BALKAN HAVASI

Halk kendi söylemleri ile "balkan"i söyle tarif eder. Sarp, girilmemis orman, zor geçilen yer, daglik, taslik vs gibi manalari birarada tutan deyim gibidir. Bir de kiymetli olusunun getirisi var. Halk yine kendi deyimiyle "bal" ve "kan" diye de sözcügü böler. Nedenini de en iyi kendi bilir.
Bal ve Kan olarak bölmesinin nedenlerini söyle açiklar. Tarihler boyu en kiymetli yerlesim yeri oldugu ile vatan topraginin kiymetinin bilindigi, etrafinda düsmaninin çok olusunun yaninda bu topraga sehitler, bu topraga tarihini ve geçmisini gömdügü ile her metrekaresinde kendi kani var oldugunu bilir. Halen bunun mücadelesini verir de bal kadar tatli-kan kadar kiymetli oldugunun bilincini tasimaktadir. Balkanlar belki de dünyanin en degerli ve en çok olaylar zincirinin gizemini halen bagrinda beslemektedir.
Bence "Balkanlar Tarihi" henüz yazilmamis görülmektedir. Gerçek bir tarihi olan bu topraklarin yasanmisliginin neler neler gizledigi, belgeli olarak ortaya çikmamistir. Zira kaynaklara bakinca ayni olaylar baska baska veya isim degisikligine ugramis görülüyor. Hatta insani, "aceba" sözcügüne takiyor. Çünkü olaylar birbirine baglanmakta güçlük çekmektedir.
Balkanlar Bulgaristan'da dogu-bati yönünde uzanan sira daglar olarak bilinir. Bu sira daglarin uzunlugu 400 km kadar olup, en yüksek yerinin de 2376 metre kadardir. Bulgaristani kuzey ve güney olarak ikiye bölmektedir. En yüksek yeri de Botev Dorugu olarak bilinmektedir.
Batidan doguya dogru Asil Balkanlar - Koca Balkanlar - Küçük Balkanlar diye üç bölümde incelenmek geregi vardir. Zira geçit vermeleri (ulasim), yüksekligi, bitki örtüsü, ile ayri ayri ülkeler topraklarinda kalmalarindan üçe ayrildigi bir gerçektir. Insana "balkanlar" kendini öylesine kiymetli sunar.
Balkanlar üzerinde Sipka-Isker-Timok Geçitleri vardir. Balkan siradaglarinin kuzey rüzgarlarini kestigi için güneyde kalan bölümleri nisbeten daha iliman olur. Buralarda gül ve çilek bu yüzden yetismekte oldugu bilgi olarak kaynaklarda da yazilidir. Bol yagis almasininda nedeni Balkan siradaglarinin kuzey rüzgarini kesmesi ile ormanla kapli olusundandir.
"Balkan Havasi" sözcüklerinin anlaminin çok yüce ve anlaminda "halk sesi" olarak derinlik tasidigi tüm dünyaca bilinmektedir. Örf, adet, gelenek, görenek ve yasam biçimi Balkanlar'da bir baska güzeldir. Dilerim ki, içinde yasayanlar bu büyük degerin veya vatanin degerini bilsinler. Bu sevdayi görmek isterim. Balkanlarda Biraktiklarimiz adli siirimi size su günlerde armagan etmek isterim.
BALKAN'LARDA BIRAKTIKLARIMIZ
Vatan ufuklari açilirken Balkan'larda,
Razgrad kiz çesmesinden sevgiler akar.
Nöbetimizi tutanlar, bize hasret oralarda.
Ninniler zamana asi olmus.
Vidin Kalesi kalmis destanlarda.

Sehit agitlari söyleyen Tuna bin yasa.
Plevne'den selam eder Osman Pasa.
Tarihin bagrinda donmus al kanlar,
Tirnakla et gibidir bizimle Balkan'lar.
Rüyalarima girer su bizim eller,
Agliyor insanima gökteki hilaller.
Umutla akar Tuna'si, Meriç ile Arda'si,
Uzaklarda solmus gülümün yarisi,
Budin'den Yemen'e en aci agitlar söylenir.
Alisimin kaslari kara türküsü agitlanirken,
Buralarda günes guruba gizlenir.
Aglayan bulutlarla yarisirken gözler,
Bir türlü gelmez beklenen zaferler.

Bazen hayat bir eskiya olur kursun sayar,
Tutar kafese koyar, keser dilimi.
Ya da agzima kilit vurur.
Içime bagdas kuran hasretlik karsimda durur.
Gözlerimden bir daha ay yildiz yükselir.
Kutlu dogumlar yarini beklerken,
Bir isik yükseldi Selanik'ten.

Balkan tarihi dünyanin sir yumagini gizliyor,
Belene'de yasananlari sabir tespihine diziyor.
Arda'nin çözülmüs dil baglari,
Bazen karli bazen zümrütlüdür Rodop Daglari,
Umut dolu aydinlik yarinlari bekliyor.

Yillar benim ben yillarin saziyim.
Tarihe meydan okuyan Deli Orman kizaniyim.
Kurumus Sumnu'da çaglayan çesmeler,
Kedere bogulmus gündüz ile geceler,
Eriyip karisti yanmiyor artik kandiller.

Yaslar suskun, umutlar yeniden artar.
Nigbolu Tuna'da yikanirken,
Selamla Kircaali'ye ayna tutar.
Kutlu dogumlar yarinimizin gül destesidir.
Söyledigimiz bir tarih türküsünün güftesidir.
"UZUN YOL" Mustafa Ermis