BUGÜN HALKEVLERİNİN KURULUŞUNUN YILDÖNÜMÜ

Atatürk'ün, kuruluşlarını "DEVRİM" olarak nitelendirdiği HALKEVLERİ 82 yıl önce bugün Ankara'da hizmete girmişlerdi. Bu kuruluşların şehirlerdeki adı HALKEVİ, KÖY VE KASABALARDAKİ ADI İSE HALKODASI idi. Halkevleri 17 - 18 yıl açık kalmış kapatılmaları ise 65 yıl olmuştur. Kapatıldıkları sırada ülke genelinde sayıları 5 bini bulmuştu. Açık kaldıkları zaman halkın gideceği, kendini yetiştireceği bir yer vardı. Pekiyi 1950'den sonra iktidara gelenler halkı nereye oturttular, ona hangi kültür mekanını gösterdiler? "Benim, köylüm benim şehirlim” diyenler, Atatürk adına şunu bunu yaptık diye söyleyenler, onun oyu ile ikbal ve iktidar görenler Türk halkına konuşması için Atatürk gibi kürsü mü tahsis ettiler? Hadi canım sende. Halkın hissiyatına uygun konuşmalarla siyaset ve ticaret yaptılar. Saltanat sürdüler.
Halkevleri, Halkodaları 9 Kol üzerinden faaliyetleri ile halkın bin yıllık karanlığına, itilip kakılmasına, horlanmasına son vermiş, "SEN HALKSIN, KÖYLÜSÜN, BU YURDUM SAHİBİSİN, İŞTE ADINI TAŞIYAN HALKEVLERİ, İŞTE HALK KÜRSÜLERİ, KONUŞ" denmiştir. Mustafa Kemal'in halkı bunu bilmez çünkü okumamıştır, çünkü bilgilendirilmemiştir. HALKEVLERİ ve HALKODALARI DÜNYANIN TAKDİR ETTİĞİ KÜLTÜRLERİ İDİ. Geri kalmış, azgelişmiş ülkelere tavsiye edilen kurumlardı. Nasıl tavsiye edilmesin ki..? Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Kuşak yönetici, eğitici, sanatçı ve çalışan memur kadrolarını Halkevleri yetiştirmiştir. Halkevlerini kapatanlar dahi orada, Halkevleri'nde yetişmişlerdir. Okuma yazmayı bilenler de Halkevleri'nin Rahle-i Tedrisi'nde yetişip ülkenin İlk Dönemi çalışanları olmuşlardır. Köyün okuma yazma bilmeyen muhtarları da bu kültür kurumlarının kursiyerleri, öğrencileridir. Ve hatta Aydın İli Çakırbey Çiftliği, Halk Partisi ve Halkevleri Müfettişi Adnan Menderes, kitapsız Prof. Dr. Fethi Çelikbaş ve daha birçokları buralardan yetişip sosyal ve siyasal kadroların elamanı olmuşlardır. Müfettişliğini yapıp maaş ve harcırah almışlardır. Fakat ne var ki ikbal ve iktidar sahibi olunca Halkevlerini, Halkodalarını, sonra da Köy Enstitülerini kapatmışlar, Türkiye'nin aydınlanma sürecini, halkın bilgilenme ve bilinçlenme zeminini yok etmişlerdi. BU VANDALİST Siyasi, idari kadro şu tarihe böyle geçmişlerdir. Bunların yanlışlarını, Türkiye'nin uyanma ve gelişme sürecine fren koyanlar HALKEVLERİNİ, KÖY ENSTİTÜLERİNİ KAPATANLAR olarak tarihe geçmişlerdir. İyi de onlardan sonra çeşitli şekilde ikbal ve iktidara gelenler neden Halkevlerini, Köy Enstitülerini yeni düzenlemelerle açmamışlardır? Hem Eğitim 1950'li yıllarda kurulan Eğitim Milli Komisyonu Raporu'nda açılmaları tavsiye edildiği halde bunu yapmamışlardır. ÇARIKLI ERKENHARP Halkevleri Dönemi'nde konuştukları HALK KÜRSÜLERİ'nin yerlerine koymayı akıllarına getirmemişlerdir. Dostum Prof. Dr. ANIL ÇEÇEN, HALKEVLERİ adlı kitabında bunları yazmıştır. Bizim meslektaşlarımız da Halkevlerini unutarak, Köy Enstitüsü Hatıraları'nı yaşatma çabasına girmişler Köy Enstitüleri Lobisi oluşturma yoluna gitmişlerdir. Oysa Köy Enstitülerinden 200'ün üstünde kültür, sanat ve bilim adamı, politikacı yetişmiştir. Onlara rağmen rahmetli Bülent Ecevit Devri-i Saltanatı sırasında Halkevlerinin tekrar açılması çalışmalarına karşı çıkmıştır. Rahşan Hanım'ın derneği "yeter" demiştir. Ne diyelim, Türkiye baştan beri gericilikle mücadele halindedir.
Unutulan ismi ile 19 ŞUBAT HALKEVLERİ BAYRAMI KUTLU OLSUN.