"Ablalar ve ağabeyler aranıza karışacak dikkatli olun", "Hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür", "O gün merhum Menderes'e ne yaptılarsa bugün de aynısını yapmaya çalışıyorlar", "Ey medya son manşeti benim milletim atacak. Türkiye'de artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak"
"Hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür." Diyerek hafta sonu, milyonlarca vatandaşına, 2023 hedefine emin adımlarla gidilirken dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunan, Erdoğan, paralel yapının ağabey ve ablalarının, halkın arasına karışabileceğini belirterek, "Halkın iradesini etkileyemeyecekler." Diyerek, 12 yıldır, beraber yürüdüğü halkına güvenini de gözler önüne sererken, esnafa, şoförlere ve Milli sınırlar içinde yaşayan herkese seslenerek, 30 mart tarihinin, halk iradesinin ne kadar açılmaz bir güç olduğunun kanıtlandığı bir gün olacağından emin olduğunuda belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da hafta sonu katıldığı, İstanbul'da İkitelli Şehir Hastanesi'nin temel atma töreni ve Haliç Kongre Merkezi'nde Özel Halk Otobüsçüleri Esnaf buluşmasında, yaklaşan 30 Mart yerel seçimleri ile alakalı olarak tüm Türkiye'ye mesaj gönderdi. Kırklareli Üniversitesi ile birlikte artan öğrenci nüfusunun gerekliliği olarak yapılandırılan, taşımacılık konusunda da, kulaklarda küpe olacak cümleler kuran Erdoğan, "Hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür." Diyerek, hem sektörün içinde yer alan şoförlere dikkatli olmalarını söyledi, hem de siyasi istikrar dışında verilecek kararların risk taşıdığını vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak, İstanbul İkitelli Şehir Hastanesinin temel atma töreninde, son bir yıl içinde; Kırklareli, Lüleburgaz, Vize, Pınarhisar, Babaeski gibi yerlerde temeli atılan, ihale edilen, inşaatı başlayan modern Devlet hastanelerinin ve sağlıkta atılan adımların nedenli büyük adımlar olduğunu anlattı
Erdoğan, "Biliyorsunuz ben temel atma törenlerine katılmam ama bu projenin farklılığı buna katılmamı gerektirdi. Biz hayali temeller atmıyoruz. Şehir hastaneleri projesi benim hayalimdi. Artık 11 yılı Başbakan olarak dolduruyorum. Yoksul kardeşim yeri geldi rehin alındı. Hastanede rehin alındı. Hani bunlar halkçıydı. Bu ülkede, ölü rehin alındı. Ölü rehin alır mı yahu! Bu ülke bunu da gördü. Tedavi, ilaç dertti. Şimdi tüm hastaneleri tek çatı altında topladık. Peki bunları niye yapıyoruz? Çünkü biz Tv'lerde anlatılan değil gerçek Kanuni'nin torunlarıyız. "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diyen Kanuni'nin torunlarıyız. Biz iktidara geldiğimizde ne dedik? Eğitim ve sağlık. Bu ikisi çok önemli. Bu ikisinde de çok önemli yatırımlar yaptık. Önce insan dedik. İnsan olmadan devlet olur mu yahu! İnsan önceledik, devleti arkaya aldık. Sağlık sistemini yeniledik. Bir röntgen için 6-7 ay sonraya gün verirlerdi. Şimdi böyle bir sıkıntı var mı?-Parası olmayanın hastane kapısından döndüğü günler geride kaldı. Kapıya hangi hasta gelirse gelsin hemen alacaklar. Bir genç sporcumuz Mısır'da rahmetli oldu müsabakada. Şimdi jet ambulansımız O'nu almaya gidiyor. -Uzun soluklu bir süreç oldu. Eğitimde olduğu gibi sağlıkta da reformlarımız hiç bitmeyecek. Sağlığı da sürekli güncelleyeceğiz. Şehir hastaneleri böyle bir ihtiyacın sonunda ortaya çıktı. -50'li yıllarda halkı kaliteli hizmet alabilmesi için bu hayalleri Adnan Menderes de kurdu. Senaryo aynı senaryo zihniyet aynı zihniyet. Merhum Menderes'i halkına değer verdiği için sevmediler. -O gün merhum Menderes'e ne yaptılarsa bugün de aynısını yapmaya çalışıyorlar." Sözleri ile sağlıkta gelinen yeri anlatırken, kendilerini eleştiren siyasi partilerin ise ciddi anlamda eleştirdi.
Kalabalık bir katılımcı karşısında 1 saat süren bir konuşma gerçekleştiren Erdoğan, 17 aralık süreci ile ortaya çıkan paralel yapının, abla ve ağabeylerinin, kapı kapı gezmeye hazırlandığının da tüyosunu vererek, 12 yıllık iktidarla birlikte, yönetimde söz sahibi olan bütün vatandaşlarında onlara karşı müsamaha göstermeyerek, "Giden partini kurun" demelerini istedi
Başbakan, paralel yapının içindeki uzantıların halk tabanına kadar ineceğini vurgulayarak şunları söyledi, "Türkiye 3. Türksat'ına kavuştu. Türksat 4 A Kazakistan'dan uzaya fırlatıldı. 5. uydudan sonra kendi uydumuzu Ankara Kazan'da üreteceğiz. Millete ve gençliğe bu yakışır. Bu gençlik eli sopalı olmayacak. -Başörtüsünden dolayı kızlarımız okulların kapısından atıldılar. Mücadelemizi sabırla yürüttük şimdi kızlarımız başörtüsüyle okullarına rahatlıkla giriyorlar. -Başörtülü ile başı açık olan kızlarımızı birbirinden ayırmaya çalışıyorlar. İnsanımız arasında ayrım yapmayacağız dedik. Bir olacağız, diri olacağız. İnsanımız arasında ayrım olmayacak dedik. -Bunları neden yaptık? Biz televizyon ekranlarında yayınlanan Kanuni'nin değil gerçek Kanuni'nin torunlarıyız. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet yok, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi diyen Kanuni'nin torunlarıyız. Yani bir sağlıklı nefese, koskoca cihan imparatorluğunu feda edebilecek bir iradeye sahip bir ecdadın torunlarıyız. İşte şimdi burada da bu şehir hastanesini de bu anlayışla kuruyoruz. İnşallah Asya yakasında, Anadolu yakasında da bu hastaneleri kuracağız. Siz bize yürüyün dediniz yürüdük ve beraber yürüdük.
Sevgili kardeşlerim, hükümet ne yapıyor, muhalefet ne yapıyor? Bunu bir karşılaştırmanızı istiyorum. 79 senede 6100 km yol yapılmış. Biz sadece 11 senede 17 000 km bölünmüş yol yaptık. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede enflasyon tek haneye düşer mi? -Bakın 3. köprü yapılıyor, rahatsızlar. Şimdi Marmaray'ın yanına bir yenisini daha yapacağız, rahatsızlar. Bizim gündemimizde bunlar var, onların gündeminde de Türkiye'nin itibarını, gücünü zedelemek var. -Dün bir gazetede Adana'da MİT teşkilatına yapılan saldırının görüntülerini yayınladı. Var ya bir paralel yapı. Onu iyice anladınız değil mi? Sizin de kapınıza bazı bayanlar, ablalar gelebilir. Onlara şunları söyleyin: Biz memnunuz. Sizin de güveniniz varsa partinizi kurun. Bu ihanetin hepsinin hesabını soracağız. Talimat veren elebaşından da soracağız. Biz bunlarla mücadele ederek geldik bugünlere. Biz bu manşetlerle çarpışarak büyüdük. Ne dediler, muhtar bile olamaz! Ne oldu? Bu millet bırakın muhtarlığı, bu kardeşinizi Başbakanlık koltuğuna oturttu. Açık söylüyorum, Bundan sonra da geri adım atmayız, boyun eğmeyeceğiz. -Adli Tıp raporlarına itibar edilmiyor. Elinizden ne geliyorsa yapın. Ey medya son manşeti benim milletim atacak. Türkiye'de artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Hiçbir demokratik ülkede böyle darbe girişimlerine göz yumulamaz.
Erdoğan ayrıca, Haliç Kongre Merkezi'nde Özel Halk Otobüsçüleri Esnaf buluşmasında konuştu. Erdoğan, "30 Mart Türkiye'de bir kırılma noktası olacak. Yetkiyi aldığımızda İstanbullumuzu da, Trakya'mızı da, Türkiye'mizi de daha büyük çözümlerle kavuşturacağız. Bütün Türkiye'yi 2023'e daha hızlı hazırlayacağız. Ülkemizin yollarında hepinize kazasız yolculuklar diliyorum. Hatalı sollama öldürür hatalı oylama süründürür" dedi.
İstanbul başta olmak üzere, yeni bir ortaklık kapsamında 2013 - 2014 eğitim öğretim yılında Kırklarelili vatandaşa hizmet veren yeni ortaklığı içine alan Türkiye'de kalabalık bir şoför grubuna seslenen Erdoğan, İşlerinin zor olduğunu belirtti
Erdoğan Konuşmasında, "Zor vazifeyi hakkıyla yerine getirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Sabrınız için, dirayetiniz için her birinize şahsım ve tüm İstanbullular adına şükranlarımı sunuyorum. Her gün büyüyen, genişleyen bir şehirde hizmet üretiyorsunuz. Nüfusu ve turist sayısı da her yıl katlanarak artan Türkiye'de hizmet veriyorsunuz. Artan refahla birlikte insanların daha çok seyahat ve hareket ettikleri şehirlerde görev yapıyorsunuz. Böyle bir şehirde, böyle bir şehrin trafiğinde insanımızı bir yerden alıp bir yere götürmek, hem dikkat, hem sabır, hem de tahammül istiyor. 30 Mart'ta inşallah yetkiyi aldığımızda İstanbulumuzu da, tüm Türkiyemizi de devam ettirdiğimiz tüm projelerle daha büyük çözümlerle inşallah kucaklaştıracağız. 30 Mart sonrasında İstanbul'u 2023'e farklı bir şekilde hazırlamaya devam edeceğiz. İnşallah Kanal İstanbul ile aynı şekilde İstanbul farklı taçlanacak. İnşallah havalimanımız 2017'ye hazırlanacak. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sorunlarımızı birlikte konuşacağız, istişare edeceğiz, inşallah hepsini tatlıya bağlayacağız. Tüm halk otobüsçülerimizin başarılarının, birliğinin artarak devamını diliyorum. Katıldığınız için, coşkunuz için, heyecanınız için, ahde vefanız için sizlere şükranlarımı sunuyorum. İstanbul yollarında hepinize kazasız, sorunsuz yolculuklar diliyorum. Hatalı sollama öldürür, hatalı oylama süründürür, bunu da özellikle söylüyorum."dedi.
Erdoğan, "Sadece geçmişi değil, bugünü değil, geleceği de planlayarak İstanbul'da ulaşıma nefes aldırmak için çok büyük yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Önümüze engeller çıkarıyorlar. Bizi yavaşlatmaya, bizi durdurmaya, çalışmalarımızı engellemeye, sabote etmeye çalışıyorlar. Hiçbirine boyun eğmiyoruz. Hiçbirine aldanmıyor, hizmet yolculuğumuzdan geri kalmıyoruz. İstanbul için, Türkiye için ne gerekiyorsa onu yapıyor, halkımızı en kaliteli, en güvenli, en modern hizmetlerle buluşturuyoruz" diye konuştu.
İstanbul'un nereden nereye geldiğini ve Türkiye'deki değişimi halk otobüsü sürücülerinin iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, "Sizler halkın derdini biliyor, halkın nabzını tutuyorsunuz, sizin desteğinizle, sizin hayır dualarınızla biz hizmet üretmeye, İstanbul'u da Türkiye'yi de büyütmeye devam edeceğiz. Bizim Türkiye'ye sevdamız var. Bizim bu şehre, bu ülkeye ve İstanbul'a aşkımız var. Sevdamız var, tutkumuz var. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da İstanbul için, Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Erdoğan, taksicinin sadece taksici, otobüs şoförünün sadece şoför, esnafın sadece esnaf olmadığını, bunların verdikleri hizmet kadar aynı zamanda toplumun adeta tutkalı olduğunu kaydetti. "Sizler emniyetin, huzurun tesis edicilerisiniz. Esnafın, taksicinin dayanışması nasıl ki mahalleleri, sokakları, hırsızdan, arsızdan, yangından, kavgadan uzak tutuyorsa, sizin dirayetiniz, sizin sabrınız da yolları gerilimden, kavgadan uzak tutuyor" diyen Erdoğan, trafikte her suçun, hatanın taksi, halk otobüsü, minibüs ve otobüsçülere yüklendiğini söyledi.
Erdoğan, oysa trafikte en fazla hürmet gösterilmesi gereken kesimin bunlar olduğunu vurgulayarak, "Sizler toplu taşıma yapıyorsunuz, sizler bir kişi değil, onlarca, yüzlerce kişiyi taşıyorsunuz. Özel aracında konfor içinde seyahat edenlere karşı sizler binbir zorluğa göğüs gererek, özel aracı olmayan, o konforu yaşayamayan kardeşlerimizi evlerine, işlerine ulaştırıyorsunuz. Trafikte herkesin, özellikle de özel araç sürücülerinin sizin halinizi anlamalarını, sizi anlayışla karşılayıp saygı duymalarını rica ediyorum. Sizlerin de trafikte, taşımacılıkta kurallara uyarak, topluma ve sürücülere örnek olmaya devam edeceğinize yürekten inanıyorum. Şehrin taksicileri, minibüs ve otobüs şoförleri ne kadar iyi olursa, o şehir de o kadar iyi, huzurlu, güvenli olur. Sizin bundan sonra da İstanbul'u güven ve emniyet içinde tutacağınıza gönülden inanıyorum" diye konuştu.
Erdoğan, halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğuna inanıp, zoru başarmak için gece gündüz demeden mücadele ettiklerini belirterek, modern ve gelişen şehirlerde ulaşımın toplu taşıma araçları ile yapılmasının daha faydalı olduğunu belirtti. Bu sözleri ile Kırklareli gibi trafik konusunda henüz çözüm üretmemiş illerin yapması gerekenleri, "Modern bir kentte, modern bir şehirde modern ulaşım özel araçlarla değil, toplu taşım araçlarıyla yapılır. Özel araç aslında lükstür. Aracın içinde bir kişi. Aslında şoförle beraber 4-5 kişilik. Çoğu zaman tek başına şoför otomobiliyle gider. Bu aynı zamanda israf olur. Kimsenin özel hayatına karışamayız. Sadece gereken uyarıları yapar, gereken hizmeti yine sağlarız. Ekonomide bir israf ekonomisi, bir de verim ekonomisi vardır. Biz hangisini savunacağız? Tabii ki verim ekonomisini savunacağız. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde özel araç alışkanlığının yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Özel araç ne kadar terk edilirse, toplu taşımada kalite o kadar artar. Ne kadar az araç trafiğe çıkarsa, o kadar fazla otobüs, halk otobüsü, minibüs, taksi trafiğe çıkar. O kadar fazla yol yatırımı, metro yatırımı, ulaştırma yatırımı yapılır. Bir yandan toplu taşımanın kalitesini artırırken, artık bir yandan özel araç alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor" diyerek özetledi.
evet hatalı oylama gerçekten süründürüyor. hem de 12 yıldır. din tüccarı bir zihniyet 12 yıldır memleketi hem soydu hem böldü hem de talan etti.