Türkiye iç ve dis sorunlari nedeniyle bir yerde “Durum Muhakemesi” yapma noktasina gelmistir. Cumhuriyetin kazanimlari 60 yillik demokrasi sürecinde tükenmistir. Ülkeyi bu hale getirenler hâlâ KURTARICI rolündedirler. Dünya böylesini görmemistir. Hem halki yoksullastiracaksin, milyonlari issiz güçsüz birakacaksin, hem cumhuriyetin kazanimlarini satacaksin, büyümeyi küçülteceksin, dogmus ve dogmamis insanlari milyonlarca dolar borç yükü altina sokacaksin, insanlari zamanin gerisinde kalan bir egitim sistemi ile oyalayacaksin ve sonra da dönüp halka, “Su laikçiler, su cumhuriyetçiler, su Atatürkçüler var ya her sey onlarin basi altindan çikiyor” diyeceksin. Dünyada var mi böylesi?
Ulusal Savas’i yapip, Türkiye’yi kurtaranlar, devleti kuranlar, ilerlemenin yolunu açanlar tümüyle yurtsever, namuslu insanlardi. Ise ve hizmete halki ve vatani önlerine koyarak baslamislardi. Yetisen kusaklara ISTIKLÂL-I TAM bir ülke birakip tarihe gitmislerdi. Bundan dolayi halk onlara, onlar halka inanmislardi. Çünkü takiyyeyi, alaturkaciligi bilmiyorlardi. Bugün yagmalanan ve pazarlanan Türkiye onlarin bize emaneti idi. Bugünküler yakin tarihin bu yanini bilmezlermiki bu yanlislari yaparlar?
Bugün ülke olarak, halk olarak ilerlemenin, çagdaslasmanin neresindeyiz? Yukarda belirttigimiz olumsuzluklarin isiginda iyi bir yerde olmadigimiz bellidir. Durum bir çöküsü andirmaktadir. Ve maalesef bu manzarayi herkes seyretmektedir. Oysa gün, kendimizi toparlama günüdür. Fakat her seyden önce ülkenin toplumsal bir disipline ihtiyaci oldugu meydandadir. Disiplin elbet demokratik anlamdadir. Demokrasiyi de böyle tanimlarlar: “Kadife eldiven içinde demir yumruk” derler. Bu, demokrasilerde toplumsal disiplin anlamina gelmektedir.
Bugün ülkemizde cereyan eden bir takim olaylari, iktidar-muhalefet çatismalarini biz geçmiste de görmüstük. Geçmiste iktidarlar hirçinlastikça hep kaybetmisler, hep yanlis yapmislardir. Iktidar kendisine muhalefeti kabul edecek, elestirileri hosgörüyle karsilayacak, yanitlanmasi gerekenleri yanitlayacaktir. Demokrasilerde iktidarlar halka hizmet eden Anayasal güçlerdir. Hem hizmet edecek hem halka, muhalefete hesap verecektir. Bunu bilmek lazimdir. O zaman istikrarin saglanmasi daha kolaylasacaktir.
Fakat her seyden önce iktidar halkin geçimini kolaylastirmak zorundadir. Issizlere is, açlara as bulmak görevidir. Çadirlarda yedirmek, evlere yardimlar götürmek sosyal devlet anlayisi açisindan pek kabuledilir bir yöntem degildir. Adama bir defa balik verirsen karni bir defa doyar, fakat ona balik tutmayi ögretirsen karni her zaman doyar. Bir Çinli sair bunu 2500 yil önce söylemis, sanki bizim için söylemis. Düsünsenize sözün egitimsel ve ekonomik derinligini ve de anlamini.
Özetle sunu demek istiyoruz: Toplum hasta, ülke rahatsizdir. Sorunlari giderek çözümsüz hale gelmektedir. Gelecek için durum ve vaziyet kritiktir. Iktidar gündemi halkin sorunlarini çözme cümlesinde olusturmakta gecikmemelidir. Çareyi tüketmemelidir.Bade-i harabül Basra (Basra yandiktan sonra alinacak bir önlem yoktur.)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol