Başörtüsü yasağının kaldırılması milletin ortak beklentisidir

Kırklareli Eğitim Bir Sen İl Sekreteri Bülent Kılıç; sendikalarının inançlı ve kararlı kadroları sayesinde bugün darbecilerin yandaşı sendikaların tüm hizmet kollarında yetkilerini yitirdiğini, kamu çalışanları adına masaya oturma imkânlarının ellerinden alınarak etkisiz eleman durumuna düştüklerini söyledi.

Güçlü olmanın örgütlenmeden geçtiğini ifade eden Bülent Kılıç; "Ülkemizin ve insanımızın, camiamız tarafından oluşturulacak örgütlü bir güce acilen ihtiyacı olduğuna yürekten inandık. Milli ve manevi değerlerimizi başımıza taç ettik, yolumuzu aydınlatacak rehber bildik. Amaçlarımızı bu değerler ışığında ülkemizin, çocuklarımızın, geleceğimizin, eğitim çalışanlarının ihtiyaçlarını önceleyerek belirledik. Bu inanç ve kararlılıkla çıktığımız yolculukta amaçlarımıza ulaşma adına kendimizi hem yetkili hem görevli hem de sorumlu saydık. Çalışanların haklarını alabilmeleri için örgütlü olmaları gerekmektedir. Biz, entelektüel birikimi en fazla olan bireylerin bir arada olduğu bir camiayız. Bu birikimi örgütlü güce yansıtarak, sosyal, ekonomik ve demokratik konularda etkin olarak kullanmalıyız. Demokratik kararlar ancak demokratik kuruluşlar tarafından alınabilir" dedi.
Kılıç, kamuda yaşanan başörtüsü yasağı zulmünün sona erdirilmesi gerektiğini ifade ederek, yasal olmayan başörtüsü yasağının 'yasal olarak' son bulması için, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.
Kılıç, Kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis'te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemelerin milletin haklı ve ortak beklentisi olduğunu söyledi.
Bundan sonra yapmaları gerekenlere dikkat çeken Kılıç, Kırklareli'de 600  olan üye sayımızı 800'lere  çıkarmak, sendikamızı Kırklareli'nde yetkili sendika yapmak ve devlet dairelerinde ve Meclis'te başörtüsü serbestliğinin sağlanması için çalışacaklarını kaydederek, "Kadın-erkek eşitliğine yönelik çalışmalar kayda değer olmasına rağmen kadın-kadın eşitliğinin sağlanması bakımından bir ilerleme sağlanamadı. Bu çerçevede kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis'te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemeler, milletin haklı ve ortak beklentisidir. Bu arada ek ödeme talebimizde de ısrar ediyoruz."
Yeni Eğitim Sistemi harika ama işçilikte eksiklik var
Bakanlığın uygulamalarına yönelik eleştirilerinin yanlış anlaşılmamasını isteyen Kılıç, "Eleştirimiz, yeni eğitim sistemi eleştirisi şeklinde anlaşılmasın. Eğitim sistemimiz çok hasarlıydı. Sekiz şiddetinde deprem görmüş bir bina gibiydi. Burada yeni bir bina inşa etmemiz gerekirdi. Yeni eğitim sistemiyle bu gerçekleşmiştir. Yeni eğitim sistemi harika ama işçilikte eksiklikler var" dedi.
Vesayet anlayışına karşı verdikleri mücadele sonucu 28 Şubat sürecinin dayatması olan kesintisiz eğitimden vazgeçildiğini kaydeden Bülent Kılıç; "18. Milli Eğitim Şurası'nda sendikamızın önerisi olan kademeli eğitim, din eğitimi seçeneklerinin artırılması, seçimlik dersler aracılığıyla bireylere daha fazla seçme hakkının tanınması gibi birçok alanı kapsayan ve milletin taleplerini karşılayan reformlar gerçekleşmiştir. İmam hatip okullarının orta kısımları yeniden açılmış; okullarda sevgili Peygamberimizin hayatı ve Kur'an-ı Kerim dersleri verilmeye başlanmıştır. Yıllardır bu milletin istek ve taleplerini görmezden gelen, pedagoji adına tek kelime etmeyenlerin yeni eğitim sistemi hakkındaki eleştirilerini samimi bulmamız mümkün değildir. Yeni eğitim sisteminin fırsatçılar tarafından tartışılmaması, sendikal gevezeliklere imkân verilmemesi için MEB'e ve siyasi iradeye büyük görev düşmektedir. Eğitimde tarihi değişiklik olan yeni eğitim sistemine ilişkin reformun amacına ulaşması için, ikili öğretim yapan eğitim kurumunun kalmaması, sınıf mevcutlarının 24-30 aralığına indirilmesi, 120 bini aşan öğretmen ihtiyacının bir an önce karşılanması; eğitimde özgürlükler, bilimsel ve pedagojik kriterler ile toplumsal hassasiyetler esas alınarak karma eğitim mecburiyeti başta olmak üzere 28 Şubat sürecinin bütün yasaklarının ve dayatmalarının kaldırılması gerekmektedir"
Çalışana şaşı bakıyorlar
Kılıç, akaryakıt, doğalgaz ve elektrik zammı, iş barışını ve vatandaşların satın alma gücünü olumsuz etkilemesi dolayısıyla doğru bulmalarının mümkün olmadığını vurgulayarak "Akaryakıt gibi bir kaynağa gelen zam, şekerinden suyuna, ekmeğinden pirincine her şeyi etkileyecektir. Yüzde 9 işsizin olduğu, 1 milyon 800 bin emeklinin, memur emeklisinin emekliye ayrıldığında maaşının yüzde 30 azaldığı, 5 milyonun üzerinde asgari ücretlinin olduğu ve tek maaşla çalışanların büyük çoğunluğunun hala yoksulluk sınırının altında maaş aldığı bir ortamda, iş barışını ve vatandaşların satın alma gücünü olumsuz etkilemesi dolayısıyla zammın doğru olmadığının altını çiziyorum" dedi.
Son zamları eleştiren Kılıç, milyonlarca insanın asgari ücretle çalıştığı, çalışan kesimin önemli bir kısmının açlık sınırında olduğu bir ülkede akaryakıta, doğalgaza ve elektriğe zam yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, bunun, adil olmayan tabloyu daha da kötü hale getirdiğini söyledi.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Üniversiteler dahil birçok kurumda fiilen bu uygulanıyor zaten daha hala başörtüsü diyorsunuz biraz uyanın da artık gerçek gündemlerle uğraşın gereksiz işlerin peşinde gündem işgal edip insanları meşgul etmeyin.

  2. Sendikama tşk ediyorum hak ve hukuklarımı savunmada yanımda olduğu için.Fakat benim kurumumda hala başörtülü çalışma yasağı var.Sendikacılık demek gündem düzenleyicilik demek te değil.meşgululiyet olarak değerlendirecekler okumadan da geçebilir....

  3. EĞİTİM ÖĞRETİM GÖREVİNİZLE ALAKADAR OLSANIZ DAHA İYİ OLUR BENCE....