''BENİM ULUSUMUN YAZISI YOKTU''

Bu sıralar milli mücadele ve Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında yaşanan olayları sıkça ele aldığımın farkıdayım. Belki okuyucularım bu durumu iyi karşılamıyor, aynı olmamakla beraber birbirine benzeyen konuları okumaktan sıkılmışlardır. Ama ne yapalım ki anketler milli mücadele ve Cumhuriyet yıllarında meydana gelen olayları, çalışmaları bilmediğimizi gösteriyor. Örneğin 1 Kasım Harf Devrimi'nin 84. Yıldönümü idi ve bir başka ifade ile 1 Kasım 1928 de Yazı Değişikliği yapılmıştı. Bu tarihi olaya Alfabe Değişikliği ya da Harf Devrimi de denmektedir. Cumhuriyet ilan edildiğinde 2 milyon olay Türkiye nüfusunun yüzde 92'si okuma yazma bilmiyordu. Osmanlı okuma yazmayı Eski Türkçe dediğimiz ARAP YAZISI ile yapıyordu. Bu yazı, zor bir yazıydı. Onun için bu yazıyı 2 milyonluk nüfusun içinde bilenler bir milyonun biraz üstünde idi. Mustafa Kemal yazı değişikliği yapmak suretiyle halkın biran önce okur yazar hale gelmesini istiyordu ve bunun için yazı değişikliğini şart görüyordu. Bir ulusun yazısını değiştirmek şüphesiz ki zor bir Devrim'dir. Hatta yabancı gazeteciler yazı değişikliğinin yapılacağı sıralarda Mustafa Kemal Atatürk'e ''Siz halkın yazısını nasıl değiştirirsiniz? Bu olur mu'' dediklerinde Mustafa Kemal okuma yazma bilenlerin azlığı nedeniyle gazetecilere, ''Benim ulusumun yazısı yoktur. Fakat bundan sonra olacaktır, Millet bundan sonra yazıyı öğrenmiş olacaktır'' demiştir.
Bir ülke düşünün ki 1 milyon 100 bin kişi okuma yazma biliyor, 12 milyona yakın insan okuma yazma bilmiyor. İnsanların yaklaşık yüzde 85'i ışıksız, okulsuz, yolsuz köylerde yaşamaktadır. Atatürk okuma yazma bilmeyen bir toplumda Cumhuriyet ilan ediyor, değişimin, düşünce değişikliğinin yolunu açıyor. Bu yazı değişikliği bir anlamda KAFA DEĞİŞİKLİĞİ, DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİ, KÜLTÜR DEĞİŞİKLİĞİ demek oluyordu. Biliyoruz ki bir yazının harfleri o yazıyı bilenlerin duygu ve düşünce kalıplarıdır. Biz duygu ve düşüncelerimizi bildiğimiz yazının kelimeleriyle ifade ederiz. Kelimelerin de kolay yazılır harflerle yazılması gerekir. Atatürk Türk ulusu için bunu yapmıştır.
Mustafa Kemal yaptığı YAZI DEVRİMİ'ni çok önemli ve hayati bulmuştur. Milletin Başöğretmen'i görevini üstlenmiş, tebeşir elinde karatahtanın başına geçmiş, halkına öğretmenlik yapmıştır. Dünyada ve tarihte bir ulusun Başöğretmeni olan Devlet Adamı yoktur. Fakat Mustafa Kemal Atatürk şair Mülayim Tirfil'in bir şiirinde dediği gibi "hem Başöğretmen hem Başkomutan''dır. Ulusunu bilgisizlikten, eğitimsizlikten kurtarmaya kararlıdır.
Bugün okuma yazma bilenler, okuma yazmayı nimet sayıyorlarsa unutmasınlar ki bunu Mustafa Kemal Atatürk'e borçludurlar. Çünkü cehaletten kurtulmuşlardır. Hayatı ve dünyayı öğrenmişlerdir. Türkiye bunlar sayesinde, okuyup yazma bilenler yüzü suyuna aydınlanmanın, ilerlemenin yolunu açmışlardır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol