"Türkiye alternatif kaynaklari ile enerji ihtiyacini karsilar"
Ilk olarak Igneada'ya kurulma ihtimali olan Nükleer Santral ile ilgili görüslerini dile getiren Kurtulmus; "Ak Parti diyor ki; 'Tüketim aglari içersine ve küresel kapitalizm içersine bu milleti düsürecegimiz için daha çok elektrik üretmemiz ve tüketmemiz lazim. Onun için nükleer santral gerekli.'
Hayir, biz HAS Parti olarak diyoruz ki; Bizim gibi ülkemizde her türlü imkanin oldugu sularimizin oldugu, rüzgarimizin bol miktarda oldugu, günesin kuvvetli oldugu bir memlekette, Türkiye alternatif, yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynaklariyla bütün enerji ihtiyacini karsilayabilir.
Türkiye'de hala çikarilamamis üstü örtülmüs olan petrol kuyularimiz var. Buradan elde edilecek enerji kaynaklarimizin oldugunu biliyoruz. Dolayisiyla nükleer santral tüketim çilginligi sovlarindan birisidir. Bu sova Türkiye'nin Ihtiyaci yok!" dedi.
"Böyle bir mantikla, bu is yürümez"
Muhabirimizin; "Çiftçimizin ve tüketicimizin su an ki durumu için nasil bir vizyon düsünüyorsunuz?" sorusuna ise Kurtulmus su yaniti verdi;
Bu makasi degistirmemiz lazim. 2000 yilinin basindan beri devam eden bu ekonomi programi ile Türkiye daha fazla yoluna devam edemez. Makasi degistirirken dört önemli ayaklarimizdan biri üretici birliklerimizle ilgili yasayi yeniden düzenlemek olacak. Bu degisiklik Türkiye'de süt üreticilerinin, çekirdekli yag üretenlerin, FISKO Birligin, Çaykurun ve diger birliklerin yeniden canlandirilmasini kapsamaktadir. Bu üretici birlikleri vasitasiyla her yil gayri safi yurtiçi hâsilasinin yüzde bir buçuk kaynagini tarimsal kalkinmaya aktaracagiz. Bu da yaklasik 10 milyar dolar seviyesinde bir para eder. Bu gibi desteklerle Türkiye'nin tarimsal kalkinmasini saglayacagiz. Çocuklugumuzda "Türkiye dünyada kendi kendine yeten 7 Tarim ülkesinden biridir" denirdi. 2010 yilinda Türkiye 100 ülkeden tarimsal üretim ürünü ithal etmis; Mercimek, pamuk, tütün, hepsini disaridan ithal eder hale gelmisiz. Bu millete reva degildir. Trakya Bölgemiz dünyanin en kaliteli ayçiçek yagin üreten bölgedir. Ama buna ragmen Türkiye maalesef disaridan ayçiçegi ithal eden bir ülke haline getirilmis. Niçin? Çünkü dünya küresel bir pazardir. "Disarida ne ucuzsa, onu getiririz, buradan aliriz" mantigi var. Hayir, böyle bir mantikla bu is yürümez!
Türkiye'de son 10 yilda 2,5 milyon insanimiz tarimsal ürünleri para etmedigi için sehirlere göç etmisler. Geçtigimiz hafta Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgesindeydik. Mus ovasinda kilometrelerce alanda tek bir ekili alan yok. Sadece tek tük hayvan sürülerine rast geliyorsunuz. Trakya'da öyle; maalesef tarim ve hayvancilik öldürülmüs. Disaridan sekerpancarlari kotalari var. Niçin var? Bizim Ahmet, Mehmet seker üretmeyecek, elin gâvuru Amerika'da tatlandirici üretecek ve getirip bu memlekette satacak. Böyle bir sey olmaz!
HAS Parti bu üretici birlikleri üzerinden yeni bir tarimsal yapilanmayi öngörüyor. Ayrica kamu degil, kamu sosyal kuruluslari seklinde Et ve Balik Kurumlari'nin yeniden diriltilmesi ve bunlara ilave olarak yeni sosyal kuruluslarin kurulmasini teklif ediyoruz. Böylece ciddi bir tarimsal kalkinma olacaktir.
Türkiye 60'li ve 70'li yillarda sanayilessin diye proje üretenlerin karsisina su tez çikti; "Siz sanayi ile ne ugrasacaksiniz. Siz böyle bir tarim memleketinde, tarim yapin, ayçiçegi üretin, pamuk üretin" diyenler simdi 2000 yilinin basina geldigimiz zaman dediler ki; "Sakin tarimla ugrasmayin!" Niye! Çünkü beyler bu alanda dünyanin stratejik ürünü olarak tarimsal üretimi kullanacaklar. Dünyanin birçok ülkesinden tarimsal ürün ithal edecegiz. Bu fevkalade büyük bir aymazliktir, tutarsizliktir. Biz tarimsal üretimle birlikte Türkiye'nin ayaga kalkacagina inaniyoruz. Ve Bu ekonomi politikasi temel hedeflerimizden biridir."
"Türkiye'de bir egitim sistemi yok"
Kurtulmus egitim sistemi ile ilgili olarak ise su görüslere yer verdi; "Türkiye'nin egitim sistemini bütünüyle degistirmeyi hedefliyoruz. Egitim sistemi ezberletiyor, siklar üzerinde tercih yapmayi ögretiyor ama çocuklari, ögretmiyor, egitmiyor. Sistemin yönlendiren, ögreten, egiten bir sistem olmasini istiyoruz. Bunun için hemen ilkögrenimden sonra sistemin 5 arti 3 sekline getirilmesi ve devaminda ciddi sekilde yönlendirilmesi gerekiyor. Türkiye'de yanlis anlasilan bir sey var; Biz egitim süresini uzatirsak, Türkiye'de iyi bir egitim sistemi olusur.
YGS sinavlarinda ortaya çikan sonuç herkesi düsündürmeli. 8 arti 5 yil okumus 38.000 gencimiz "Adi ve Soyadi" sorusundan baska hiçbir soruyu cevaplayamadi. Bu hepimiz için bir utanç meselesidir. "Türkiye'de bir egitim sistemi yok" demektir. Diger ülkelerde böyle bir sonuç alinsa Milli Egitim Bakani o gün istifa eder.
Iyi birkaç Üniversitelerimizi kenara birakirsak maalesef egiten ve insanlara meslek veren Üniversitelerimiz yok. Gençler, is veremedigimiz için istihdam saglayamadigimiz için Üniversiteyi bir araç olarak kullaniyorlar. Bu kabul edilebilecek bir sey degildir. Dolayisiyla YÖK'ün kaldirilmasi gerekiyor. YÖK Üniversite egitimine bir kalite getirmemistir. Bu yüzden sistem yanlistir."
HAS Parti Genel Baskani Numan Kurtulmus, söylesinin sonunda Trakya'da ve Kirklareli'de bulunmaktan büyük bir mutluluk duydugunu kaydederek, bölgenin son 10 yildir maalesef geriye gittigini gözlemledigini, ancak HAS Parti'nin ortaya koyacagi politikalarla bu durumun tersine dönecegini kaydetti.
Kurtulmus daha sonra Önadim Medya Grubu'nun standindan iyi dileklerle ayrildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol