Baharı buruk karşılıyoruz

Trakya'nın geleneksel nevruzu "Mart Dokuzu"na ulaştık. Her yıl 21 Mart tarihinde bölgemizde çeşitli ritüellerle karşıladığımız bahar mevsimine, yaşanan terör saldırıları sebebiyle bu yıl buruk bir şekilde "merhaba" diyoruz. Yine de bu baharın, "daha güzel günler görmeye" vesile olmasını diliyoruz… 

Baharın başladığı, güneşin Hamel burcuna girdiği ve gece gündüzün eşit olduğu baba hesabına (ay yılını hesap alan takvim) göre, Mart ayının 9. günü (22 Mart) ve yine Nevruz ve Paskalya adetlerinin karışımı şeklindeki ritüellerle 21 Mart'ta kutlanan Mart Dokuzuna ulaştık. Her yıl baharın gelişini mesire ve açık alanları doldurarak, piknik yaparak, yemekler yiyerek kutlayan Kırklarelililer, bu yıl buruk bir şekilde bahar mevsimine "merhaba" diyorlar.
Ülkemizde yaşanan terör olayları ve verdiğimiz şehitler nedeniyle hemen her haftayı yasta geçiriyoruz. Son olarak Cumartesi günü İstanbul'da yaşanan bombalı saldırıda hayatlarını kaybeden ve yaralanan insanlar yine bizleri derinden sarstı. Birlik ve beraberliğimizi baltalamaya çalışan bu tür olayların son bulmasını, bu "Mart Dokuzu"nun huzurlu ve daha güzel günlere bizlere taşımasını temenni ediyoruz.
Her şeye rağmen,
bahara merhaba!
Geleneklerimize göre; Kırklarelililer Mart Dokuzu'nu her daim coşkuyla kutlamaya çalışıyorlar. Daha önceleri Çamlık mevkiini dolduran şimdi ise Balabanbaba Mevkii'ne giden, Mart Dokuzu'nu burada kutlayan vatandaşlar, yine Festival Alanı başta olmak üzere, Karahıdır Korusu, Walldorf Korusu ve daha pek çok açık alanı tercih ederek baharı karşılamanın coşkusunu yaşıyorlar. Yine mahalle aralarında ateş yakanlardan, komşularına yemek dağıtanlara kadar pekçok Mart Dokuzu ritüeli yaşatılmaya çalışılırken, sorunsuz, bereketli bir bahar ve yaz mevsimi geçirilmesi yönünde dilek ve temennilerde bulunuluyor. Ayrıca Kırklareli'nin simgesi İstasyon Caddesi ve parklar da havanın açık olması ile birlikte dolup taşıyor.
Mart Dokuzu
Baharın başlangıcı olarak kabül edilen ve bugünkü takvimde 21 Marta denk gelen gün ile ilgili inanış ve uygulamaların M.Ö. 3. yüzyıldan yani Mete Han zamanında varolduğu bilinmektedir. Bu dönemde hazır yemeklerle kırlara çıkıldığı ve şenliklerin yapıldığı Çin kaynaklarında yer almaktadır. Uygurlarda da bu günün kutlamalarını temsil eden resimler yapılmıştır. Türklerin bilinen ilk takvimi olan "On İki Hayvanlı Türk Takvimi'nde yılbaşı 21 Marttadır.
Baharın başlangıcı kabul edilen 21 Mart günü, Osmanlılar döneminde de değişik etkinliklerle kutlanan bir gün olmuştur. Bu dönemde kutlamalar günler öncesinden başlardı. 21 Marttan önceki üç Cuma günü kuruyemiş bayramı olarak kutlanırdı. Çünkü baharın gelişi ile tazelerinin çıkacağı düşünülerek, eski kuruyemişlerin elden çıkartılması, aynı zamanda ekonomik bir kaygı olarak hedeflenmiştir. Yine bugüne özel macunlar ve şerbetler hazırlanarak bir tören dahilinde bunlar yenilmiş ve içilmiştir. Osmanlı döneminde aynı zamanda mali yılın başlangıcı olan bugünde, devlet görevlilerince padişaha hediyeler sunulmuş, padişah tarafından kutlama mesajları yayınlanmıştır.
Günümüz Türkiye"sinde; Yılsırtı, Günsırtı, Mart Dokuzu; Sultan Nevruz; Nevruz, Bahar Bayramı, Gün Dönümü; Yenigün, Altay Türkleri"nde; Cılgayak, Azerbaycan"da; Novruz, Ergenekon, Bozkurt; Ölüler Bayramı, Başkurt Türkleri"nde; Ekin bayramı, Doğu Türkistan"da; Yeni Gün, Başbahar; Gagavuzlar"da İlk Yaz, Karaçay-Malkar Türkleri"nde; Gollü, Gutan, Saban; Toy; Tegri Toy, Kazakistan"da; Navruz, Nevruz Göce; Ulus Günü; Kazan Türkleri ve Karapapaklar/Terekemeler"de; Ergenekon Bayramı, Kırgızistan"da; Noruz, Kumuk Türkleri"nde; Yazbaş, Nogay Türkleri"nde; Navruz; Saban Toy, Özbekistan"da; Nevroz, Tatarlar"da; Nevruz; Türkmenistan"da; Teze Yıl; Uygur Türkleri"nde; Yeni Gün adıyla 21 Mart günü kutlanmaktadır.
Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan"da bu gün, milli bayram ilan edilmiştir. Ülkemizde ise 1995 yılından itibaren Türkçe konuşan topluluklarla birlikte bugün resmi olarak tatil olmaksızın kutlanmaktadır.
Mart Dokuzu"na bir hafta kala evdeki eşya tamamen dışarı çıkarılır. Ev ve çevresi baştan başa temizlenir ve süpürülür.
"Mart Dokuzu"ndan bir gün önce köyün gençleri toplanıp neler yapacaklarını kararlaştırırlar. Akşam ellerine bir dömbelek alıp kapı kapı dolaşırlar. Kapıya varıp hem dömbelek çalıp hemde maniler okurlar. Ev sahibi gençlere hediyeler verir. Bu hediyeler genellikle yiyecektir. Sonra gençler uygun bir yerde toplanırlar. Büyük bir meydan ateşi yakıp çevresinde eğlenceler düzenlerler.
Gün doğmadan kalkılır, en güzel elbiseler giyilir ve dini görevler yapılır. Yörede erken kalkmak bereket ölçüsüdür. Bugünde erken kalkılması bütün yıl için başlangıç sayılır. Yeni elbiseler giyilmesi ise rahat ve güzel bir yıl geçirme temennisiyle ilgilidir.
Eve ilk gelen kişinin uğur veya uğursuzluk getirileceğine inanılır. Yıl boyunca hanenin işleri yolunda giderse her yıl Mart dokuzunda eve aynı kişi getirilir. Bu gelen kişiye yemek ikram edilir hediyeler verilir.
Evin en yaşlısı çeşmeden su alır, döke döke eve kadar gelir. Eve kuzu veya yeni doğmuş buzağı getirilir. Eşikten geçerken ayağına dikkat edilir. İlk adımını sağ ayağı ile atarsa uğurlu sayılır. Ayrıca bekar genç ve kızlar, nasiplerinin Mart Dokuzu"nu diğer güne bağlayan gecede yazıldığına inanırlar.
Nevruzumuz ve Mart Dokuzumuz her şeye rağmen kutlu olsun.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol