Aslında birazda biz büyütüyoruz dertlerimizi kafamızı tırmalayan saçma dertler aslında çözülemeyecek şeyler değiller kalbini ve içini temiz tutarsan güçlü durup sağlam atarsan adımını seni yıkabilen hiçbir şey olmaz. Yıllar öncesinde izlemiş olduğumuz bir çizgi filmden daha bahsederek "Sistemin Böcekleri" yazımızda değindiğimiz çevremizde gördüğümüz her tür olaydan ibret alınabileceğine dair fikrimizi pekiştirmek ve bakmaktan ziyade görmenin değerini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Bozulmamış ve at gözlüğüne mahkum bırakılmamış her gözün hakikati görme, saflığını korumuş her bilincin gördüklerinden ders çıkarma ve onları analiz etme, fıtratını yitirmemiş her bireyin hakkı tespit etme ve ona bağlanma gücü olduğuna inandığımızdan dolayı, karşılaştığımız her durumdan, olaydan veya olgudan bu tür çıkarımlarda bulunmanın değerli olduğunu düşünüyoruz.
Bu bakış açısıyla bahsi geçen çizgi filmden çıkardığımız dersleri izaha başlıyoruz; Çizgi film bir işçi karıncanın hayatı üzerine kuruludur.
Filmin kahramanı olan karınca, çok büyük bir karınca topluluğunun -ki bu topluluk, devletleşmiş olan, kraliçesi ve ordusu bulunan bir topluluktur- işçi sınıfından olan ve başka diyarlara, daha rahat yaşama imkanı bulabileceği ütopik beldelere ulaşmak için çaba sarfeden, halinden pek de memnun olmayan maceracı bir karıncadır.
Hep ulaşmak istediği o güzelim ülke ise her türlü yiyeceğin, içeceğin bol olduğu, büyük ırmakların bulunduğu "böcektopya" diye adlandırılan bir masal ülkesidir. O bunları düşünüp hayal kurarken, yaşadığı karınca topluluğunda darbeler, savaşlar, sevinçler, hüzünler yaşanmaktadır. Kahramanımız bir gün bir fırsatını bularak, nice zorlukları aşarak, çölleri geçerek, nehirlerde boğulma tehlikesi geçirerek hayallerindeki ülkeye varır. Zorluklarla başarıya ulaşabilmek için bıkmadan, usanmadan mücadele etmeliyiz.
Yenilikçi Gençlik
Oluşumu
Koordinatörü
İlyas ERGÜN
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol