Avrupa Ülkemizin Içini Karistiriyor

Halkimizda bir saskinlik gözlemliyoruz. Bu Avrupa ne yapmak istiyor? Birlige üye olacagimiz varsayimi ile önümüze Türkiye'nin kabul edemeyecegi istekler koyuyorlar.
Türk insani ve özellikle cumhuriyet döneminde yetisenler bu tür seylerle karsilasmislardir ama bunlar Türkiye'nin çikarina degilse hemen reddedilmistir.
Mesela en son olarak Amerika'nin Türkiye üzerinden Irak'a asker göndermesini meclis kabul etmemistir. 1948 yilinda Ruslar bogazlari, Kars ve Ardahan'i istediklerinde zamanin Cumhurbaskani Inönü bu teklifleri aninda geri çevirmistir. Tarihimizde buna benzer örnekler çoktur.
Öyle anlasiliyor ki Türkiye ile Avrupa Birligi arasinda üyelik müzakereleri çok çetin geçmektedir. Yillarca sürecek bir görüsme, tartisma olacagi için belki de zaman zaman kopmalar, restlesmeler olacaktir. Sorun Avrupa için degil ama bizim için çok önemlidir.
Yeni sorunlari beraberinde getirecektir. Özellikle Türkiye için Stratejik Konular büyük önem tasimaktadir. Halkimiz bu konulara çok duyarlidir. Amerikan dostlugundan Amerikan karsitligina gelen bir halkin, duyarli oldugu konulara çok dikkat etmek gerekir.
Türkiye'de azinlik olmadigini halk bilmektedir. Åzu kesime bu kesime "Azinlik" demek belki Avrupa Birligi'nin isine gelir ama bunlarin ortaya atilmasi bile bizim insanlarimizda Avrupa Kuskusu yaratmaktadir. Avrupa Türkiye'yi üye yapmak, birlige almak istiyorsa, Türk halkinin hassas oldugu konularin çözümünü, genis bir zamana birakmalidir.
Aksi takdirde Türkiye Avrupali olmaktan bir zaman için vazgeçebilir Avrupali olmayi kendi içinde gerçeklestirme yoluna gidebilir. Bu nedenle Avrupali müzakereciler Türkiye'yi ürkütmemeli, süpheye düsürmemelidir.
Ancak görülen odur ki Avrupa bizi çok zorlayacaktir. Insanlarimiz Avrupa Elbisesi giymekten sikilacak, zaman zaman da durumdan sikâyetçi olacaktir. Özelikle ÇEVRE sorununu çözmekte, bu konuda Avrupalinin çevre anlayisina ulasmakta çok zahmet çekecektir. Tabii kolay degil insanlarin aliskanliklarini terk etmesi. Zaten meshur sözdür; Insanlar islerini, eslerini, aliskanliklarini ve evlerini degistirmekte zorluk çekerler.
Peki, çözüm nerede?
Çözüm Avrupa Birligi ölçülerini kabul edecek kadar dayanikli olmaktadir. Birlige üye olan ülkelerin söylediklerine göre müzakere süreci çok çetin geçmektedir. Dogalki bir ülkeyi Avrupa ülkelerine benzetmek kolay degildir. Çünkü Avrupa bir yasam biçimi ve bir düsünce ve çalisma seklidir. Onlar bu günkü duruma yüzyillar boyu mücadele ederek, çalisarak gelmislerdir. Ulastiklari yer onlara refah ve uygarlik getirmistir. Åzimdi kendi aralarina alacaklari herhangi bir ülkenin elbette kendilerine benzemesini istemeleri dogaldir. Fakat yukarda da degindigimiz gibi, sorun karsilikli restlesmeden sonucu almaktadir. Bu nedenle Türkiye, Avrupa Birligi'nin isteklerinde çok sogukkanli olmak, fakat kabul edilemeyecek isteklerini de uygun bir lisanla geri çevirmek zorundadir. Avrupaliya karsi ne EVETÇI, ne de HAYIRCI olamayiz. Istekleri, sorunlari sonuna kadar sabirla, anlayisla müzakere etmek mecburiyetimiz vardir. Madem Avrupa Birligi'ne üye olmak istiyoruz bu yöntemi uygulamak zorundayiz. 
Dönülmez bir yolun basindayiz. Ama Türkiye bu zoru da basaracaktir. 200 yildan beri sürdürdügü mücadeleyi Avrupali olmak sureti ile sonuçlandiracaktir. Öyle veya böyle bu olacaktir. Çünkü ülkemizin çikarlari ve gelecegi Avrupa Birligi'ndedir. Dogu gelecekte büyük güçlerin kavga alani olacaktir. Amerika, Çin, Rusya, Hindistan ve Japonya Asya'da baslamis bir Çikar Kavgasi'nin aktörleridir. Bize göre Türkiye, Asya'ya Avrupa ile birlikte gitmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol