Trakya ve Anadolu 1877-1878 Osmanli-Rus savasindan sonra yogun biçimde Rumeli’ nden göç almaya baslamistir. Ardarda gelen savaslar Balkanlar da çözülmeye yol açmistir. Tabii göçlerle birlikte son yillarda Osmanli Devleti ve bastan beri de Cumhuriyet göç ve iskan sorunu ile ugrasmistir. Özellikle Balkan Savasi ve 1924 mübadil (nüfus degisimi) yoluyla Yunanistan’ dan gelen göçmenler sorunu daha da agirlastirmislardir. 1912 yilindan sonra Türkiye Bulgaristan ve diger Balkan ülkelerinden devamli göç almis, nüfusu yalniz dogumla degil, bu yoldan da artis göstermistir. “KEMAL’ e GIDELIM, KEMAL’e SIÄzINALIM” diyenler cumhuriyetin iskan sorununu agirlastirmislardir. Lozan Anlasmasi ile mübadeleye tabi olan 400 bin Türk Müslüman Yununistan’ dan Türkiye’ ye gelmis ve bunlar mesleki özellikleri, yaptiklari is itibariyle Trakya ve Anadolu’ nun çesitli yerlerine iskan edilmislerdir.
Cumhuriyetin ilani ile birlikte Anadolu ve Trakya’ dan Yunanistan’ a giden Rumlarin karsiligi Yunanistan’ dan Türkiye’ ye gelen mübadiller elbetteki sorunlarla gelmislerdir. Mesela gelenlerden 200 bin kadari tütüncülükle mesgul olmus, tütüncülük yapmis olan mübadillerden bazilari Trakya’ da tütün ekilen yörelere, örnegin Kirklareli’ ne, Samsun’ a daha fazla iskan edilmislerdir. 1924 yilinda Trakya’ nin üç vilayeti Edirne, Tekirdag ve Kirklareli yüz bine yakin mübadil göçmenine is ve astemin eden yer olmustur. Fakat ne varki gelenlerin hepsi devletin gönderdikleri yerlerde kalmamis, bu sefer Türkiye iç göç yasamaya baslamistir. Anadolu’ dan Trakya’ ya dönüsler olmustur. Ege bölgesine ve özellikle Bursa yöresine yerlesenler yogunluk kazanmislardir. Bununla beraber buralarda “yerli muhacirlar, yeni gelen göçmenler” sorunu çikmistir. Trakya’ nin en eski yerlesikleri olan Gacallar gelen göçmenlere kolay alisamamislardir. Tabii gelenler beraberlerinde BALKAN TÜRK KÜLTÜRÜ’nü islerdir. Bunlarin içinde, yani mübadil olarak gelenler arasinda Yunanistan’ da kaymakamlik yapmis, devlet memurlugunda bulunmus kisiler de vardir. Toplumsal Tarih Dergisi Ekim sayisinda bu konuda bir arastirma yazisi vardir. Bu yazida yer alan bir bilgiye göre Yunanistan’ da kaymakam olan ünlkü devlet adami Abdülhalik Renda 1924 yilinda Türkiye’ ye geldiginde önce Izmir Valisi olmus, daha sonra milletvekili seçilerek, meclise girmis, 1940’ li yillareda da Meclis Baskanligi yapmistir. Mesela gelenler arasinda ünlü Milli Egitim Bakani Tahsin Banguoglu da vardir. Tahsin Banguoglu mübadil kökenli bir bakandir. Ben kendisini 1960’ li yillarin basinda tanidim. Halkevlerinin kurulus çalismalarinda birlikte olmustuk. O zamanlar ögretmenlikten istifa etmis, Cumhuriyet’ te çalisiyordum. Benim tekrar meslege dönüsümde Banguoglu israrli olmustur. Yunanistan’ dan Türkiye’ ye mübadil olarak gelenler arasinda Ittihat ve Terakki partisinin ünlü genel sekreteri Mithat Sükrü, Bleda’da vardir. Mithat Sükrü, Bleda Talat Pasa’ nin en yakin arkadaslarindandir. Türkiye’ ye geldikten sonra milletvekili olmustur. Bildigim kadari ile mübadil olarak geldiginde kendisine Kirklareli’ nde ünlü Sirmayanke çarsisi (kasaplar arasi) iskan hakki olarak verilmistir.
Suraya gelmek istiyorum. Trakya bastan basa, Anadolu’ nun ise birçok yerinde Rumeli göçmeni vardir. Osmanli Devletinin Balkanlari fethettigi yillarda Anadolu’ dan buralara gelip yerlesenler 500 yil sonra tekrar eski yerlerine dönmüsler, MUSTAFA KEMAL’ e gelmisler, o’na siginmislardir. Onlara sorarsaniz tümü Mustafa Kemal’ in memleketi Selanik’ lidirler. Bir anlamda Mustafa Kemal’ den olduklarini söylemek istemektedirler. Bu halka nereden bakarsaniz bakin, bu halk büyük bir halktir. Büyüklügü kadar çilesi de, tarihi de büyüktür ve hala göçtedir ve göçmendir. Onun çilesini, onun sikintisini gidermek, biraz olsun rahatlamak gerekir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol