BUNU BİLİRSEN ONU ÖĞRENİRSEN KURTULURSUN

Hayat büyük bir öğretmendir. Yeri, sırası geldikçe, ihtiyaç oldukça insana her şeyi öğretir. Ancak öğretmek için onun önünde kağıt, elinde kalem yoktur. Çünkü o bir YAŞAMA SANATI'dır. Onu yaşayarak öğreneceksin. Tabii bilenlerinde söylediklerine kulak vereceksin. Yeryüzünde bilenler bilmeyenlere her şeyi söylemişlerdir. Dünyada söylenmedik söz kalmamıştır. Yalnız insanın unuttuğu sözler,bilgiler vardır. Mesela günümüzden 2500 yıl önce yaşamış Çinli şair devlet yöneticilerine halka balık tutmayı öğretin diyor. Bununda nedenlerini söylüyor. Çünkü diyor, birine balık verirsen karnı doyar bir kere ağaç dikersen on yıl sonrasını kazanmış olursun. Ama halkın yüzyıl sonra da karnını doyurmasını istiyorsan ona balık tutmayı öğret, karnı doysun.
Halkı düşünen, ülkenin geleceğini düşünen yöneticiler, devlet adamları yurttaşlarına BALIK TUTMA BİLGİ ve BECERİSİ'Nİ hep önde tutmuşlardır. Gizli Açlık'ı yani bir gün aç bir gün tok şeklindeki yaşamayı ortadan kaldırmışlar, kendilerini devamlı besleyecek yolu göstermişlerdir. Böylece sadaka ile beslenmeyi, ayakta durmayı tarihe gömmüşlerdir. ''ÖĞRENMEYİ ÖVEREK' 'yaşama sanatını öğretmişlerdir. Böylece hayatla güçlüklerle onurlu bir savaş, bir mücadele başlamıştır. İnsanlara öğrenmenin önemini öğreten Alman şair Bertolt Brecht olmuştur. Bu bilge şair ''ÖĞRENMEYE ÖVGÜ'' adlı şiirinde sana , bana, öbürüne, ötekine, uyuyana derki:
Öğrenmeye övgü
En kolayından başla öğrenmeye,
çoktan geldi zamanı,
sakın geciktik falan deme!
Alfabe yetmez ama, öğren onu.
Başla bir kez ve dayan!
Ne yap yap, öğren her şeyi,
Ne yap yap, başa geç!

Sürgünde misin, öğren!
Zindanda mısın, öğren!
Mutfakta mısın, öğren!
Altmışındamısın, öğren!
Ve ne yap yap, başa geç!

Sen, evsiz barksız, okula git!
Sen, tir tir titreyen yut, bilgiyi!
Sen, aç ve çıplak, al kitabı eline!

Bir silahtır sana o,
Sarıl ona, başa geç!

Sıkılma, arkadaş, araştır, sor!
Kulak asma her söylenene,
Gözünü dört aç , kendin gör!
Bir şeyi kendin öğrenmedin mi,
Onu bilmiyorsun demektir!

İyi bak şu hesaba,
Sensin onu ödeyecek olan!
Her koltukta oturana mim koy,
Nasıl gelmiş oraya, sor soruştur!
Ve ne yap yap, başa geç!
                                Bertolt Brecht
Hayat çalışmak, güçlüklerle kıyasıya mücadele etmektir. Bunu iyi bilmek gerekir. Hayatta çalışmayana ekmek yoktur. Varsa o sadakadır. Sadaka ile karnını bir kes doyurursun. Oysa hayat bir gün değildir. Hayat ömür boyudur. Onu dolu dolu yaşamak gerekir. Rahat yaşamak için 8 günlük ömrüne 9 gün çalışacaksın. Yani son gayretine, son gününe kadar hayata asılacak, hayatı renklendireceksin. Hayat öyle istiyor, Tanrı böyle duyurmuş. Ona uyacaksın. Unutmayacaksın ki hayat çalışanlara güler, çalışanları sever.