"Anayasal Haklarımız ve Demokrasi" konferansı yoğun ilgi gördü

17 Ekim Cumartesi günü, Kırklareli Belediye Başkanlığı, Kırklareli Kent Konseyi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD) Kırklareli Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen "Yurttaş Olarak Anayasal Haklarımız ve Demokrasi" konulu konferansa halk yoğun ilgi gösterdi

Kırklareli Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konferansa, Kırklareli CHP III. Sıra Milletvekili Adayı Tuna Soykan, Kırklareli İl Genel Meclis Başkanı Cavit Çağlayan, Kırklareli Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gider, Kırklareli Eski CHP Milletvekili Turgut Dibek, Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç, ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç, Kırklareli İl Mahalli İdareler Müdürü Alaeddin İkican ve vatandaşlar katıldı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü saat 14:30'da başlayan "Yurttaş Olarak Anayasal Haklarımız ve Demokrasi" konulu konferans, Atatürk ve silah arkadaşları ile 10 Ekim 2015 Ankara katliamında hayatını kaybeden vatandaşlarımız adına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç'in açılış konuşması ile devam etti.
10 Ekim 2015'te Ankara'da "Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi" sloganıyla gerçekleştirilen miting öncesi 100'den fazla vatandaşın hayatını kaybettiği bombalama eylemi ilgili olarak konuşmasına başlayan ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç, olayla ilgili üzüntülerini dile getirerek hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılar için de acil şifalar diledi.
Temel vatandaşlık haklarımızı sıralayarak konuşmasına başlayan Meriç şöyle konuştu: "Biz yurttaş olarak anayasal haklarımızı biliyoruz eksik bildiklerimiz de öğrenmek için çeşitli çalışmalar yapıyor. Peki ya devlet görevlerini biliyor mu acaba? En temek hak yaşama hakkıdır. En temel hak insanların can ve mal güvenliğidir. Beden bütünlüğüdür. Haberleşme özgürlüğüdür. Yaşadığı çevrenin ve soluduğu havanın korunmasıdır. Güvenli çalışmayı sağlamaktır. Tümü insani olan bu konularda bir zafiyet varsa o zaman devlet yaptığı anayasanın kendine yüklediği görevleri yerine getirmiyor demektir.
Günümüzde sularımız, dağlarımız, ormanlarımız, kentlerimiz talan ediliyor. Tabir yerindeyse birilerine peşkeş çekiliyor. Devlet, devleti yöneten hükümetler tedavülden kalkınca hem ülkesel hem bölgesel acılarıyla zorluklarıyla biz halklar baş başa kalıyoruz. Tüm bunları sorgulamaya, vergi veren, askerlik yapan, bu vatan için ölen mühendis, doktor, asker, polis, öğretmen, avukat ve daha niceleri gibi yavrularını ve canlarını vererek yurttaşlık görevini yerine getirenler olarak hakkımız olduğunu düşünüyorum."
ÇYDD Kırklareli Şube Başkanı Birsen Meriç'in ardından konferansa konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Yard. Doç. Ali Ersoy Kontacı kürsüye çıktı.
Yardımcı Doçent Ali Ersoy Kontacı, konuşmasına başlamadan önce, Kırklareli gibi eğitim ve kültür düzeyi yüksek bir topluluk karşısında hocalık sıfatıyla konuşmasının yersiz olduğunu düşündüğünü ve söz konusu konferansın genişletilmiş bir dost sohbeti olacağını dile getirerek engin tevazusunu gösterdi. Sıcak ve samimi konuşma tarzıyla izleyenleri düşündürmesinin yanında zaman zaman da gülümseten Kontacı, konuşmasına şöyle devam etti:
İnsanlar hukukçu olduğumu duyduklarında o zaman 'Memleketin hali ne?' diye sorduklarında bilmediğimi söylüyorum. Bildiğimi gibi değil anlattığım gibi de değil. Ama bunu söylerken utanıyorum. O zaman da insan kendi kendine soruyor 'Bu konuları konuşmaya gerek var mı?' diye.
Benim iki tane cevabım var. Evet bu konuları konuşmaya, dinlemeye tartışamaya diğer insanlara aktarmaya gerek var. Çünkü en çok da galiba toplumların böyle dönemlerinde bu konuşmalar değer kazanıyor. Bugün Finlandiya'da insan hakları ile ilgili bir konferans versem muhtemelen pek ilgi çekici olmaz. Zaten orada her şey on numara. Bir de tabi hukukun, anayasa hukukunun işlevselliği üzerine düşünürken şunu da düşündüm: Mesela cinayet, tecavüz, hırsızlık gibi doğal suçlar vardır. Ve hukuk düzeni hep bunlarla mücadele etmeye çalışmış. Peki sorun çözülmüş mü? Hayır. Hala cinayet, hırsızlık, tecavüz var. O zaman bu oyunu bırakacak mıyız? Bırakmıyoruz. Çünkü bu oyunda kalmak, bu mücadeleyi sürdürmek ahlaki ve insani bir yükümlülüktür. Öyleyse nasıl günlük hayatımızda yer alan suçlarla mücadele etmek ahlaki bir sorumluluksa, yurttaş olarak haklarımız, daha iyi bir demokratik kültür hakkında konuşmaya devam etmek de yine bir insani zorunluluk.
Kontacı'nın konuşmasının ardından verilen kısa süreli bir aradan sonra soru cevap kısmına geçildi. Kırklareli AKM'de gerçekleştirilen konferans, Kırklareli Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gider'in konuşması ve plaket ve çiçek sunumu ile son buldu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol