Asik bir hazirligi (olmayan) olmaksizin siir söyleyen saz esliginde baskasinin siirini okuyan, halk hikayeleri veya destan anlatan, halkin derdini düsüncesini belli bir içerik, muhteva, çesitli özelliklere sahip edebi ürünleri içine alan bir sekilde bu düsünceleri anlatan sanatkarlara verilen addir. Asik terimi XIII. ve XIV yüzyillarda Yunus Emre gibi ilahi tarzinda siir söyleyen tekke mensubu olanlara denmekle beraber, daha sonra yayginlasarak, özellikle XV. yüzyildan itibaren Azeri, Anadolu ve Rumeli sahalarinda din disi siirler söyleyenler içinde kullanilmistir. Asik karsiligi olarak, saz sairi, meydan sairi, çögür sairi, ve çögürce terimleri de kullanilmistir. Kullanilagelmistir. Kazaklar'da "akin", Türkmenler'de de "bagsi" veya "bahsi" sözcüklerine yer verilmistir. Asiklari, islamiyetin kabulünden önce Türk toplumlarinda önemli yer tutan ozanlarin, bahsilarin devami sayabiliriz. Bazi arastirmacilar anonim halk edebiyatinda daha yaygin olan türkü, mani, agit yakan ve düzenlere "halk sairi" diyerek, asik'tan ayri tutmuslardir.
Asiklar, çogunlukla sehir ve kasabalarda yer alan medrese, tekke, askeri ocaklari ve daha baska zümreler veya ocaklar içinde yetismislerdir. Bu bakimdan, asiklarin meydana getirdigi edebiyat, tek bir zümrenin edebiyati degildir. Birbirinden farkli toplumlarin çevrelerinde olusan gelisen bir edebiyattir. sehir ve kasabalarda bazi özel kahvehaneler, bey ve pasa konaklari, asiklarin toplanma ve sanatlarini icra etme yerleri olmustur. Bir çogu tasavvufi duygularla yogurulan asiklar halk topluluklari üzerinde büyük tesir uyandirmislardir. Bunlarin önde gelenleri "halk asigi" veya "bâdeli asik" tabirleri ile anilarak, haklarinda menkibeler anlatilmistir. Hatta bu menkibelerde, rüyada veya uyanikken mürsit, pir veya Hizir Peygamber elinden bâde içerek asik olduklari anlatilagelmistir.
Asiklar belli bir egitimden sonra olgunlasirlar. söhrete ulasmis asiklarin etrafinda saz sairligine merakli pek çok genç insan toplanirdi. Memleket içinde gezilere katilirlar çiraklik ederler, asiklar için geçerli olan edebi ve mesleki egitimi alirlardi. (Ben asik falan diyenlere senin ustan kim sorusu bu gün bile sorulmasi gereklidir) Burasi çok önemlidir ki bilerek yazmaktayim. Ustalari tarafindan yetismis oldugunu belirten bir mahlas verildikten sonra asiklik meslegine girmis olurlardi. Bu gelenek halen devam etmektedir. Örnek Ozan Naçari'yi tanidim. Kitaplari var. Bir ara size kendisini tanitmistim. Ozan Naçar-i'nin üç tane çiragini tanidim. Bunlari size yazmistim.
sehir ve köylerde yetisen asiklar, farkli kültür çevrelerinin tesiriyle siirler söylemislerdir. sehirde yetisenler, medrese ve tekke egitimiyle temas içinde olduklarindan klasik siire ve musikiye asinaliklari fazladir. Köy çevresinde yetisen asiklar ise daha kendine özgü ve yerel olarak hep orjinaldirler. Daha çok mahallidirler.
Bu asiklar genelde gezgincidirler, yurdun dört bir yanini dolasirlar, baska asiklarla tanisirlar vede yarisirlardi. Bu yakinlasma bir okuldu. Bu yakinlasma asik tarzi, asik siiri veya edebiyati denilen, belli gelenek ve kaideleri olan, kendi içinde adeta klasiklesmis bir edebiyatin meydana gelmesi sonucunu- saglamistir. Asiklar kendi siirlerinin yaninda baskalarinin (ustalarinin selamini sunarak) siirlerinide okurlardi. Böylece halka ulasmis ve meydana getirdikleri edebiyati yayginlastirmislardir. Hem yaratici hemde nakledici olarak görev vede faaliyet göstermislerdir. Buna birde müzigi eklersek, asiklarin üç sanat dalini bir arada yürüttüklerini söylemek mümkündür. Çocuklugumuz bu faaliyetlerin arasinda geçerken birde ögretmenlerimizin sinifta bu konuyu islemeleri dahada kolay anlasilir hale getirdigi bir gerçektir. Asiklar çalip söyledikleri siir ve hikaye ettikleri diger eserlerle toplumlarin özel söylemek istediklerini ihtiyaçlarini karsilamis olmaktadirlar. Genis halk topluluklari asiklari yüzyillarca benimsenmis ve saygi duymuslardir. Zira örnek insanlardir. Hatta sair denince, asiklari hatirlamislardir. Hosçakalin. DEVAM EDECEK.
mustafaermis@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Trakya Birlik Ramazan Bayramı sonuna kadar yağ ve margarin fiyatlarında değişikliğe gitmeyeceğini açıkladı:
17 Şub 2025 -
Gökçeada'da rahatsızlanan kişi askeri helikopterle Çanakkale'ye getirildi
20 Şub 2025 -
Başkan Bulut: "Kırklareli'nin Geleceği İçin Detaylara Odaklanıyoruz"
19 Şub 2025 -
Orta Çağ’dan Bir Gelenek; Çamlıca’da ‘Korku Dolu’ Gece!
13 Şub 2025 -
Kırklareli'nde Osmanlı dönemine ait mezarların bilgilerine QR kod ile ulaşılabilecek
23 Şub 2025 -
Kırklareli Bel. FBO, Edirne DSİ'yi 78-68 Yenerek Galip Geldi
26 Şub 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da "Aşk-ı İlahi" konseri düzenlendi
14 Mar 2025 -
CHP’den Üye Atağı; ‘Siyasetin Yeni Yüzleri’ Rozetlerini Taktı
13 Şub 2025 -
Atılan Gübrelerin Büyük Çoğunluğu Boşa Gitti…
13 Şub 2025 -
Belediyeden Sevgililer Gününe Özel Gece…
13 Şub 2025 -
Huzurevinde ‘Uyuz’ Karantinası
13 Şub 2025 -
CHP İl Başkanı Taybıllı Uzunköprü’de Vatandaşla Buluştu
13 Şub 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol