MHP'nin 4 Kasım'da yapılacak Olağan Büyük Kurultayında Genel Başkanlığa aday olan Musavvat Dervişoğlu, yalnızca MHP Genel Başkanlığına değil aynı zamanda Başbakanlığa da aday olduğunu ifade ederek "Biz birbirimize sadece 4 Kasım'a kadar olan değil 4 Kasım'dan sonra da lazım olan insanlarız. Bizim tek rakibimiz Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
MHP Genel Başkan Adayı Musavvat Dervişoğlu, MHP Kırklareli İl Başkanlığını ziyaret etti.
Parti binası önünde İl Başkanı Şaban Savaşan, Merkez İlçe Başkanı Kürşat Yamaner, Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz ve parti yönetimi tarafından karşılanan Dervişoğlu ve beraberindekiler daha sonra parti binasına geçerek burada bir basın açıklamasında bulundu.
Dervişoğlu'nun konuşması öncesi kendisine hoş geldin dileklerinin sunan MHP Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan, Dervişoğlu'nu Kırklareli'de ağırlamaktan son derece mutlu olduklarını ifade ederek Genel Başkanlık Seçimi öncesi tüm Genel Başkan Adaylarını Kırklareli'de ağırlayacaklarını ifade etti. Savaşan, Kurultayın hayırlı olmasını diledi.
Bu Kongreyi sıradan bir yönetim değişikliğine endekslemek tarihi sorumluluklarımızın tamamını ifade etmiyor
Savaşan'ın ardından konuşan MHP Genel Başkan Adayı Musavvat Dervişoğlu, bu Kurultayın sadece MHP'liler tarafından değil Türk milleti ve Türk dünyası tarafından da yakından takip edildiğini, dünyanın gözünün kurultay salonunda olacağını belirtti. Türkiye'yi zor günlerin beklediğini, bu kongrenin sadece Milliyetçi Hareketin değil aynı zamanda Türk milletinin de nefes arayacağı bir kongre olma özelliği olduğunu kaydeden Dervişoğlu, "Türkiye'nin önünde çok önemli gündem maddeleri var. Bir Anayasa değişikliği yakın takvim içerisinde gerçekleştirilecek. Bugün TBMM'de tartışılan yerel seçimlerin öne alınması, yerel yönetimlerle ilgili yasa düzenlemelerin yapılması hemen akabinde 2014 yılında bir Cumhurbaşkanlığı Seçimi şayet erkene alınmaz ise 2015 yılında bir Genel Seçim bekliyor Türkiye'yi. 4 Kasım 2012 tarihinde yapılacak Genel Kurultaydan çıkacak genel başkan ve yönetim kadroları bu süreci yönetecek MHP'de. Yaşadığımız coğrafyayı ilgi alanına alan devletler tarafından da yakından takip ediliyor. MHP'nin bu süreçte üstleneceği rol milletimizin geleceğini de yakinen ilgilendiriyor. O bakımdan bu kongreyi sıradan bir yönetim değişikliğine endekslemek, lider kadrolarındaki bir değişikliğe endekslemek siyaseten doğru olsa bile bir anlamda tarihi sorumluluklarımızın tamamını ifade etmiyor. Milliyetçi Hareket sadece tarihe şerh düşmekle yetinmeyen tarih yazma ve tarih yapma kararlılığı sergileyen ideolojik bir harekettir de" dedi.
MHP beklentilere cevap verebilecek bir yapısal özellikte değil
Türk milletinin dertlerine çözümü MHP'de aradığını, MHP'yi bir medet kapısı olarak gördüğünü dile getiren Dervişoğlu, milletin MHP'yi mevcut iktidarla mücadele edebilecek bir siyasi kadro olarak görmeyi arzuladığını ancak MHP'nin bu beklentiye cevap verebilecek yapısal bir özellik içerisinde olmadığını söyledi. Bu kongrenin bu açıdan önemli olduğunu ifade eden Dervişoğlu, "Öncelikli olarak milletin beklentisine cevap verebilecek bir yapısal düzenlemenin gerçekleşeceğini dava arkadaşlarımız umuyor ve MHP'yi iktidara talip bir kadro olarak görme arzusu taşıyan Türk milletiyle buluşma iradesi sergileye bilecek bir dönüm noktasını da bu kurultay işaret edecek. Bu kurultayın hem öncesi hem de sonrasının çok doğru hesaplanması lazım. Günlük hesaplaşmaları ön plana çıkararak sığ siyasi tartışmaların yaşanmasına teşkilatlarımızın izin vermemesi lazım. Hesaplaşma malumunuz olduğu üzere hep bugünü kapsar ama Milliyetçi Hareket dünü, bugünü ve yarını kapsayacak bir muhasebe anlayışı ile meseleye yaklaşmalı ki öyle yapacağını umuyorum. Dünü, bugünü ve yarınını doğru hesaplayarak bugünkü karanlık günlerden çıkarak aydınlık ufuklara açılmamıza vesile olabilecek önemli kararları alacağımızı düşünüyor ve buna inanıyorum" diye konuştu.
Tek rakibimiz Tayyip Erdoğan
MHP'lilerin birbirine sadece 4 Kasım'da yapılacak Olağan Büyük Kurultay'a kadar değil, 4 Kasım'dan sonrada birbirine ihtiyacı olacağını belirten Dervişoğlu, "Bugün birlikteysek Allah izin verirse kurultaydan sonrada birlikte olacağız. Bu mücadelede bizim birbirlerimizle olan rekabetimizde söz konusu değildir. Ne Genel Başkanımız ile nede hepsi birbirinden kıymetli diğer adaylarımızla kendimi karşılıklı rakip olarak görmüyorum hepimizin ortak bir rakibi var oda işbaşındaki iktidar ve onun Başbakanı Tayyip Erdoğan'dır. Bizim tek rakibimiz Tayyip Erdoğan'dır. Zaten Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanlığına adaylığımı açıkladığımda sadece Genel Başkanlığa değil aynı zamanda Başbakanlığa da aday olduğumu ifade ettim. Burada bu iddiayı tekrar ediyorum. Gerçekten hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başbakanlığıdır. Türk milleti artık Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran felsefeye inanmış bir hareketin bu ülkeyi yönetmesini bekliyor. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran felsefenin günümüzdeki tek siyasi organizasyonudur. O nedenle gerçekleştirilecek ilk genel seçimde başbakanlıkta mutlak suretle bir Milliyetçi Hareket Partili oturmalıdır diye düşünüyorum. Bu iddiayı sadece onunla da sınırlı tutmuyorum. Şayet Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olabilirsem bu bizi başbakanlığa taşıyacak ama ondan önce gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi de gündemde. Bu seçim 2014 tarihinde gerçekleştirilecektir. 2012 de Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı olursam 2013'ün son baharında yapılacak Yerel Seçimlerde MHP'nin büyük bir hamle yapacağına inanıyorum. 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de sadece Başbakanlık değildir hedef, Çankaya Köşkü'ne de bir Türk milliyetçisinin çıkarılması için siyasi mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan kamuoyu ile paylaşıyorum" şeklinde konuştu.
Çıktığım yoldan geri dönmem
MHP Genel Başkan Adaylığı ile ilgili çeşitli spekülasyonlar yapıldığını anlatan Dervişoğlu, "Musavvat Dervişoğlu aday olacak birinci turda ne yapacak ikinci turda kimin lehine çekilecek mi, üçüncü turda kimin lehine çekilecek gibi iddialara var. Beni tanıyan birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız dava arkadaşlarım iyi bilirler, ben bu zamana kadar verdiğim hiçbir sözden dönmedim çıktığım hiçbir yoldan geri dönmediğim gibi… Nasıl bugün MHP Genel Başkanlığına ve Başbakanlığa adaysam, Partimi Cumhurbaşkanlığı köşküne bir Türk milliyetçisini gönderecek dirayette görüyor isem bu Kongrede de kazanacağıma yürekten inanıyorum. Hesapların içine girmiyorum kimin çok oy alacağı değil, MHP Genel Başkanlığını kimin en iyi yapacağı önemlidir. Ülkücü Hareketin bunu seçeceğini öncelikli olmazların üzerini çizeceğini kalan olurunda MHP Genel Başkanlığı makamına taşıyacağına inanıyorum. O sebeple şahsıma verilmiş gönülleri asla başkasına kiralamam söz konusu değildir. Kongrenin herhangi bir aşamasında herhangi bir adayın lehine ya da aleyhine çekilme gibi bir durum söz konusu değildir. Sonuna kadar adayım" ifadelerini kullandı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol