Büyük Anadolu yürüyüsü basladi

Türkiye’nin dört bir yanindan insanlar, 2B kanunu, barajlar, HES’ler ve son günlerin gündemdeki konusu nükleer santraller için Ankara’ya yürüyor. Trakya’dan da 22 Nisan tarihinde Enez’den yola çikacak olan kervan diger gruplarla birlikte Ankara’da bulusacak.

‘Anadoluyu Vermeyecegiz Hareketi’ kapsaminda büyük bir yürüyüs basladi. Tarim alanlarinin yok edilip sanayilestirilmesi, ormanlarin ve derelerin satilmasi, Igneada Mersin ve Sinop'ta kurulmasi planlanan nükleer felaketler, suyu ve dogayi yok ederek kurulan HES'ler için, toprak için köylülerle birlikte çekilen peskeslere ‘dur’ demek için, gelecek için büyük kervanlar halinde Anadolu'nun her yerinden Ankara'ya kadar yürüyüs yapilacak. Konuyla ilgili olarak su açiklama yapildi: “Anadolu halki, dogayi yok eden faaliyetleri durdurmak için Ankara'ya yürüyor. Nisan'da baslayan yürüyüs, 7 farkli koldan ilerleyerek Ankara'da bulusacak. Ankara'da toplanacak halk talepleri kabul edilene kadar geri dönmeyecek. ‘Anadolu'yu Vermeyecegiz’ sloganiyla organize edilen Büyük Anadolu Yürüyüsü, Dogu Karadeniz'de Senöz Vadisi'nden, Ege'de Izmir'den, Akdeniz'de Antalya'dan, Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde Hasankeyf'ten, Marmara'da Edirne'den, Dogu Anadolu'da Erzurum'dan, Bati Karadeniz'de Kastamonu Loç Bölgesi'nden basliyor.

Vadileri'nden, köylerinden, sehirlerden yola çikarak Ankara'ya dogru hareket edecek ekiplere yol boyunca farkli illerden ve bölgelerden de insan katilimlari gerçeklesecek. Biyolojik Çesitliligi Koruma Kanunu Tasarisi'nin derhal geri çekilmesini hedefleyen Büyük Anadolu Yürüyüsü, Anadolu'nun tüm akarsularinin satilmasina neden olan ve sayisi 4 bini bulan HES ve barajlarin durdurulmasini istiyor.Yürüyeceklerin diger talepleri arasinda daglari yok edecek olan 40 binin üzerindeki maden ruhsatinin iptal edilmesi, nükleer enerji projelerinin durdurulmasi, 2B gibi ormanlari yok edecek yasa tasarisinin derhal geri çekilmesi gibi doga üzerinde yok edici etkileri olan faaliyet ve düzenlemelerin durdurulmasi yer aliyor.”

Türkiye Su Meclisi adina yürüyüsle ilgili açiklama yapan sözcü Pervin Çoban Savran, "Dogayi dikkate almadan yürütülen kar odakli kalkinma politikalarinin Anadolu'yu hizla uçuruma dogru sürükledigini belirterek sunlari kaydetti:

“Doganin kadim bilgisi, bilim, kamuoyu vicdani ve hukuk tanimdan hayata geçirilmeye çalisilan HES’ler, madenler, ormanlarin satilmasi, nükleer enerji projeleri ve plansiz yatirimlar gibi bir çok uygulama sadece zengin Anadolu dogasini degil, insan yasamini da tehdit eder bir noktaya ulasmistir. Bizler, yok olma tehlikesiyle karsi karsiya olan dogamizin kadim dengesini, saglikli ve mutlu bir yasamin birinci sarti olarak görüyoruz. Var olan idari sistemin, taleplerimizi karsilayacagina dair artik inancimiz kalmadigindan; halk olarak bu gidise dur demek ve kendi yasam hakkimizi savunmak için ayaga kalkiyoruz. Nisan 2011 itibariyle vadilerden, köylerden, kasabalardan, sehirlerden yola çikarak, Türkiye’nin dört bir yanindan yol alacak kervanlar halinde Ankara'ya yürüyecegiz. Ve taleplerimiz yerine getirilene kadar geri dönmeyecegiz. Doganin hassas dengesini korumanin, insan olarak vicdani sorumlulugumuz oldugunu düsünen herkesi bu hareketi desteklemeye çagiriyoruz.”