BALKAN SAVAŞI'NDA BULGARLAR TRAKYA'DA TARİHİ ESER TESPİTİ YAPTILAR

Tarihte savaş zengini olduğu gibi savaş soygunu da vardır. En yakını Irak Savaşı sırasında Irak müzelerindeki birçok tarihi eser alınıp götürülmüştür. Irak müzeleri adeta soyulmuştur. Bu tür tarihi eser soygunu, tarihi eser kaçakçılığı hemen hemen her savaşta az veya çok olmuştur. Mesela 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Rus Kazak askerleri Trakya'da birçok Tümülüs'ü açmışlar, buldukları tarihi eserleri alıp götürmüşlerdir. Bu olay daha ziyade Kırklareli'nde meydana gelmiştir. O gün itibariyle Trakya'da 500'ün üstünde Tümülüs (Traksoylular'ına ait mezarlar) vardır ve bunların birçoğu açılmıştır. İçlerindeki eserler kaçırılmışlardır. Savaşlarda ele geçirilen ganimetlerden biri de tarihi eserlerdir.
Trakya ve Balkanlar'da tarihi eserlerin alınıp götürülmesi 1912 Balkan Savaşı'nda da olmuştur. Balkanlar'da ve Türkiye Trakyası'nda yani Doğu Trakya'da işgalin başlaması üzerine bir bilim adamı olan Bulgar Arkeolog Sofya'dan kalkıp Trakya'ya gelmiş, tarihi eserleri tespite, önemli olanları Bulgaristan'a göndermeye başlamıştır. Bu bilim adamının adı BOGDAN PİLOV'dur. Bilim ve aynı zamanda devlet adamıdır. Önemli bir Bulgar milliyetçisidir. Bulgar Hükümeti'nde iken Trakya ve Balkanlar'da eğitime büyük önem vermiş, kısa sürede bu coğrafya bölgesinde binin üstünde çeşitli okul açmıştır. Bogdan Pilov, Trakya ve Balkanlar'da tarihi eser tespiti yaparken günlük tutmuş, notlar almış, götürülemeyecek eserleri kağıda çizmiştir. Tuttuğu günlüklerde nerelere nasıl gittiğini anlatırken Sofya'ya göndereceği eserleri de not etmiştir. Sonra bunları "RUMELİ'NİN ESARET GÜNLERİ" adlı kitabında anlatmıştır. Çektiği bazı fotoğrafları da kitabında kullanmıştır. Trakya'yı dolaşırken 250'nin üstünde fotoğraf çekmiştir. Bu fotoğrafların bazılarına kitabında yer vermiştir.
Bulgar Arkeolog Trakya ve Balkanlar'da 7228 tarihi eseri Sofya'ya göndermiştir. Bu eserlerin neler oldukları bilinmiyor. Mesela bu eserlerin içinde M. Ö. 513 yıllarında İskit Seferi'ne giderken Kırklareli'nin Kaynarca (Yene) Kasabası da soğuk ve sıcak akan kaynak sularının cazibelerine kapılıp Kaynarca'da 3 gün geçirdiğini tarihe not düşen, insanlığa duyuran Pers Hükümdarı Darios'un diktiği sütun var mıdır yok mudur belli değil. Tarihin yazdığına göre İran'dan Balkanlar'a gelip savaş yapan Darios bu geri geniş coğrafya bölgesine üç Anıt Sütun dikmiş, birinin yerinin Kaynarca olduğunu TARİHİN BABASI HERODOT söylemektedir. Rivayete göre Pers Hükümdarı'nın bu sütunu Osmanlı-Rus ve Türk-Bulgar Savaşları sırasında yerinden sökülmüştür. Bulgarlar'ın bugün dahi Avrupa Birliği Sınır Ötesi İşbirliği çerçevesinde yaptıkları ziyaretlerde tarihi eserlere sıcak ilgi duydukları anlatılmaktadır. Tarihi eser, kültür zenginliğidir. Müzelere konduklarında turistlerin ilgisini çeker. Tarihi eserler hangi ulusa, hangi ırka ve zamana ait olursa olsun bulunduğu yerin müzesinde yer alır. Onlar bir anlamda insanlığın mirasıdır. Özetle, tarih zengini bir ülkede yaşadığımızı, yabancıların "Türkiye Türklere Bırakılmayacak kadar Kıymetli Bir Ülke" dediklerini unutmayalım

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol