Kültür ve Turizm Bakanligi'nin yaptigi arastirmaya göre ülkemizin yöre insanlarinin daha çok dini eserleri, macera kitaplarini, Trakyalinin ise daha çok tarih okuduklarini bir süre önce yazdigim bir yazida belirtmistim. Hatta Trakyali insanin niçin daha çok tarih kitabi okudugunun sebeplerini de yazmistim. Bunu bize yönelttikleri sorulardan da anliyorduk. Ve özellikle atalarindan dinledikleri BALKAN BOZGUNU (BALKAN SAVAÅzI)ni soruyorlardi. Onlarin sorunlarina göre Balkan Savasi ya da BALKAN BOZGUNU nasil bir olaydir? Bu bozgunda en çok ne gibi faktörler rol oynamistir? Geçenlerde bir okuyucum bu sorulara açiklik getirmemi, konuyu bu açidan ele almami istedi. Dedesinin de Balkan Savasi'na katildigini ekledi.
Okuyucumu yanitlamak için gelecek yil yüzüncü yilini dolduracak olan 1912 Balkan Savasi, bazi tarihçilere göre BALKAN BOZGUNU tarihte üzerine çok kitap yazilmis bir savastir. Savas olmanin ötesinde bir felaket ve bir devletin, yani Osmanli Imparatorlugu'nun Rumeli'ndeki topraklarini kaybetmesidir. Osmanlilar 500 yil ellerinde tuttuklari Avrupa'daki topraklarini bir ay içersinde elden çikarmislardir. Peki ne oldu da Osmanli Devleti'nin Balkanlarda ve Trakya'daki ordulari bozguna ugradi? Milyarlarca liralik mal, yüzbinlerce can kaybi meydana geldi?
Savas acimasiz bir olaydir. Iyi hazirlanmamis iseniz savasi kaybedersiniz. Balkan Savasi'nda da böyle olmustur. Savasin sartlarini Balkan ülkeleri iyi kullanmislardir. Ve tarihin görmedigi, yasamadigi bir felaket Osmanlilarin basina gelmistir.
Osmanlilarin bu savasi yitirmelerinin birçok nedenlerinin basinda 1- Savasa iyi hazirlanmamis olmak. 2- Tabiat Åzartlari (Soguk). 3- Açlik. 4- Kolera Hastaligi basta gelmektedir. Osmanli Devleti savas için sartlari ve imkanlari iyi degerlendirememis, iyi kullanamamis, beceriksizlik her alanda kendini göstermistir. Düsünebiliyor musunuz, Abdullah Pasa komutasindaki Dogu Ordusu yolsuzluktan, açliktan, soguktan Trakya'nin derinliklerinde kaybolmustur. Trakya'da kurdugu iki Savunma Hatti da çökmüstür. Ordu daginik bir biçimde Çatalca'ya kadar çekilmek zorunda kalmistir. Komuta merkezi Kirklareli'nin Sakizköy'ünde olan Abdullah Pasa çadirinda ekmek ve cephelerden gelecek haberleri beklemistir. Çünkü o sira Abdullah Pasa'nin ekmegi ve çadirinda telefonu yoktur. Yani ordusuna emirlerini iletemeyen bir komutandir. Kendisi ve ordusu aç kalmis bir askerdir. Soguga ve bulasici hastaliklara yakalanmis savas insanlari vardir. Evini, barkini birakip Istanbul'a dogru kaçan bir Rumeli halki panik içersindedir. Bu sartlarda savas kazanilir mi? Kazanilmadigi için kaybedilmistir.
Iste, Rumeli insaninin, Trakyalinin yillardan beri yetisen kusaklara anlattigi, anlatmakla bitiremedigi savasin kalin çizgilerle hikâyesi budur. Halk yüzyila yakin bir süreden beri bu aciyi, bu anilari unutamamistir. Bundan dolayi tarih okumaktadir. Bundan dolayi tarihi iyi bilmek istemektedir. Ve tabii tarih ders almak içindir. Unutulmasin ki Balkan Bozgunu'nda savastigimiz ülkelerde kalmis olan KILIÇ ARTIÄzI TÜRKLER'e zaman zaman bu ülkelerde saldirilar olmaktadir. Yunan ve Bulgar milliyetçiligi hala atesini muhafaza etmektedir. Anlasiliyor ki devletler arasinda dostluk ve düsmanlik iç içedir. Ebedi düsmanlik olmadigi gibi, ebedi dostluk ta yoktur. Ebedi olan menfaattir. Bir aferine tarihi unutmayalim.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol