Kirklareli dogumlu, ünlü perküsyon sanatçisi Burhan Öçal ile yapilan bir röportajda, sanatçi Kirklareli ile ilgili olarak samimi açiklamalarda bulundu.
Öçal, “Evlenseniz, dügününüzü Kirklareli dügünü gibi mi yapardiniz?” sorusuna; “Sade bir nikâh isterim, Çiragan Sarayi'nda dügün yapmam. Ama çocugum olursa onun dügününde Trakya'nin bütün davullari, zurnalari vuracak. Bir telefona bakar.
Kimisi sefimiz, kimisi babamiz, kimisi baromuz der bana. Normal hayatta her seye riayet ederim, vergimi verir, kirmizi isikta dururum. Ama müzikte Romanlarla manyak seyler yaparim. Konforlu bir düzen içinde yapilan müzikler beni tatmin etmez.” diye cevap verdi.
“Bu yogun gürültüde ruh dinginliginiz ne alemde?” sorusuna ise sanatçi; “Insanlarin debdebeli hayatindan uzak yasiyorum. Kirklareli'ndeki köy evime kaçiyorum.” dedi.
Öçal, “Kirklareli'ne ne verdiniz?” sorusuna da; “Askimi veriyorum. Her firsatta bunu söylüyorum. Annemin, babamin mezari orada.
Dünyanin en sevdigim topragi.
Oraya gömülmek isterim.” seklinde cevap verdi.
Öcal ayrica röportajda; “Cebimde param var ama disaridan pek yiyemiyorum.
Arabalarim var binemiyor, evlerim var oturamiyorum, birçok ülkede vatandasliklarim var ama geziyorum.
Beynim göçebe. Ticari müzik yapmiyorum. Trakyali bir Türk'üm.” seklinde samimi bir yorum da yapiyor.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol