“BigJump”, “Trakya Hariç”

Temmuz ayının ikinci Pazar günü dünya genelinde nehirlere ve akarsulara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen “BigJump” (büyük atlama) etkinliğinde Ergene Nehri’ne dikkat çekmek
isteyen Trakya Platformu Kırklareli Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, “Biz atlamıyoruz. Atlayamıyoruz. Trakya’nın tek akarsuyu Ergene. Çünkü su değil sıvı akıyor. Hem de ‘Niteliği
Belirsiz Sıvı’. Her yıl yapılan bu etkinliğe bizlerde “Nehirlere AtlamaMA” olarak katılıyoruz” dedi.

Trakya Platformu Kırklareli Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem,dünyada her yıl Temmuz ayının ikincipazar günü yapılan “BigJump” (Büyük Atlayış) etkinliğinde Ergene’nin haline dikkat çekti. Bu eylemle insanları nehirlerle barıştırmayı, nehirlere dikkat çekmenin hedeflendiğini belirten Çidem, “Geçtiğimiz hafta Edirne Pazarkule karşısında ki Yunanistan’ın Kastanias beldesindeydim. Gümrük ve köy 1 Km yürüme mesafesinde. Arda Nehri köyün kenarında.Komşuda çocuklar nehirde oynuyor. Bizim nehirlerimizde kurbağa bile yok.Kısacası öfkede üzüntüde artıyor.Biz neden bu hale geldik?
Bizim çocuklarımızın ne suçu var?Yarınlarımızı yok ettik” dedi.
2005 yılından bu yana Avrupa’nın birçok ülkesinde binlerce insanın, bu etkinliğe katıldığını ve nehirlere atladığını ifade eden Çidem, “Ülkemizde2011 yılından bu yana, ‘Büyük Atlama’ olarak adlandırdığımız bu etkinlikte Türkiye’nin birçok noktasında, Avrupa ülkeleri ile aynı saatte nehirlere, göllere ve denizlere atlıyorlar. Trakya Hariç… Biz atlamıyoruz. Atlayamıyoruz. Tek Akarsuyu Ergene. Çünkü su değil sıvı akıyor. Hemde ‘Niteliği Belirsiz Sıvı’. Her yıl yapılan bu etkinliğebizlerde ‘Nehirlere AtlamaMA’olarak katılıyoruz.
Trakya’nın tek akarsuyu Ergene zehir akıyor. Bunu defalarca dile getirdik. Trakya da başka hiç mi akarsu yok diyeceksiniz? Yok… 3 Dağı, 3 Denizi, 3 İli olan Trakya’da nehir 1 taneydi. Artık su değil sıvı akıyor… 14 Temmuz 2019 günüErgene kıyısına yine gittik. Ne yazık ki yine kötü bir koku, simsiyah bir sıvı köpük köpük akıyor. Ergene nehrinden sonra, nehire akan, nehri besleyen dereler de can çekişiyor. Bir taraftan sanayi tesislerince kirletilirken, diğer taraftan her yerde mantar gibi biten endüstriyel hayvancılık tesislerinden çıkan atıklarda dereleri kirletip, göletleri ise atık havuzuna çeviriyor. Etkin adli ve idari tedbirler fakatsız, amasız, ancaksız acilen uygulanmazsa çok yakında dereler ve göllerimizde Ergene gibi hazin sonu yaşayacaklar. Ergene’ye akan derelerin içinde ve çevresinde yaşayanların gelecekleri de Ergenenin rengi gibi. Kap kara.
Sözün değil, suyun bittiği noktadayız.Oysa 1960’lı yıllarda derelerimiz türkülere konu olmuş, türküler yakılmıştı. Türkan Ebcioğlu-Muzaffer Sarısözen tarafından derlenen “Dere geliyor dere, kumunu sere sere”Lüleburgaz türküsü dür.1970 ve 1980’lı yıllardan sonra derelerden kum değil, zehir gelmeye başladı.Var olan temiz su kaynakları ise, günlük çıkarlar uğruna yok edilirken, ticarileşirken, temiz suya erişim her geçen gün biraz daha zorlaşırken gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya kalmayacak” diye konuştu.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. diren ki bigjump edesin 19 Temmuz 2019 Cuma 15:24:57

    Dereler gibi gözyaşları akıtacağınıza batı ülkelerinde olduğu gibi derelere nehirlere zehir akıtan işletmeleri ve tesisleri birbir belgeleyip internete vererek kamuoyu oluşturup üç maymunu oynayan yetkilileri harekete geçirmek üzere önce sizler harekete geçin mızmızlanmak yerine. İktidar zira "saldım rayına mevlam kayıra" zihniyetiyle tren ölümlerine aldırmazken nerde kaldı senin jump joyunu ve dere nehir zehirle ölmüş kendine dert mi edecekti rantiyeler ciddi işlerinden zaman ayırıp da..!