Atatürk Suçlusun! Suçlu, Ayaga Kalk, Gör Halimizi!

(Dünün devami)
Ulusu için çok sevdigi askerlik mesleginden ayrilip sine-i millete dönen ve onlarin içinde bir fert olarak ulusal mücadeleyi baslattigi için ve "Ulus ve memleketin sayesinde kazanilan rütbe ve refahin bir ehemmiyeti, bir kutsalligi vardir. Biz bunlardan ancak yine bu aziz ulus ve memlekete borçlu oldugumuz son bir namus vazifesini yapmak için ayrildik. Ulusun kendi hayatini kurtarmak, kendi mesru hakkini müdafaa etmek için çikardigi sese istirak etmek her kendini bilen vatandasin vazifesidir. Eger bu ulus, bu memleket parçalanacak olursa umumi serefsizligin yikintisi altinda sunun bunun kisisel serefi de parça parça olur. Biz, o umumi serefi kurtarabilmek için harekete gelen ulusa ruhumuzla istirak ettik. istirakimize mani olabilecek sahsî rütbeleri, mevkileri de umumi serefi kurtarmaga yönelmis bir gaye ugruna feda ettik." dedigi ve bunu yerine getirdigi için ATATÜRK SUÇLUDUR!...
Ulusun bagimsizligi ugruna her türlü mevki ve makami elinin tersiyle ittigi için ve "Hürriyet ve bagimsizlik benim karakterimdir. Ben ulusumun ve büyük ecdadimin en kiymetli mirasindan olan bagimsizlik aski ile yaratilmis bir adamim. Çocuklugumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatimin her safhasini yakindan taniyanlarca bu askim bilinir. Bence, bir ulusa serefin, haysiyetin, namusun ve insanligin yerlesmesi ve yasamasi mutlaka o milletin hürriyet ve bagimsizligina sahip olmasina baglidir. Ben yasayabilmek için mutlaka bagimsiz bir milletin evladi kalmaliyim. Bu sebeple ulusal bagimsizlik bence bir hayat meselesidir. Ulus ve memleketin menfaatleri gerektirdigi takdirde insanligi teskil eden uluslardan her biriyle medeniyet gereginden olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim ulusumu esir etmek isteyen herhangi bir ulusun da bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansiz düsmaniyim." dedigi için ATATÜRK SUÇLUDUR!...
En büyük vatansever ve milliyetperver olarak tüm varligini Türk Ulusunun refahi, mutlulugu ve bagimsizligi ugruna vermesinden dolayi ve "Her zaman tekrar mecburiyetinde kaliyor ve tekrari da faydali görüyorum ki, eger ben herhangi bir tesebbüste önayak olmussam bu hizmet ve tesebbüsün temel kaynagi saygilar ve sevgilerle bagli oldugum, bundan sonra da saygi ve sevgiyle mutluluk ve refahina varligimi, hayatimi verecegim aziz ulusuma dayanmaktadir. Bir ulusa güzel seyler düsünen insanlar, fevkalâde isler yapmaga kabiliyetli kahramanlar bulunabilir, ama öyle kimseler yalniz basina hiçbir sey olamazlar. Ben, ulusumun duygu ve düsüncelerini yakindan tanimaktan, aziz ulusumda gördügüm kabiliyet ve ihtiyaci belirtmekten baska bir sey yapmadim. Onun bu kabiliyet ve duygularini sezip tanimakla övünüyorum. Ulusumdaki bugünkü zaferleri dogurabilecek özelligi görmüs olmak... Bütün bahtiyarligim, iste bundan ibarettir." dedigi için ATATÜRK SUÇLUDUR!...
Türk Ulusu'nun düsünce yapisinin çagdas, bilim ve teknoloji temeline oturtmayi en büyük ideallerinden biri olarak gördügü ve "Yaptigimiz ve yapmakta inkilâplarin gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkini tamamen çagdas ve bütün anlam ve görünüsü ile uygar bir toplum haline ulastirmaktir. inkilâplarimizin ana ilkesi budur. Bu gerçegi kabul etmeyen zihniyetleri darmadagin etmek zaruridir, simdiye kadar ulusun beyinlerini paslandiran, uyusturan, bu anlayista bulunanlar olmustur. Her halde anlayislarda var olan uydurma ve bos fikirler tamamen çikarilacaktir. Onlar çikarilmadikça beyine gerçegin nurlarini sokmak imkânsizdir." diyen ATATÜRK SUÇLUDUR!....
Devam Edecek......
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol