Mektep medrese, Mektep Muallim olmadığı zamanlarda Sözlü Bilgi yani Şifalı Bilgi'nin içinde en büyük pay öğütlerindi. Bir Öğüt bir ders derecesinde görülürdü. Türk toplumu büyüklerinden çok öğüt dinlemiş, çok da işitmiştir. "Sürüden ayrılanı kurt kapar" demişler. "Bir kitaplık bilgiyi bir cümlenin içine koyup söylemişler. Özdeyişler, Atasözleri geçmişe gömülüp giden insanların söylemleridir. Bu sözlerin sahibi yoktur. Çünkü toplumun ortak sözleri haline gelmişlerdir. Ancak batıda durum bizdeki gibi değildir. Yazarlar öğütsel söz ve cümleleri Kitap Bilgisi haline getirmişlerdir. O yazarlardan biri Macarların yetiştirmekle övündükleri F. KÖLCSEY'dir. Yazdığı "ÖĞÜTLER" adlı kitabı 1940'lı yıllarda Türkçeye çevrilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı Klasikleri arasında çıkmış. Kitabı 1957 yılında Ankara'da Yedek subay iken alıp okumuştum. Daha sonraları birkaç defa daha gözden geçirdiğimi hatırlıyorum. Bu kitaptan bazı öğütleri köşeme alıyorum. Öğütler yazarın bir yakını üzerinden insanlığa yapılmaktadır.
"Hatırından çıkarma ki, bir devir ne kadar merhametsiz, bir millet ne kadar kararsız ve geri, bir yer ne kadar kötü şartlarla dolu olursa olsun, orada her zaman gerçek fazilet karşısında hayranlık duyan gönüller vardır."
"Unutma, VATAN, mukaddes münasebetlerin, (ilişki ve bağlantıların) birleştirdiği insanların yeridir." Vatan üzerinden çıkar sağlamak ahlaksızlıktır. Vatan herkesin menfaatlendiği yerdir.
Macar yazar bir yerde "Her bilginin kaynağı tecrübedir" diyor. "İnsan dışında talih yoktur. Talih, insandaki akıllılık ve beceriklilik sayesinde elde edilen iyi neticeden başka bir şey değildir. O halde akıllı olan, talihlidir de talihsiz olan işleri iyi yürütememiştir."
" Hayat, Tanrı'nın bir zar oyunudur. İnsanlara güzel bir armağandır. Hayat iyi hesaplanmış bir yolculuktur. Onu gördükten sonra anlamaya çalışmak lazımdır. Kötü olan hayat değil"
"Zaman büyük bir öğreticidir. O, bir nesli tabiatın kanunlarına göre gömer ve ondan sonra gelen ile devam eder. Kabiliyet sakin bir inzivada gelişir. Hayatın gürültüsü sağlam karakter verir.
"Bana inanın ki saadet kelimesi en mühpem ve en dar sözlerden biridir. Ve saadet ayına çıkan, gölge peşinde koşar."
" Bezgin kalp saadeti duyamaz. Sefil kalp saadeti elde edemez. Asil kalpli olan saadeti duyabilir de elde edebilir de ama çok zaman, bunun karşılığı olarak, sonsuz bir ızdırap kazanır. Bu, yanılmaz tabiatın, bizim için başka şeyler karşılığına işarettir."
İnsanlar yüzlerce şeyi saadet sanmışlardır. Saadet ızdırapla ve kederle bir arada bulunamaz. Lakin bir insanın devamlı şekilde mesut olabileceğini söylemek mümkün mü?"
Macar ulusunun yetiştirdiği F. Kolcsey dünya edebiyatında yer almış bir yazardır. Macarların çok okudukları biridir. Bilindiği üzere Macarlar 150 yıla yakın Osmanlıların egemenliği altında kalmışlardır. Türk kökenli olduklarını iddia eden tarihçiler de vardır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol