BIR KAFASIZDAN BIR DE VEFASIZDAN KORKARIM

Aslinda insanin hayatta korktugu çok seyler vardir. Önce Allah'tan korkar. Korktugu için de Allah üzerine yemin eder. Ancak bu korku insana yetmez. Bizim insanimiz babadan korkar, karakola düsmekten korkar, ögretmenden korkar ve tabii karanliktan korkar. Sahi, bir de günaha gitmekten korkar. Bu korkularin birkaçi hariç, digerleri genelde dinsel kökenli korkulardir.
Fakat insanin suskunlugu da korkutucudur. Ancak hayatta sorusu olmayan insanin da korkutucu oldugunu unutmamak gerekir. Mesela insanin kafasizi, vefasizi da korkutucudur. Aptal insanin, kafasi çalismayanin ne yapacagi belli degildir. Zaten bilge kisiler de aptalligin insana mahsus oldugunu yüzyillar önce söylemislerdir. Insan da her zaman akilli olmaz yani. Arada bir aptalligi tutar, yanlis yapabilir.
Dost bildiginiz insanin vefasizligi sizi yikar. Bir de aptalligi tutup, "Sizi unuttum" deyivermesi daha yikici olur. Onun için bilgeler, düsünürler dostlugun, sevginin her gün yeni seylerle beslenmesi gerektigini söylerler.
Ben bunlarin tümünü bir yana koyarim, sorusu olmayan insanin suskunlugundan, cehaletinden korktugumu söylemek isterim. Çünkü, soru sormayan insan sadece cahil degil, ayni zamanda kurnazdir. Åzeytanliklar düsünebilir, sizi yaniltabilir, kötü niyetlerini saklayabilir. Bundan kaçinmanin yoku kafasi çalismayanla sorusu olmayanin yanindan kaçmaktir. Insan, konusmayan insanin ne düsündügünü bilemez. Niyetini anlayamaz. Çünkü o bir alacakaranlik içersindedir. Bu karanlik içersinde bir seyi planlar ya da kurgular. En iyisi bu tür insani kendi haline birakmaktir.
Bilge kisiler yani bilen insanlar hep ögrenmeyi, ögretmeyi tavsiye etmislerdir. Ortadogu cografyasina peygamberler gelirken Asya kitasina bilge kisiler gelmistir. Buda, Konfüçyüz gibi. Konfüçyüz'ün ögütleri Ayet gibidir. Bulursaniz okumanizi tavsiye ederim. Asya'da bilge kisiler daha çok Çin'den çikmistir. Mesela K'ung-Fu-Tuzu bu bilgilerden biridir. Bir yerde söyle söyler:
"Bilmeyen ve bilmedigini bilen çocuktur, ona ögretin.
Bilen ve bildigini bilmeyen uykudadir, onu uyandirin.
Bilmeyen ve bilmedigini bilmeyen aptaldir, ondan sakinin ve
Bilen ve bildigini bilen liderdir, onu izleyin."
Eski Yunan'da, yani bundan 3 bin yil kadar önce bir lisenin alninda, "KENDINI BIL" cümlesi yaziliymis. Bir anlamda bu Yunan sözü, Çinli bilgenin yukarida söylediklerini bir baska açidan bilirsen, kendini tanimis olursun demek istemektedir. Cebir formülü gibi sözler ama her biri hikmet dolu, ders verici, düsündürücüdür.
Türk insaninin hayatinda felsefe yoktur. Niçin, Neden, Nasil gibi sorular bizim hayatimiza pek girmis degildir. Yapamadigimiz bir seyi neden yapamadigimizi kendi kendimize sordugumuz pek azdir. Biz, yapamadigimiz seyi birakir gideriz. Yapmak için israrli, inatçi olmaliyiz. Sayin Süleyman Demirel'in "Çare tükenmez" sözü de pek aklimiza gelmez. Oysa ilerleme, çözüm üretmek düsünmekle, arastirmakla, aklimizi çalistirmakla, zekamizi kullanmakla olur. Zekayi da zaten imkansizliklar içersinde imkan yaratma olayi olarak tanimlar.
Sonuç itibariyle hayatta cahilce yasamak sorunlarin cevapsiz kalmasi demektir. Cevapsiz kalan soru bilginin yolunu keser. Böyle biline.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol