiptir. Türk insanini çok iyi tanimis ve tanimlamis biridir. Ince bir mizahi uslüpla kendini ortaya koymustur. Bu nedenle onun Kirklareli’nde kendisine yöneltilen sorulara verdigi yanitlar kendisini anlamak bakimindan önemlidir. Bazi yazarlari kalin çizgilerde degil, ayrintilarda bulup anlamak daha isabetli olmaktadir. Öyle ya adam bir aykirilik olarak Çatalca’daki egitim merkezinin bahçesine gömülmeyi vasiyet etmistir. Oraya da gömülmüstür. Fakat orada dahi mezari belli degildir. Böylesine entrasan bir yazarin Kirklareli’nden geçmesi, Kirklarelilere bir sey söylemis olmasi bir yere kaydedilecek husustur. Bizim Tatli Su solculari sagliginda yaninda görünmeyi bir ayricalik olarak yansitirlarken ölümünden sonra onu niye bir toplantiyla anmak istememislerdir bilmem. Demek ki bir yere kadar variz, bir yerden sonra ise yokuz. Hadi canim sende böylesine bir vefasizlik olur mu?

                                      nazifkaracam@gazetetrakya.com      

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol