Asansör için bu görüntünün yaşanması gerekliymiş

Kırklareli Belediye Meclisi, 30 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından yeni üyeleri ile ilk toplantısını 11 Nisan 2014 Cumartesi günü yaptı. Ancak bazı Meclis üyeleri Belediye'nin en üst katındaki toplantıya ulaşmakta, ulaşınca da toplantı sonrası ayrılmakta güçlük çekti.

Kırklareli Belediyesi'nin ilk toplantısı aynı zamanda bir talihsizliği de gözler önüne serdi. Belediye Meclisi'nin Güneydoğu Gazisi olan Meclis Üyesi Hasan Tepeli, tekerlekli sandalyesi nedeniyle Belediye Binasının en üst katındaki Meclis Toplantı Salonu'na çıkamadı. Tepeli, 5 kişi tarafından tekerlekli sandalyesi ile Meclis Toplantı Salonu'nun bulunduğu kata çıkarılırken benzer manzaralar bir kez de toplantı sonrası Meclis dağılırken yaşandı. Yine partililer ve belediye çalışanlarının yardım ettiği Tepeli, üst kattan Başkanlık Makamı'nın bulunduğu 1. kata geçti. Tepeli'nin tekerlekli sandalyesi ile birlikte Belediye binası içerisinde yardıma ihtiyaç duymadan istediği birimlere ulaşmaması, akıllara sosyal belediyeciliği getirdi. Özürlüler Yasası'ndaki başta yerel yönetimler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşların, kamusal hizmetleri engelliler için erişilebilir hale getirmesi zorunluluğu bulunduğu gerçeği bir yana, Belediye'nin özürlüler için bunu bir hak ve ihtiyaç olarak görüp çok daha önce hayata geçirmesi gereken özürlüler için asansör, maalesef ancak bir Belediye Meclis Üyesi'nin özürlü olması ile mümkün oldu.
MHP'den aday olan Hasan Tepeli'nin 30 Mart Mahalli İdareler Seçimleri ile birlikte Meclis Üyesi olması ile bir anlamda özürlüler ve günlük hayatta yaşadıkları sorunlar da hatırlanmış oldu. Meclis toplantısının başlaması ile birlikte Tepeli'nin durumunu anımsatan Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Belediye binasına bir özürlü asansörü yapılacağını söyledi. Bir Belediye Meclis Üyesi'nin özürlü olması nedeniyle belediye binasına özürlü asansörü yapılacak olması ise Kırklareli Belediyesi başta olmak üzere kamuya hizmet veren kurumların engelliler için ne kadar ulaşılabilir olduğunu, bu ve benzeri zorunlulukları yerine getirenlerin ise bu hizmeti ne derece doğru olarak yapıp yapmadığını bir kez daha akıllara getirdi.