18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin kazanildigi önemli bir tarihtir. Zamanin en güçlü iki devleti Ingiltere ve Fransa Hava, Kara ve Deniz güçleri ile Çanakkale Bogazindan geçerek, Istanbul’u almak ve Çarlik Rusyasi’nin içinde bulundugu zor duruma yardim etmek istemislerdir. Oysa Osmanli Ordusu karadan ve denizden Çanakkale’yi geçilmez hale getirmistir. Savasi genelde Harbiye Bakan Vekili Enver Pasa’nin kendisi dahil, bir gecede generallige terfi ettirdigi Alman Pasalari yönetmislerdir. Ancak tarihin en kanli, havada, karada ve denizde devam eden bu amfibik savasin kaderini degistiren, Anafartalar Kahramani, içinde meshur 57. Alay’in da bulundugu 19. Firka (Tümen) Komutani Albay Mustafa Kemal’dir. Savasin en kritik aninda, Osmanli Ordusu zaaf gösterdigi bir zamanda insiyatif alarak savasa müdahale etmis, herkesi sasirtan bir taktik ve strateji ile ASKERI DEHA’sini ortaya koymustur. Bu korkunç savasi yabanci Askeriateseler ve gazeteciler ile Türk Edebiyatçilar da izleyip, izlenimlerini yazmislardir.
Milli Mücadeleyi ve Istiklâl Savasi’ni “ÇILGIN TÜRKLER” kitabinda anlatan Turgut Özakman, Çanakkale Savasi’ni da “DIRILIS” kitabinda yazmistir. Çanakkale Savasi’ni izleyen edebiyatçilar arasinda bulunan Rusen Esref Ünaydin ise Mustafa Kemal ile yaptigi Mülâkat’ta yani röportajda O’nu dünyaya tanitmistir. Dünya Mustafa Kemal’i Çanakkale’de ögrenmistir.
Çanakkale Savaslari’ni izlemeye edebiyatçilari, gazetecileri götüren Osmanli Hükümeti olmustur. Onlar askeri elbiseler içinde Çanakkale’ye gitmisler, cephelerde asker kiliginda görünmüslerdir. Onlar daha sonra gördüklerini çesitli basliklar altinda yayinlamislardir ama genelde anlattiklari “Askerin cehverine ve milletin kabiliyetine dair hakiki tasvirler (anlatimlar, izlenimler) olmustur.
Edebiyatçilar, haberciler (muhabirler) yazarlar Çanakkkale’ye 11 Temmuz 1915 tarihinde gitmislerdir. Onsekiz kisiydiler. “Türk Edebiyati ve Birinci Dünya Savasi” adli kitabinda Erol Köroglu bunlarin Harbiye Bakani ve Genel Karargâh Baskani (Padisahin Vekili) Enver Pasa’nin misafirleri olarak cephede bulunduklarini yazmistir. Gidenler arasinda sunlar vardir:
“Ahmet Agaoglu (Eski Devlet Bakanlarindan Samet ve romanci Adalet Agaoglu’nun babalari) Edebiyatçi Ali Canip Yöntem, Sair Celal Sahir Eroza, Sair Enis Behiç Koryürek” Gazeteci Hakki Süha, 1921 yilinda Milli Egitim Bakani olan Hamdullah Suphi Tanriöver (Dagyolu kitabinin yazari), Edebiyatçi Hifzi Tevfik Gönensoy, Sair Orhan Seyfi Orhon (Babiâli’de Tonton Seyfi olarak anilir), Sair Mehmet Emin Yurdakul, Hikayeci Ömer Seyfettin, Gazeteci yazar Ibrahim Alâeddin Gövsa, Ressam Ibrahim Çalli, müzisyen Ahmet Yekta, Nazmi Ziya, Müfit Ratip, Muhittin ve ünlü Panislamist sair Mehmet Akif”. “Bunlarin Çanakkale masraflarini devlet karsilamistir. Devrimci sair Tevfik Fikret’in de bu grupla Çanakkale’ye gidecegi o sira söylenmis ve gazetelerde yazilmis ise de ilerleyen hastaligi (Seker Hastasi idi) nedeniyle gidememistir. Tabii gidecegini bildirip de sonradan mazeret uydurup gitmiyen çok sair, edebiyatçi, gazeteci vardir. Istanbul müftüsü Ratip de gelenler arasinda yer almis iken hastalanarak Çanakkale’den geri dönmüstür. Gruba Kurmay Binbasi Edip Servet ve Yüzbasi Hulusi rehberlik etmistir. Grupta bir fotografçi bir de sinemaci vardir.”
Baslarinda Enveriyye denilen Enver Pasa Kalpagi bulunan grup, Çanakkale savaslarini on gün görüp izlemis, Türk Askerinin mucizevi kahramanligini seyretmislerdir. Fakat her nedense Mustafa Kemal’in savastigi cepheye gitmemislerdir. Zaferden sonra Çanakkale’ye gelen Harbiye Bakani Enver Pasa öncü kahramanlara madalya takmis, askeri kutlamis fakat Mustafa Kemal’i ne görmüs ve ne de Madalya Töreni’ne çagirmistir.
Dün oldugu gibi bugün de Mustafa Kemal’i dislamak, ondan kaçmak hep olmustur. Ancak Çanakkale ve Yeni Türkiye Mustafa Kemal ile tarihe geçmistir. Herkes bilmeli ve anlamaliki Mustafa Kemal’den kaçip kurtulmak mümkün degildir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol