BIR YERDE KÜÇÜK ADAMLARIN GÖLGESI BÜYÜYORSA..

"Küçük Adam", "Büyük Adam" neye göredir bilmiyorum. Makama, mevki-e, yasa, basa, maasa, koltuga, giyim kusama göre ise olay tartisma konusudur. Ancak halka göre Büyük adam, giyimi kusami yerinde, lâfi sözü okkali ve de hakkinda bilgi sahibi olunmayan kisidir. Oysa Küçük Adam, Büyük adam sosyal statüye, yaptigi ise göre nitelendirilecek ise, Küçük Adam aramizdaki insandir. Büyük adam ise karizmatigi olan, büyük oynayan, büyük düsünen, yakin ve uzak hedefleri olan kisidir. Bu adam toplumun üstünde degil, fakat toplumun, halkin önünde bir kisidir. Sözgelimi, demokratik bir ortamda ve düzende Atatürk'ü, Ismet Inönü’yü düsünün. Bunlar bugün yasamis olsalar ve bir seçimde adayliklarini koymus olsalar Türkiye'nin bugünkü Seçmen Tipi onlara oy verir mi? Bu seçmen tipi Atatürk'e erismemistir. Fakat Ismet Inönü’ye oy vermemis, onu muhalefette birakmistir. Burada Küçük Adam'in gölgesi büyümüstür. Tabii Küçük Adam'in gölgesinin büyüdügü yerde Büyük Adam'in gölgesi küçülüyor demektir. Suraya gelmek istiyorum:

Bir Çinli Atasözüne göre, "EÄzER BIR YERDE KÜÇÜK ADAMLARIN GÖLGESI BÜYÜYORSA, ORADA GÜNES BATIYOR DEMEKTIR".

Ikinci Dünya Savasi sonrasinda Fransa'da Küçük Adamlardan olusan bir parti kurulmustu. Esnaf, çiftçi, memur, halkin arasina dönmüs emekliler ve kendini halk gibi görenler bu partide yer almislardi. 1940'li yillarin ortalarinda bu olayi gazetelerden okumustum. Saniyorum Küçük Adamlarin partisi iktidar olamamisti ama Fransiz parlamentosuna hatiri sayilir Küçük Adam sokmustu. Kimler kaybetmisti? Küçük Adamlarin yerini aldiklari Büyük Adamlar kaybetmislerdi. Bizim 60 yillik demokrasi ve seçim tarihimizde bu olay çok yasanmis, Küçük Adamlardan olusan kesimler seçimlerde büyük rol oynamislardir. Okuma yazmasi olmayan biri üniversiteliye esit sayilmistir. Bu tartisma yaratan olay yakin bir zamanda basinin gündemine yine gelmis, manken bir hanimin sözleri genis yankilar bulmustur. Okuyanla okumayan, bilenle bilmeyen, Vatan kurtaranla, Devlet Kuranla siradan bir adam hiç bir olur mu? Oluyor, demokrasi bunlari esitliyor. Hatta Sayin Basbakan bir süre önce, yanlis hatirlamiyorsam isçiler için Ayak Takimi demisti. Onlari küçümsemisti. Neye göre bunlar Ayak Takimi'dir, bilmek lazimdir.

Rus yazari Maksim Gorki bir kitabinda Küçük Adamlari, Sayin Basbakan'in Ayak Takimi dedigi kesimde yer alan insanlari anlatmistir. Az önce de degindigim gibi, demokrasilerde küçük adamlarin gölgesi büyük olur. Ikbal ve iktidar düskünleri bu gölgeyi daha da büyütecek biçimde politikalar uygularlar. Hiç degilse "Benim Köylüm, Benim Esnafim, Benim Çiftçim" derler. Küçük Adam Edebiyati yaparlar. Basarili da olurlar. Daha ne yaparlar, yiyecek, yakacak dagitirlar. Yüksek Taban Fiyati verirler, kredi musluklarini açarlar. Yani toplumun Küçük Adami ile büyük oynamaya kalkarlar. Bu durumda elbet birileri kaybedecektir ve kaybeden giderek gölgesi küçülen olacaktir. Yani ayaklar bas olacaktir. Demokrasilerin raconu böyledir. Özellikle az gelismis demokrasilerde bu böyledir. Bir yerde Küçük Adamin gölgesi büyürse orada Büyük Adamin kendisi kayboluyor. Galiba sikintilar, sorunlar o zaman basliyor. Memleket o zaman kafalara sigmiyor.

                                          nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol