Bizi sevenler denizde boğulmasın

Hayırlı Cumalar sevgili okuyucular.  Bu hafta sizlerle kabri İstanbul'da bulunan bir büyük Allah Dostundan bahsedip sonra da sizlerden gelen birkaç soruya cevap vereceğiz inşaAllah.
Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri, Anadolu'da yetişen büyük velîlerdendir. Şereflikoçhisar'da doğdu. Bursa'da Muhammed Üftâde hazretlerinden feyz aldı. Üsküdar'da câmi ve dergâh yaptırdı. 1628 (H.1038)'de vefât etti. Kabri, Üsküdar'da kendi adıyla anılan dergâhındadır... Bugün, köşemizi ondan bir menkıbeyle ziynetlendirmek istiyoruz... Zamanın padişahı l. Ahmed Han, bir câmi yaptırmak istiyordu. İstişareler neticesinde inşaatın yeri tesbit edildi... Temel atma merâsimi için büyük velî Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerini de dâvet etti. İlk kazmayı, o mübarek zat vurdu... Yoruluncaya kadar bizzat çalıştı... Böyle bir başlangıçtan yıllar sonra, câmi yapıldı ve açılışını yapmak ve cumâ hutbesini okumak üzere Azîz Mahmûd Hüdâyî dâvet edildi. Ancak o gün beklenmedik bir hadise yaşandı...
Önce bardaktan boşanırcasına yağmur başladı. Sonra fırtına ile berâber denizde dalgalar büyüdü, yükseldi ve şiddetlendi. Bu şartlar altında Üsküdar'dan Sarayburnu'na geçmek imkânsızdı. Ne var ki Hüdâyî hazretleri Padişaha söz vermişti. Bu sebeple Üsküdar iskelesine geldi ve bir kayık kiralayarak içine atladı...
O binince sâdık talebeleri de bindiler. Böylece Hüdâyî hazretleri yanındakilerle birlikte Sarayburnu'na doğru açıldı...
Allahü teâlânın izniyle Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin himmeti bereketiyle, kayığın ön, arka ve yanlarından bir kayık mesâfesinde deniz sütliman oluyor, dalgalar kayığa hiç tesir etmiyordu. Bu şekilde herkes korkudan denize çıkamazken, Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleri selâmetle karşıya geçti... Onları endişe içinde bekleyen Padişah ve devlet ricali sevinç içinde mübarek zatı karşıladılar ve tören yerine götürdüler. Böylece Sultan Ahmet Camii ibadete açılmış oldu...
Üsküdar ile Sarayburnu arasındaki bu yola "Hüdâyî Yolu" dendi ki, fırtınadan uzak, selâmetle gidilen bir deniz yolu olduğu kabûl edilir. Onu sevenler fırtınalı günde bile denize açılırlar. Çünkü mübareğin meşhur bir duası vardır:
"Vefatımızdan sonra kabrimizi ziyaret edenler ve türbemizin önünden geçtiğinde bir Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın ahir ömürlerinde fakirlik çekmesin, imanlarını kurtarmadıkça bu dünyadan göçmesin."
Sual: (Bazı camilerde cuma geceleri yapılan nikâh tazelemeleri yanlıştır. Nikâh bayatlamaz ki, tazelensin) deniyor. İnsan küfre düşerek imanı gitse, imanını ve nikâhını tazelemesi gerekmez mi?
CEVAP: Elbette, gerekir. İman ve nikâh gitmese de, nikâh tazelemenin mahzuru olmaz, aksine iyi olur. İman giderse, zaten her ikisinin de tazelenmesi şart olur. Nikâh da, iman da bayatlar. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Elbisenin eskidiği gibi, göğsünüzdeki iman da eskir. Allah'a niyaz ederek, imanınızı tazeleyin!) [Taberanî, Hâkim]
(La ilahe illallah sözünü çok söyleyerek imanınızı tazeleyin!) [İ. Ahmed, Taberanî]
Abdülgani Nablusî hazretleri buyuruyor ki: Erkek ve kadından biri mürted olunca, nikâhları fesh olur, yani bozulur. Bu, talak değildir. Tevbe ve tecdid-i nikâh [nikâhın tazelenmesi] gerekir. Küfür olup olmadığı şüpheli olan bir şeyi yapan kimsenin de, tevbe edince, nikâhını tazelemesi ihtiyatlı, yani iyi olur. (Hadika)
Demek ki, insan küfre düşünce veya küfre düştüğünü zannedince, tevbe edip imanını tazeler. İman gidince nikâh da gideceği için, nikâhını da tazelemesi gerekir.
Dinin hükümleriyle bilerek veya bilmeyerek alay eden yahut cahilliğinden veya küfründen dolayı inkâr eden zamane hocalarına itibar etmemelidir. Asırlardan beri iman ve nikâh tazelemesi yapılagelmiştir. Her hafta bütün camilerde yapılması çok iyi olur.
GECE ÇÖP ATMAK
Sual: Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır?
CEVAP: Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış tırnağı geciktirmemeli, gece olsa da kesmeli. Halife Harun Reşit, İmam-ı Ebu Yusuf'a (Gece tırnak kesmek uygun mudur?) diye sorar. İmam, (Uygundur) buyurur. Halife delilini sorunca da, (Hayırlı işleri tehir etmeyin!) hadis-i şerifini bildirir. (Hindiyye)
Çöpü evde bekletmemeli, gecikmeden gece de olsa hemen atmalı. Bir hadis-i şerifte, (Çöp bekleyen evden bereket kalkar) buyurulmuştur. (Deylemî)
Bereketsizlik olmasın diye ilk fırsatta çöpü evden atmalıdır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol